Kevser Ruhi ve Saçları Deli Çoruh…

Sevgili Okurlar Serhad Artvin gazetemizin bu gün ki konuÄŸu Türk yazınının çok önemli bir ismi. Hikâyemize yeni soluk kazandıran özgün bir kalem yazarımız Kevser Ruhi…

Yazar dediÄŸin binlik yıl yaÅŸamalı, yaÅŸamalı ki binlerce binlik sözcükleri hem de kıl çuvala doldurup aÄŸzını sıkıca tıkasın. Sonra ne mi yapsın? O sözcüklere talimat üstüne talimat versin, üzerine emirler yaÄŸdırsın. Kızsın bağırsın, fırçalasın; içindeki dinginliÄŸi onlarda söndürsün. Sonra hizaya gelmelerini emretsin. Nasılsa bir yazarın sözünü geçirdiÄŸi en iyi ÅŸey sözcükleridir. Hadi sıralanın bakalım, sen azcık öne çık, sen göbeÄŸini içeri çek, sen biraz daha ileriye sark, sen daha dik dur, sen gevÅŸeme! Sen kabasın, uygunsuzsun daha daha uyumlu daha estetik ol. Sen kendine mizahi bir duruÅŸ seç ve haykır! Haydi bakalım hoÅŸ geldiniz ÅŸimdi cümle kurma zamanı, ÅŸimdi armoni zamanı… 

                Sevgili okurlar yazar dediÄŸin anasının karnından doÄŸuyor! Asıl gerekçe budur, eÄŸitimmiÅŸ, çok okuyup çok yazmakmış, kursmuÅŸ filan bunlar hikâye… Yazarlık doÄŸal bir yetenek ve bunu biçimlendirmek için de gezegenimizin servis yaptığı öteberiden küçük küçük faydalanmak, hepsi bu iÅŸte… Merak ediyorum Saçları deli Çoruh’u bu ülkede kaç insan yazabilir? Aklınızdan geçen sayıları söyleyin! Çıkmayın yukarılara bir elin, haydi iki elin parmaklarını geçmez bu sayı. Saçları deli Çoruh’a analitik yorum yapmak için ya çok çok iyi bir okur olacaksınız ya da iyi bir yazar. Kevser Ruhi çok zeki  hatta olaÄŸanüstü zeki bir yazar. Sözcüklerle bu kadar oynayabilen onları disipline eden isyan ettiren, kavga ettirip barıştıran, süsleyen albeni katarak ÅŸirinleÅŸtiren, biçimden biçime sokan bir kuÄŸu zarafetiyle dans ettiren büyülü bir kaleme sahip. Kısa cümlelerde vurgulu anlamlar döktürmek her babayiÄŸidin karı deÄŸildir. Yazar öylesine zeki ki; saçları deli Çoruh nasıl yazılmış, nasıl, nasıl insanın aklı almıyor?

Bir Benim adım kırmız adlı romanda ki Orhan Pamuk’un kurgusuna bir de Saçları deli Çoruh’un akışına bayıldım. Edebiyatın derinlerine inmek sürü peÅŸinde gecenin bir vakti bade içip yanık türküler söylemeye benzer. Saçları deli Çoruh’ta bu türkü en yanık sesiyle söyleniyor.

                Saçları Deli Çoruh sözleri ilk kez duyulan bir deli türkünün daÄŸa, taÅŸa, aÄŸaca, bitkiye, ormana hükümran olması gibi bir ÅŸey. Bir deli fiÅŸek, gümüÅŸ bir palanın ışıldak sesi... Bir sır, yaÅŸamın öznesi, tümleci, yüklemi farklı boyuta indirgeyen bir baÅŸyapıt. Sevdanın, hasretin, acının ve sınır tanımayan çizgi ötelerinin ve bin yıllık bir düÅŸün öyküsü. Edebiyata özgün yazınsal refleks kazandıran bir hikâye... Özgünse özgün, yeni soluksa nefes açan bir zindelik… Saçları Deli Çoruh bir genç kız, onda Irazcanın dirliÄŸi Akça kadının hırsı var. Kevser Ruhi ezber bozuyor; yazar diye geçinenlerin Çoruh’un saçlarını uzatıyor ellerine. Yetmiyor bir hikâye nasıl yazılır diye kendini yazar sanan birilerine ders veriyor.  Alevden atlara binip masalların içine içine koÅŸuyor.

                Sevgili okurlar büyük yazarlar dâhil hemen hepsi birbirlerinden etkilenmiÅŸtir. Bazı betimlemeler adeta ortaklaÅŸa kullanılır olmuÅŸtur. Söz konusu rüzgâr ise bu konuda biline gelenler hep tekrar edilmiÅŸtir. Rüzgâr bir kadının yüzünde usta bir oyuncu gibi oynadı saçlarının arasına girip bir yanına yığdı. Çatıda, saçakta vınladı, uÄŸultularla esti. Rüzgâr bulutları dağıttı en kuzeye sürdü. Kayalara çarpan rüzgâr karşı tarafa geçemedi esti, estikçe adeta küplere bindi. Esti, bir kamçı gibi ıslık çaldı. Esen rüzgâr karşı yamaçların nane, kekik kokusunu getirdi. Ve benzeri onlarca anlatı… Aklınıza ne gelirse hepsi pek çok yerde pek çok kereler kullanılagelmiÅŸtir. Oysa Kevser Ruhi bakınız rüzgârı nasıl anlatıyor? Odaya dolan rüzgâr bir yılan gibi halının altından geçti. Perdeleri oynattı, duvardaki halının ceylanını ürküttü…  Ä°ÅŸte farklı olmak özgün olmak bu ve hiç birinden etkilenmemek bu olmalıydı...

                Bu günlerde Gürcüce baskısı çıkacak Saçları Deli Çoruh 2009 Orhan Kemal öykü birincisi. Bu yetmez, Gürcüce çevirisi de yetmez baÅŸta Ä°ngilizce olmak üzere diÄŸer dillere de çevrilmelidir. Saçları deli Çoruh bir hazinedir. Ä°nsanın aklından delice bir fikir geçiyor. Ah keÅŸke donda deli bir nehir olsaydı. Adı da saçları deli don olsaydı. Yazarı da Bizim Kevser Ruhimiz deÄŸil de Åžolohov olsaydı. Ne olurdu biliyor musunuz? Saçları Deli Çoruh bir dünya klasiÄŸi ve bütün zamanların en iyi öyküsü olurdu. Onlarca yazarın yüzlerce eserini okudum. Hiç biri Kevser Ruhi kadar mutlu cümleler kuramadı. Saçları Deli Çoruh’a bayıldım, bayıldım, bayıldım… Büyük ustayı ayakta alkışlıyorum.

                Serhad Artvin gazetesi olarak Kevser Ruhiye sonsuz baÅŸarı dileklerimizle saÄŸlıklı mutlu yaÅŸamlar diliyoruz. Sokak manzaraları isimli köÅŸemizden Kevser Ruhi hayranlarına, sevenlerine kucak dolusu selamlar, sevgiler gönderiyoruz.                                                                                                                                                                                                                                                                                                    Sevgiyle kalın.   

Bu makale 1191 kez okundu.