Ömer YERLİKAYA
Mehmet (Muhammet) Arı?
06.12.2018

Mehmet (Muhammet) Arı…  

Benim heyecanım, coÅŸkum, sevdam bizim insanımızla ilintili; onları yazmak o eski günlerin güzelliklerini ortaya çıkarmak. O göz dolduran dostlukları, omuz vermeleri, yardımlaÅŸmaları tanıtmak. Romanlarımda da bu konulara yer veriyorum. DoÄŸayı seviyorum, yeÅŸili toprağı, insanı seviyorum. DoÄŸa betimlemelerimi romanlarıma taşıyorum. Åžair Hikmet KavasoÄŸlu benden söz ederken Kaçkarların YaÅŸar Kemali diye söz ediyor. Bazen okurlarımdan Guinness rekorlarına müracaat etmem konusunda uyarılıyorum. Dünyanın hiç bir yerinde böylesi kalabalık insan portresinin iÅŸlendiÄŸi ve kitaplaÅŸtırıldığı bir kolaj çalışması yapılmış deÄŸildir. Bir ilk olacağım konusunda beni uyarıyorlar.

Efendim Serhad Artvin gazetemizin bugün ki konuÄŸu; Vadinin en güzel insanlarından birisi. Açık sözlü, mert, yüreÄŸi güzel insan... Pratik zekâsını olaÄŸanüstü kullanan keyifli bir büyüÄŸümüz... ArkadaÅŸ çevresinin aranılan ismi… Çok sevilen deÄŸerimiz canımız merhum Mehmet Arımız…

Mehmet Arı 1924 yılında aÅŸağı ÅŸehitlikte (mamazimda) dünyaya geldi. Babası Osman Efendi, annesi Nigar Hanımdır. Ä°lkokul mezunudur. AskerliÄŸini Kocaeli’nde yaptı. Emine Hanımla evlendi üç çocuÄŸu dünyaya geldi. Çocukları Erdinç, Ertunç ve Ergindir. Üç oÄŸlu da küçük ÅŸehrin tanınmış ve sevilen simaları haline geldi. Mehmet Arı ÇocukluÄŸunu, gençliÄŸini çalışarak geçirdi. Merhum Hüsnü Cebecinin çırağı olarak yanında çalışmaya baÅŸladı. Uzun süre çalıştı usta oldu ve ceviz altında kendine ait bir dükkân açtı. Bir süre ceviz altında çalıştı. Sonradan dükkânını Soysal sineması altına taşıdı. Tamirat iÅŸinden vazgeçti, hazır ayakkabı satmaya baÅŸladı. Dükkânının tabelasına Al-Gör Kundura yazdırmıştı. Ä°smi kütükte Mehmet Arıydı ama piyasada herkes onu Muhammet ismi ile biliyordu. Kendiside bundan ÅŸikâyetçi olmadı ve bu ismi kullandı. Yakın arkadaÅŸları arasında Halis Aksakal, Dursun Cengiz, Rıza Yalçınkaya, Ä°smet Gencay, Remzi Åžahin, Ahmet Meriç, Ä°lhan GökyiÄŸit gibi isimler vardı. Sık sık bir araya gelirler, kendilerine eÄŸlenceler tertip ederlerdi. Mehmet Arı 27 Eylül 1988 yılında yaÅŸamını yitirdi. Mezarı üst kolortadadır.

                Mehmet Arı çok canlı, enerji yüklü, çok keyifli bir insandı. Yerinde duramaz girdiÄŸi her ortama esprileri ile kırıp geçirirdi. Tanınmış bir insandı. Mertti, eli açıktı. Daha o yıllarda veresiye defterinden pek çok ismin üzerine kalem çekmiÅŸti. O günün ÅŸartlarında dükkânı çok gösteriÅŸliydi, içerisi aÄŸzına kadar ayakkabı doluydu. Tek tip baÄŸlı siyah renkli klasik ayakkabılar hep revaçtaydı. Dükkânına renkli baÄŸsız farklı model ayakkabılar getirerek farklı çeÅŸitleri müÅŸterisinin beÄŸenisine sunmuÅŸtu. Çok zekiydi, pratik duruÅŸu ile zekâsı ile insanları ÅŸaşırtırdı. Kendiside arkadaÅŸları da hem boÄŸa hem kafkasör meraklısı insanlardı. Mehmet Arının meydandan çıkmayan çan öküzü vardı. Hayvan alışıktı, meydana iner inmez peÅŸi sıralı böÄŸürürdü. Pek çok kereler on sekiz kez böÄŸürdüÄŸünü saymışlardı.  Hayvana arenanın gülü ismini taktılar. Mehmet Arı doÄŸaya çok düÅŸkündü. Atı ile yürüyüÅŸlere çıkar, çimenli patikalarda atını dörtnala sürerdi. Bir gün arkadaÅŸları kamyon ile Kafkasöre gitmekteydiler. Kasanın üzeri insan doluydu. Hepsi birden Mehmet Arıya seslendi. Mehmet Arı oralı bile olmadı; Siz gidin ben arkanızdan gelirim diye onlara yol verdi. Onlar gözden kaybolunca da atına atlayıp mahmuzladı. Zaman zaman ÅŸose üzerinde ara yollarda, patikalarda atını sürdü. Kafkasöre çıktığında henüz kamyondan eser yoktu. Neden sonra kamyon geldi, Mehmet Arıyı orada görünce herkes ÅŸaşırdı. Mehmet Arı bu fırsatı kaçırmadı ve arkadaÅŸlarını kırdı geçirdi. Ekibin içinde Mehmet Arı varsa zaman su gibi akıp gidiyordu. Kimse sıkılmıyor, Mehmet Arı ne edip ediyor insanları keyiflendirecek bir ÅŸeyler buluyordu. Bir ÅŸeyin üzerinde çok durmaz kendine dert etmezdi. Onun bu enerjisi etrafına da yansıyor, onu tanıyan peÅŸinden ayrılmıyordu. Üstelik çok saÄŸlam adamdı; yürekliydi, sözünün arkasında dururdu. Kimseyi aldatmaz hileye hurdaya hiç bulaÅŸmazdı. DosdoÄŸru bir insandı. Yetimi, düÅŸkünü korur elinden tutar yardımda bulunurdu. Tabiri caizse Mehmet Arı vadinin görüp tanıdığı adam gibi adamlardan birisiydi. Hatırı sayılıyor, selamı geri dönmüyordu.  

Dönemin usta boÄŸacıları meydana çıkan iki boÄŸadan hangisinin kaçacağını güreÅŸ baÅŸlar baÅŸlamaz hemen anlarlardı. Hangi tosun güreÅŸir, hangisi güreÅŸmez, güreÅŸen tosun nasıl olmalıdır gibi konularda tam bir uzman olmuÅŸlardı. Siyah boÄŸayı seçerler belden uzun bacaktan yüksek olmasına bakarlardı. Gerdansız boynu kısa, boynuzları simetrik ve orta boyda olmasına dikkat ederlerdi. O yıllar her ÅŸeyin farklı bir anlamı vardı. Kimsenin yüzünde sahte tebessüm görülmezdi. Birliktelik, dayanışma ruhu tavan yapardı. Azda olsa kötü iÅŸe bulaÅŸan birisine insanlığın yüz karası gözü ile bakılırdı. Ve böylesi insanlar öylesine azdı ki orada burada tek tük çıkardı.

Efendim Mehmet Muhammet Arımıza Yüce Allahtan rahmet diliyoruz. Nur içinde uyusun, makamı cennet olsun.  Sokak Manzaraları isimli köÅŸemizden ailesine ve bütün dostlarına buradan kucak dolusu selamlar gönderiyoruz.

                                                                                                                                                             Sevgi ile kalın. 

               


Bu makale 216 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com