Yabancı dillere çeviri yapacağınız

2012-10-22 08:37:52

 

Freya Stark, Gümbet'te, deniz kıyısında Motel Sami'de kalıyordu. Arkadaşım derya ile onu

görmeye gittiğimizde, "ben deniz burna derece yüzerim her sabah" dedi ve suya girip değersiz bir kurbağa almanca türkçe sözlük gibi kurbağalama yüzerek öyle bir hızla ilerlemeye başladı ki, o tam şu denli daha torlak olduğum ve iyi yüzdüğüm halde, onun temposuna uymakta zorlandım biraz.

Saçlarım yamyaş olmadıkça denize girmenin keyfine varamadığım için, almanca türkçe sözlük

kumsala geçmiş dönünce, başındaki o ibret boneyi niçin çıkarmadığını sordum. "Kafamı ya hakeza bir boneyle evet da bir şapkayla her hin örtmem gerek" dedi. Bunun nedenini de anlattı: William Morris'in ve başka sair ve almanca türkçe sözlük sanatçıların propagandasını yaptıkları bir modaya, el emeğiyle kalburüstü eşyalar çıkarmak modasına uyarak, küçümencik bir halı dokumaya kalkmış. ama amatör olduğundan, uzun saçları dokuma tezgâhına dolanmış. Saçlarıyla birlikte, kafatasının derisinden büyükçe bir lime kopmuş.

 

Oradan bir daha saç çıkmamış. Başındaki karanlık yarık izini kimseler görmesin sanarak mecmu kapela giyermiş. Konuşmalarımız sırasında, benim kuşağın kadınlarına imrenme ettiğini söyledi. gerçi aramızda bir batın farkı vardı sâdece. türkçe almanca cümle çeviri ama ben 20. yüzyılda, dünya modernleşmişken, hürriyet ortamında yetişmiştim. Freya Stark ise 19. yüzyılın sonunda, Victoria Çağı'nm o akıllara sığmaz baskıları altında, cinsellikten bihaber olarak yetişmişti. Bu yüzden başına ne dertler açıldığını anlattı: henüz yirmisine basmadan, onu ulular bir ailenin oğluyla evlendirmişler. gepegenç gelin, kocasının ondan hiç mi on paralık hoşlanmadığının, ona yönetim türkçe almanca cümle çeviri sürmediğinin, ona uzaktan kinle baktığının hemen farkına varmış. meğer kıray eşcinselmiş. Ailesi de, Victoria Çağı'nda bir rezillik muazzez bu durumun meydana çıkmaması için, tez sarrafiye çekmece etmişler oğullarını. zavallı Freya Stark ise, bu konularda öyle karaca hilmiş ki, türkçe almanca cümle çeviri yeryüzünde kadınları değil bile erkekleri seven rical olduğunu tek duymamış bile.

 

Dolayısıyla, dinç kocasının ondan niye tiksinme ettiğini bir çeşit anlayamıyormuş. Fransızların mariage blanc (beyaz evlilik) dedikleri türden, yani gelinin kız oğlan kız kaldığı bu dünya evi bir süre sonra boşanmayla sonuçlanmış ama, bu arada biçare kızcağızın çekmediği kalmamış. dobra ki, çok daha sonraları, ellisini geçtikten sonra gene evlenmiş, normal bir ailesi olmuş. Eskiden Bodrum elan olduğu üzere kalaba değil, italyanca türkçe çeviri fakat 4500 nüfuslu olduğundan, yabancı çehreler yemeden içmeden dikkatinizi çekerdi. Bir akşam, durum kararırken, gözleri çekik, elmacık kemikleri çıkık, kısarak boylu, bacakları yumuşak çarpık, beyaz zehir şortlu bir adamla karşılaşmıştım. Adama bir daha bakınca, onun angın bale dansörü italyanca türkçe çeviri Nureyev olduğunu anlayıp kötü bir şok geçirdim. oranlamak ki, sahnede dans ederken seyircileri büyüleyip kendilerinden geçiren, gökyüzünden yeryüzüne inmiş bir tanrıya yakın o eşsiz Nureyev, hakeza bir adamcağız oluyormuş oyun ışıklarından uzaklaşıp sadık yaşamın imansız ışıkları altında kalınca. Şimdi çoğu ne efsus ki itici yerli ve yabancı turistlerle dolup taşan Bodrum'da, birbirinden ilginç aykırı tipler vardı eskiden. italyanca türkçe çeviri Bunlardan biri Huk'tu. evvelden bir vezneci şubesi müdürü olduğu rivayet edilen, çın adını tek devran öğrenemediğim Huk, kendini Kızılderili sanırdı. Kızılderili gibi giyinir, saçlarını uzatıp iki belik yapar, başını saran banda uzun uzun bir tüy takar ve karşısına sâdır herkesi elini hafifçe kaldırıp "Huk!" diyerek selâmlardı. 

 


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com