Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç Partililerle İftar Yemeğinde Biraraya Geldi

2012-08-01 08:21:05

Artvin Saadet Partisi Merkez ve İlçe Başkanlığı iftar yemeğinde bir araya geldi. Her yıl mutlaka Ramazan ayında geleneksel olarak bir araya gelen partililer bu yıl Havuz tesislerinde bir araya geldi. İftar yemeğine Milli Vakfı Eski Genel Başkanı Anadolu Gençlik Derneği Başkanı, şu anda Saadet Partisi Mahalli İdarelerden Sorumlu genel Başkanı olan İlyas Tonguç, Bursa İl Başkan Yardımcısı Avukat Salih Berber, Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan, Merkez İlçe Başkanı Hakan Keleş, ilçe başkanları Diyanet-Sen Artvin Şubesi Başkanı Hemdi Özder ve Saadet Partililer katıldı.

Açılış konuşmasını ve sunumu Merkez ilçe Başkanı Hakan Keleş yaptı. Keleş, “Her yıl mutlaka mübarek Ramazan ayında bir araya geliyoruz. Bu yıl da bir araya gelmek nasip oldu. Hamd-ü senalar olsun. Aramızda çok değerli konuklarımız var. Ben sözlerimi kısa keseceğim. Öncelikle il başkanımız Sayın Gültekin Soydan sizlere selamlama konuşması yapacak. Ardından Bursa il başkan Yardımcısı Sayın Salih Berber ve Genel Başkan Yardımcımız Sayın İlyas Tongüç Bey sizlere hitap edeceklerdir. Geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.”dedi
 
Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan partilileri selamlayarak: Allah’a şükürler olsun. Bir kere daha bir arada Mübarek Ramazan’ı Şerif’i karşıladık. Bu akşam iftarda buluştuk. Ben konuşma yapmayacağım. Çünkü zamanımız kısıtlı. Yemek yediğimiz yerin bundan sonra programı olduğu için konuşma hakkımı Genel Başkan Yardımcımız Sayın İlyas Tonguç Beye bırakıyorum. Aslında benimde söyleyeceğim çok şey var. Ancak ben bu konuşmaları her zaman yapabilirim. Dilerseniz konuşmasını yapmak üzere Sayın Tonguç’u mikrofona davet edelim. Hepinize geldiğiniz için, birlikteliğiniz için teşekkür ediyorum. Saadet Partisi iktidar olacak. Türkiye huzura kavuşacak” dedi.
 
Bursa İl Başkan Yardımcısı Salih Berber, Artvin’de bulunmaktan, burada iftar açmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek;
“Ben memleketimde iftar açmaktan, sizlerle birlikte olmaktan dolayı çok mutluyum. Ben Şavşatlıyım. Bursa’da ikamet ediyorum. Bursa biliyorsunuz Artvinlilerin çoğunlukta olduğu illerin başında yer alıyor. Bizi böylesine müstesna bir günde mübarek Ramazan Ayında buluşturan Yüce Allah’a Hamd-ü senalar olsun. Milli görüş ülkemiz için ne kadar önemliyse Artvin’de o kadar önemlidir. Kim olursa olsun bu milletin yönünü batıya geçirmek, onlardan medet bekler hale getirmek bu millete yapılmış en büyük kötülüktür. Sizin geminiz batıya doğru yol alıyorsa sizin kaptan köşkünüzde ezan okunsa ne yazar, onuncu yıl marşı çalınsa ne yazar, mehter marşı çalınsa ne yazar. Bizim medeniyetimiz köklüdür. Batının medeniyetinden alacak hiçbir şeyimiz yoktur. Aksine onların bizden alacağı öğreneceği çok şey vardır. Ben de sözlerimi kısa kesmek zorundayım. Az önce sayın başkanın dediği gibi Genel Başkan Yardımcımız sizlere hitap edecekler. Ben bu güzel buluşmayı gerçekleştirenlere çok teşekkür ediyorum” dedi.
 
Sahuru Ankara’da iftarı Artvin’de yaptığını belirten Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tonguç, konuşmasına Türkiye ve dünyada yaşanan özellikle Müslüman coğrafyada Arakan’da, Irak’ta ve Suriye’de yaşanan dramatik olayları dile getirerek başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Ankara’da sahura kalktık. Bugün Türkiye’nin serhat şehri Artvin’de iftar açıyoruz. Allah’a şükürler olsun. Biz insanız. Yaratılmışların en yücesi. Ancak insanlar iki çeşit oluyor. İki oluklu bir dünya diyelim.
Büyük Usta Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi birinden Nur Akar birinden Kir! İnsan ile hayvan arasındaki en büyük fark insanın düşünen olmasıdır. Aklı melekesinin bulunmasıdır. Aklı olmayanın dini olmaz, günahı olmaz. O hiçbir şeyden sorumlu olmaz. Akıl öyle bir nimettir ki. Siz şekerli bir su yapın. Bir tasın içine koyun. İçine de zehir katın. Bir sinek gelse bu şerbetten çekse ölse, peşindeki sinekte çeker ve ölür. Bu böyle sürre gider. Yüzbininci de gelse sonuç değişmez. Hiç biri bu nedir? Niye ölüyoruz şuna konmayalım diyemez. Çünkü onlarda düşünme ve akıl yoktur.
 
İşte biz Allah’ın bize bahşettiği akıl nimetini iyi kullanırsak yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı kendimiz işletir, milletin menfaatine sunarsak hiçbir darlık, sıkıntı yaşamaz zengin ülkeler Arassında yerimiz alırız. Biz bu topraklara nasıl geldiğimizi, nerden geldiğimizi unutmayalım.
 
Bu millet 20 tane haçlı seferini sinesinde söndürmüştür. Milyonlarca şehit kanıyla bu topraklar vatan edinilmiştir. Onun için diyoruz ki batı bu ülkenin pusulası asla olamaz. Batı önce silahlarını topladığı Sebrenika halkını bir gecede katlettirmiştir. 8 bin insan bir gecede katledildi. Bunu bize yapmayacaklarını kim söyleyebilir? Onlar fırsat kolluyorlar.
 
Geçenlerde Avrupa’da bir karikatür yayınlamış. Karikatür şöyle Bir tarafta AB binası diğer tarafta bahçesinde Kulübe içinde zincire bağlı olan köpeğin üstünde Türkiye yazılı bir karikatür. 650 sene dünyayı titreten ecdadımıza layık olabildik mi? Oysa Kanuni zamanında Fransa’da icat edilen dans bırakın Osmanlı’da yapılmasına Fransa’da bile yapılamamıştır. Çünkü kanuni bu dansı Fransa’da da yasakladığını söylemişti. Bir başka örnek.
 
Almanya ile Fransa arasındaki sınır bir bölgede Fransız çiftçiler tarım yapıyorlar. Ama hasat zamanı Almanlar zorla ellerinden alıp gidiyorlarmış. Bir iki derken bakmışlar olmayacak. Osmanlı’ya durumu iletmişler. Osmanlı bunun için Avrupa’ya sefer düzenlenemeyeceğini, Ama kendilerine verilecek olan bir çuval dolusu Osmanlı Askeri üniformaları giyip çalışma yapmalarını söylemiş. Onlar bundan bir şey anlayamamışlar. Ancak başka çareleri olmadığı için kabul etmişler. Osmanlı askeri kıyafetleri giymeye başlayan Fransız çiftçileri gören Almanlar Osmanlı Askerleri gelmiş diyerek bir daha oraya hiç uğramamışlar. Biz böyle bir ecdadın torunlarıyız. Ama gelin görün ki bizi batıya götürmeye çalışan siyasi anlayışlar yüzünden az önce bahsettiğim karikatüre konu ediliyoruz. Bu bizim için utanç v erci bir durumdur.
Kanuni Sultan Süleyman ağaçları yeşili çok seven bir hükümdardır.
Kanûnî Sultan Süleyman merhum, Topkapı Sarayı’ nın bahçesindeki ağaçlarda mebzûl miktardakarınca görülmesi üzerine, kurtulmak için çare araştırır ve ağaçların gövdelerine ve diplerine kireç tatbik edilirse meselenin çözüleceğini öğrenir.
Fakat ilim ehlinden izin almadan yapmak istemez ve Zenbilli Ali Efendi’ ye meseleyi sorar.
Çok iyi bir şair olan –o kadar ki, bütün Osmanlı Şairleri içinde biri hariç (o biri Zâtî merhûmdur) hepsinden fazla miktarda gazel sahibidir Kanûnî ve şiirlerinde kullandığı mahlâs Muhibbî’ dir- Sultan suali de vezne koyar:
Dırahtı ger sarmış olsa karınca
Zarar var mı karıncayı kırınca
Cevap benzer şekilde gelir Zenbilli’ den:
Yarın Hakkın divanına varınca
Süleyman’dan hakkın alır karınca
Cevap veren de pekâlâ bilirler ki, bunu yapmak caizdir, izin vardır. Ancak bu vesileyle Şeyhülislâm Zenbilli Ali Efendi, Padişaha demektedir ki, evet helaldir ammâ, hesâba da çekilirsin; zâten malûm değil midir ki, helâle hesap var, harama azap!
 
Türkiye’de ekonomi iyiye gitmiyor. İşçi perişan, memur, emekli, perişan, 50 kişilik bir işe 4 bin 700 kişi müracaat ediyor. Gelir dağılımı bozuk. Uygulanan politikalarla Anadolu boşaltılıyor. Doğu Anadolu boşalmış, Karadeniz, İç Anadolu Güneydoğu bomboş. Acaba neden? İstanbul gündüzleri 20 milyonluk şehir haline gelmiş. Kart borcuna bulaşmamış bir kişi kalmamış. İktidar 220 milyar dolardan aldığı borcu 600 milyar dolarlara çıkarmış. Onsa özelleştirmeden elde edilen gelir uçmuş. Anadolu’daki tüm ekonomik değerler yabancıların eline geçmiş. Merhum muhterem hocamız 1969 yılında yola çıkarken üç maddeyi öne koymuş. 1- Ahlak ve maneviyat, 2- Kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyen kapitalizm ve komünizm yerine Adil düzen 3- ve adil paylaşım.
Görüldü ki Ak Parti İktidarı da bunu başaramadı. O halde biz ustalık dönemi için geliyoruz. Türkiye’nin kurtuluşu Saadetle olacaktır. Sayın başaklan paranın dini imanı sınırı olmaz diyor. Ama o paranın sahiplerinin dini de imanı da sınırları da var sayın başbakanım. Onun için biz asla böyle söylemiyoruz. Kendi özkaynaklarımızla kalkınabiliriz. Bunun için her şeyimiz var.
Şimdi diyorlar ki bir 10 yılı geride bıraktık. 2. bir 10 yıl daha gideriz. Gidemezler. Çünkü artık yapacakları bir şey kalmamıştır. Bakın bilim adamları şöyle bir hesap yapmış Atatürk barajının toplam gölet alanı 49.5 milyar metreküp. Bu su kapaklar açıldığında 57 dakika boşalıp gidiyor. Ama buraya dikkat edin yüzde 95’i son beş dakika’da bitiyor. Ak Parti’de artık o son beş dakikaya gelmiş bulunuyor.
Bugün dünyada Müslümanlara karşı zulümler artmış durumdadır. Irak’ta Arakan’da Filistin’de, Gazze’de çoluk çocuk katlediliyor. Bunların bir tek suçu Müslüman olmak… Onun için biz 5 Ağustos’ta Kadıköy’de zulmü protesto edeceğiz. Bütün Müslüman kardeşlerimiz davetlidir. Biz her zaman mazlumların yanında olacağız. Ezilenlerin yanında yer alacağız.
Böylesine güzel bir ortamda sezilerle birlikte iftar açıp sizlere hitap etmem beni çok mutlu etti. Bu güzel etkinliği gerçekleştiren Merkez İlçe başkanlığı ve Artvin saadet partisi İl Başkanlığına teşekkür ediyoruz. Saadet toparlanıyor. Allah’ın izniyle ustalık dönemi için geliyoruz.”dedi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com