Ömer YERLİKAYA
Sedat Ayar ve OÄŸdar tutkusu?
07.04.2021

Sedat Ayar ve OÄŸdar tutkusu…

Sevgili okurlar kültürel etkinliÄŸimiz sürerken Serhad Artvin gazetemizin bugün ki konuÄŸu hemÅŸerimiz Sedat Ayar. 1960 yılında Yusufeli günyayla (OÄŸdar) köyünde dünyaya geldi. Ä°lahiyat Fakültesi mezunudur. Çalışma hayatına ticari müdürlük iÅŸleviyle baÅŸladı. Ankara Büyük ÅŸehir belediyesinde üst düzey görevlerde bulundu. 2015 yılına emekli oldu. Solmayan renklerle oÄŸdar isimli çalışması, Sözlükçe isimli çalışması, Ä°nceden ve Ellerini verir misin? Yoruldum, Ä°çimdekiler, Yusufeli- OÄŸdar, Sevdalardan kalan isimli ÅŸiir kitapları, Bürokrasi deyimler sözlüÄŸü, OÄŸdardan çıktım yola ve Bir zamanlar oÄŸdarda isimli kitapların yazarı. Evli ve üç çocuk babasıdır. Ä°ngilizce ve Arapça biliyor. Yazarımız, bizim çok sevdiÄŸimiz Artvin’imizin deÄŸerlerinden merhum Hasan Ayarımızın yeÄŸenidir.

                Sedat Ayar edebiyat ruhu taşıyan, ÅŸiire, anlatıya ve diÄŸer yazım türlerine karşı tutkulu olan ilkeli bir kalem. Kültür bakanlığı halk ÅŸairi ünvanlı bir ÅŸairimizdir. Åžiirleri çok canlı, atak ve zindelik dolu... Ä°yi bir söz ustası... Heceli ve taÅŸlama türü ÅŸiirleri çok iyi. KiÅŸiler adına yazılmış ÅŸiirleri de çok baÅŸarılı. Tescilli halk ÅŸairi olması hiç tesadüfi bir durum deÄŸil, hak edilmiÅŸ bir durum… Yazarımızın iki ÅŸiir kitabı; Sevdalardan Kalan ve Yoruldum, Bürokrasi Deyimler SözlüÄŸü, Bir zamanlar OÄŸdarda ve OÄŸdardan Çıktım Yola isimli anlatıları okudum. Hemen ÅŸunu söylemeliyim Bürokrasi Deyimler sözlüÄŸüne bayıldım. Kesinlikle çok ince zekâ ürünü bir çalışma. Ä°roni yapıp yüzlerce halk deyimlerine mizansen karşılıklar oluÅŸturmak ve böyle bir kurguyu akla getirmek inanılmaz bir ÅŸey. Medeni cesaretine ve hayal gücüne hayran oldum.              Yazarın elimdeki son iki kitabı OÄŸdarı anlatıyor. Yazar köyüne çok düÅŸkün, her insan gibi hayatının en güzel yıllarını köyünde geçirmiÅŸ. Köyünün taşını toprağını, bitkisini, çayırını, otunu, meÅŸesini, eÄŸri büÄŸrü yollarını, mezrasını, yaylasını ilmik ilmik iÅŸlemiÅŸ. Yabancı birisi gitmeden hafızasına oÄŸdarı kazımış olmalı? OÄŸdarlıyı anlatmış, köy dayanışmasını anlatmış yetinmemiÅŸ adeta her oÄŸdarlının ruh derinliklerine inmiÅŸ. Anlatı ve vurgu öylesine içten ki gördüÄŸünüz her oÄŸdarlı okurun gözünde güzel meziyetleriyle, dürüstlüÄŸüyle öne çıkıyor.  Daha önce okuduÄŸum anlatılarda hiç bu kadar detaya inen bilgiler okumamıştım. Yazar anlatısını sürekli ben diliyle gerçekleÅŸtirmiÅŸ. Ve kurgu içinde konuÅŸma diyalektiklere ya çok az ya hiç yer vermemiÅŸ. Bence de doÄŸrusunu yapmış. Düz bir kurgu ve yazarın aÄŸzından akıp giden söz dizimi… Buraya kadar her ÅŸey çok güzeldi.  

Ben birkaç günümü yazarımıza ayırıp kitaplarını okudum. O zaman bir eleÅŸtirmen olarak yazın konusunda gördüÄŸüm eksiklikleri açıklamak benim görevim olmalı. Bu iÅŸi profesyonel olarak sürdürüyorum. Her ÅŸeyi çok güzel deyip geçiÅŸtirirsek kendimizi asla geliÅŸtiremeyiz. Küçük eleÅŸtirime geçmeden önce ÅŸu vurguyu yapmalıyım. Son yıllarda kitap yazma adeta bir tutkuya dönüÅŸtü. Tabii ki kendine güvenen herkes bunu yapabilir. Bizim aradığımız içerikli, dolu, yazınsal deÄŸeri olan eserlerdir. Bu durum Anadolu’muzda artık çok yaygınlaÅŸtı. Birisi çıkıyor hikâye, öykü, anı, anlatı gibi ÅŸeyler yazıyor. Kitabını sosyal medyada yayımlıyor. Bir bakıyorsunuz yorumlar patlıyor. Yazarın ayakları yerden kesiliyor, kendini yazar sanıyor. Bu iÅŸler tabii ki böyle yürümemeli. Kitaba bakıyorsunuz yazınsal deÄŸeri hemen hiç yok. Yani Türk anlatısına, öyküsüne verebileceÄŸi hiçbir ÅŸey yok. DiÄŸer yanda abartılı yorumlar… Bu durumda ilkeli çizgiyi oluÅŸturamazsınız. Efendim benim kitabım yayın evinden çıktı, editör baktı! Sorun zaten burada. Ülkemizde ki yayınevlerinin çok çok büyük bir bölümü iÅŸin ticari yönüne bakıyor. Ellerinde ki dosyanın sadece imla düzeltisine bakılıyor, gerisi olduÄŸu gibi çıkıyor. Hepsi bu iÅŸte... Ä°yi yazmak için çok okuyacak, çok yazacak ve çok deneyim kazanacaksınız. Her ÅŸeyden önce uyumlu, estetiÄŸi olan yıpranmamış yeni sözcüklerle ritmik cümleler kuracaksınız. Ä°fade zenginliÄŸiniz olacak, DoÄŸayı pastoral betimlemeyle ve lirik bir anlayışla sunacaksınız okuyucuya. Bir karakteri iÅŸlerken ikinci ben diye iÅŸleyeceksiniz…

                Yazarımız Sedat Ayara dönüyorum. Çok heyecanlı, duygulu, kalemi de fena sayılmaz ancak tekdüzeliÄŸin içinde hapsolmuÅŸ. Yeni betimlemeler, yeni sözcük arayışları, derin manalar, ifade zenginlikleri ve yazım tekniÄŸi eksikliÄŸi kendini gösteriyor. Anıların çığ gibi yayımlandığı günümüzde bu kalıbın dışına çıkmak gerekiyor. Kaldı ki anı kiÅŸiyi, yakınlarını ve birkaç eÅŸ dostu ilgilendiren bir anlatıdır. Sizi bilmeyen, tanımayan biri anlatınızdan etkilenmez. Bu durum genel kuraldır. Ancak sözcüklerin önünü açar ve onlarla bir usta gibi oynarsınız farklılığınızı gösterirsiniz. Ben okuduÄŸum kitapların konusuna çok bakmam. Beni ilgilendiren ÅŸey yazarın gücü, anlatısı, okuduÄŸum kitabın doluluÄŸu ve edebi deÄŸeridir. Bu ağırlığı görürsem mutlu olurum. Edebiyat dünyasının düÅŸ gücüyle öne çıkan bir ışıltısı vardır. Bu ışıltı öyle güçlüdür ki gök gürültüsü gibi patlar beyninizde. O sesin önce çığlığını duyarsınız. Ancak her sesin bir rengi vardır, düÅŸ dünyanızda o rengi görebiliyorsanız yazarsınız demektir.

                                                                                                                                                                             Sevgiyle kalın.  


Bu makale 898 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com