Ömer YERLİKAYA
Gürcü ve Elazığ?
08.11.2018

                Gürcü ve Elazığ…

                Efendim Gürcü Hüseyin bir efsaneydi ve bir efsane olarak kalacaktır. DoÄŸrusu Gürcüden söz ederken Yalman Yılmazdan söz etmemek haksızlık olur. Her ikisi de küçük ÅŸehrin yetiÅŸtirdiÄŸi efsane isimleridir. Onların kalıbında, yiÄŸitliÄŸinde mertliÄŸinde bir insan belki bir daha hiç gelmeyecek. Hem Hüseyin Sözerinin hem Yalman Yılmaz’ın yaÅŸam hikâyelerini yazmaktan en üst düzeyde mutluluk duyduÄŸumu ifade etmeliyim. Bu ÅŸehrin delikanlısı ve Çapulacılar Sokağı yüz akım diyebileceÄŸim çalışmalarım oldu. Uzun soluklu yaÅŸam hikâyelerini yazarken sürekli araÅŸtırmalar yaparak elde ettiÄŸim notlarıma baÅŸvuruyorum. Zaman zaman elimdeki notlarımdan ve yeni edindiÄŸim bilgilerimi de okuyucu ile paylaÅŸma yolunu seçiyorum. Bu ÅŸehrin Delikanlısında pek çok kavga olayını kitabın dışında bırakmıştık. Åžimdi gelin Gürcünün bir anısını sizlerle paylaÅŸalım. Bu anısını direk dibinde Gürcüden dinleyen bir büyüÄŸüm bana aktarmıştı. Gürcü konuÅŸurken öyle yanında oturmak haddimiz miydi? Onun yanında daha çok yaşıtları oturur biz genç olanlar daha uzak da çıt çıkarmadan konuÅŸmaları dinler kendimize dersler çıkarırdık. Gürcü de Yalman da yaÅŸasaydı bugün yaÅŸadığımız olayların pek çoÄŸu yaÅŸanmazdı, diye sözlerini sürdürüyordu.

                Efendim bildiÄŸiniz gibi Gürcü Hüseyin Diyarbakır, Antep, Elazığ gibi yerlerde çok uzun süre kaldı. YiÄŸit adam her yerde yiÄŸittir. Sadece kendi çiftliÄŸinde öten kendini yiÄŸit görüyorsa kendini aldatıyor demektir. Gürcü zıpkın gibiydi. Hakkında o denli çok araÅŸtırma yaptım ki çocukluÄŸumun kahramanı olan bu insanı sanki her yaşında tanıyor gibiyim. Åžimdi anlatıya dönelim. Gürcü Diyarbakır’dadır ve kamyonu ile civar illere yük taşır. GittiÄŸi her yerde diz boyu haksızlık vardır. Gürcü bunlara göz yumar mı? Hepsine karışıyor, nerede hırpalanan, azar iÅŸiten bir gariban görse tereddütsüz ortaya atılıp gereÄŸini yapıyordu. Gürcü bütün yaÅŸamında zorlu iki insan tanıdı. Bunlardan birisi kendine göre çok genç Erzurumlu bir delikanlıydı. Gürcü onlarca yumruk attı ama doÄŸrusu istediÄŸi yumruÄŸu asla isabet ettiremedi. Sonunda delikanlıyı gözlerinden öptü, delikanlı da Gürcünün ellerine sarıldı. Bu olay Gürcünün yaÅŸamında bir ilkti.  

Aradan yıllar geçer ve Gürcü Diyarbakır’dan kamyonu ile Elazığ’a yük götürür. O yıllarda yaÅŸayan Elazığlı bir babayiÄŸit vardır. Adam gerçekten yiÄŸit birisidir. Boylu boslu, geniÅŸ omuzlu, kaslı kolları ile heybetli bir görüntüsü vardır. Sokak kavgasına gire çıka adı en ücra köÅŸelere kadar yayılır. Elazığ da kimse karşısına çıkamaz, yumruk yumruÄŸa kavgaya giriÅŸemezmiÅŸ. Gürcü Kamyonu ile sabah saatlerinde Elazığ’a iner. Yükünü teslim eder. Bir iki tanıdığına uÄŸrar, öÄŸleye doÄŸru arkadaşı ile çınar altında kebap yer. Az ileride gürültüler kopar bir kalabalık yığılır. Gürcünün arkadaşı tedirgindir; yemeÄŸimizi bitirdik kamyonların yanına gidelim, diyecektir. Gürcü oralı bile olmaz, ayaÄŸa kalkar ve kalabalığa doÄŸru yürür. Meydanda pek çok insanın karıştığı bir arbede yaÅŸanmaktadır. Gürcü ne olduÄŸunu anlamaz, birilerine ne olduÄŸunu sorma zamanı da bulamaz. Her yanda amansız bir kavga vardır. Bir kaç kiÅŸi de birinin üzerine çullanmıştır, adamı öldüresiye dövmektedirler. Gürcü içlerine dalar ve kavgacıları çil yavrusu gibi dağıtır. O sırada olay yerinden geçen Elazığ’ın dillere destan kabadayısı da kavganın içinde bulur kendini. Kimin ayakta kaldığı, kimin kime vurduÄŸu belli deÄŸildir. Gürcü önüne geleni indirir sonunda iki kabadayı karşı karşıya kalırlar. Kalabalık giderek büyür ve herkes heyecan içinde kavgayı izler. Elazığlılar hemÅŸerilerinin karşısında ki adama ÅŸaşırmakla birlikte yinede ne zaman indirici yumruÄŸu yiyecek diye bekleyip dururlar. Zaman ilerler, Elazığlı kabadayı da ÅŸaÅŸkındır; Bizim buranın insanına benzemiyor, kim bu adam nereden çıktı karşıma? Diye onlarca sual geçirir aklından. Birde kalabalık çoÄŸaldıkça da kazanamama korkusu için de ilk kez tedirginlik yaÅŸatır.

                -Sen buralardan deÄŸilsin ama saÄŸlam adammışsın, kimsin sen?

                -Bana adı ile ÅŸanı ile Gürcü derler. Benim olduÄŸum yerde kimse haksızlık yapamaz.

                -Benim olduÄŸum yerde de kimse haksızlık yapamaz. Sıkı dur sağımı henüz kullanmadım, seni indirmem an meselesidir. Duyuyor musun beni?

                -Ben de henüz solumu kullanmadım görelim bakalım kim daha yamanmış. Kavga bir hayli sürer. Elazığlı sonunda o müthiÅŸ sağını çıkarır. Gürcünün gözlerinde ÅŸimÅŸekler çakar, sarsılır ama düÅŸmez. Erken toparlanır, hışımla üzerine atılır ve solunu istediÄŸi gibi indirir. Elazığlı balyoz yemiÅŸ gibi geriler, düÅŸmek üzereyken bir kaç hemÅŸerisi atılıp düÅŸmesine izin vermezler. Kalabalık Gürcünün üzerine yürür ama Elazığlı onları durdurur. Gürcünün yanına gider elini uzatır. Artvinli olduÄŸunu öÄŸrenince de; Mert adammışsın mangal gibi yüreÄŸin varmış benim memleketim de bunları her babayiÄŸit yapamaz. Kavganın galibi sensin diyerek elini sıkar.

                                                                                                                                                                            Sevgi ile kalın. 


Bu makale 798 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com