Ömer YERLİKAYA
Evvel zaman içinde?
11.01.2019

Evvel zaman içinde…

Efendim sarı öküz hikâyesi gelenekselleÅŸmiÅŸ basmakalıp yaÅŸam biçimlerini deÄŸiÅŸtirmek istemeyen, tutucu, geleceÄŸi olmayan, üretmeyen, okumayan, deÄŸiÅŸkenlikleri benimsemeyen, modern dünya görüÅŸüne yüzünü kapatan, alışkanlıklarını deÄŸiÅŸtirmek istemeyen, her yeni düÅŸünceye kuÅŸku ile bakan, kabullenmeyen, kendini geliÅŸtirmeyen, yenilemeyen, toplum bilincinden uzak, toplum direncinden yoksun, verilene rıza gösteren, araÅŸtırmayan sorgulamayan, her ÅŸeyi kabullenen, iÅŸin doÄŸasında bu vardır yaklaşımı gösteren; zayıf iradesiz güçsüz bireylerden oluÅŸmuÅŸ toplumların hikâyesidir. Bu anlatı köhne toplumların basiretsizliÄŸi sürdükçe de hep anlatıla gelecektir. Özünde bana dokunmayan yılan bin yaÅŸasın mantığı vardır. Oysa yılan bu ne yapacağı hiç belli olmaz. Ä°nsan ayırmaz onun doÄŸasında ısırmak, zehrini zerk etmek, öldürmek vardır. Bugün sana denk gelmediyse yarın bir gün sıran gelecek demektir. Yılan küçükken başı ezilmelidir!

Geri kalmış toplumlar umutları heyecanları, hayalleri olmayan basit, sıradan bir yaÅŸamın içinde kalmışlardır. Ä°limden, bilgiden, teknolojiden hoÅŸlanmazlar. Alışkanlıklarını deÄŸiÅŸtirmez ve bildiklerini yaÅŸamak isterler. YaÅŸamları kapalı kutu içindedir. Ä°nzivaya çekilmiÅŸ yaÅŸamlar gibi dünya gerçeÄŸini görmezler, görmek istemezler. Huzuru mutluluÄŸu alışık oldukları biçimi ile tatmak isterler. Toplum olma bilincinden ve dirayetinden son derece uzaktırlar. Bir araya gelip güçlerini birleÅŸtirme düÅŸüncesi hemen hiç yoktur. Ortak yaÅŸam tarzları sakinliktir. Herkes kendi kabına çekilmiÅŸtir ve gelecek planlaması olmayan günlük yaÅŸamlardır. Birinin başına bir iÅŸ geldiÄŸinde hepsi çok üzülür, akıllarından neden niçin sualleri hiç geçmez. Aynı ÅŸeyin defedilmesini hiç konuÅŸmazlar bile. Bildikleri bir ÅŸey vardır aynı ÅŸeyin kendi baÅŸlarına gelmemesi için de bildikleri bütün duaları okurlar. Yarın bir gün aynı ÅŸey kendi baÅŸlarına geldiklerinde de o bireysel acıyı, hüznü, gözyaşını sonuna kadar yaÅŸarlar. Hala neden, niçin sorgulaması yoktur. Bu olmayınca da her gün her hafta birinin başına bir bela musallat olur. Sabır gösterilir sineye çekilir.

BaÅŸkalarının ürettiÄŸi ve yaÅŸamı kolaylaÅŸtırma adına ortaya çıkan teknolojik ürünlerini de günah malı olarak görürler. Pek çoÄŸu evine bile sokmaz. Evet, dürüsttür helal kazanır alın teri akıtır helal lokma yer. Bunlar bir insan için çok güzel davranışlardır ama yetmez. Haksız kazancı olan birini, kendini sürekli sömüren birini eleÅŸtirmez, karşısına dikilmez. Medeni cesareti, öz güveni, iradesi hemen hiç yoktur. Hakkı yenilse de sesini çıkarmaz. Belki içinden beddua eder ama medeni birisi olarak karşısına çıkıp iki laf edemez. Onun benliÄŸinde uysallık ve itaat algısı düÅŸüncelerinin temelini oluÅŸturur. Ötesine gidemez, gitmek istemez. Gitse de kendine, yaÅŸamına ihanet etmiÅŸ gibi bir vicdani rahatsızlık duyar. Örgütlenmek bir araya gelmek gibi toplumsal referanslardan oldum olası uzak durur. Bu türden davranışları isyancı, karşı gelen, nankörcülük olarak niteler. YaÅŸamını son derece basit düÅŸünceler üzerine kurmuÅŸtur. Bir günü diÄŸerinden farklı olmaz. Aynı ÅŸeyleri yapmaktan, rutin yaÅŸamaktan hoÅŸlanır. Çok konuÅŸmaz. Çok ÅŸeyde bilmez. Çok konuÅŸanları pek sevmez. Her insanı kendisi gibi görmek ister. Sıradan basit, yalın, içine kapanık, kendi halinde! BenliÄŸindeki sıcak düÅŸüncelerini korur. DüÅŸüncelerini zenginleÅŸtirmeyi, kendini aÅŸmayı asla istemez. Bunu yaÅŸamın ihaneti olarak algılar. YaÅŸamı boyunca eline alıp okuduÄŸu çok az ÅŸey vardır. Bir iki gazete ve belki bir kitap… Hepsi budur.

Küçük ÅŸeylerden mutlu olur daha büyükleri onu rahatsız eder, bunalır, baÅŸkalaşım geçirir. Ä°stemez, o eski yaÅŸamını özler. Aynı yerinden bir deÄŸil birkaç kez ısırılır da sesini çıkarmaz. Bunda da bir hikmet vardır algısı düÅŸüncelerinin en zengin yanıdır. Buldukları ile yetinir ötesini düÅŸünmek istemez, sorgulamak zaten onun ruhunda ve düÅŸüncelerinde yer edinmemiÅŸtir. Kalabalıklardan hoÅŸlanmaz, bir kaç bireyin bir araya gelip bir ÅŸeyi sorgulamasını da doÄŸru bulmaz. Ä°ÅŸte böylesine iyi niyet duyguları besler! Susmayı hep kendine üstün meziyet bilir. Haklıda olsa haksızda olsa sesini çıkarmaz. Gerçi hep hakkı elinden alındığı için de haksız konumu hemen hiç yok gibidir. Özünde kabullenme vardır. Gücünü hiçe sayar, neler yapabileceÄŸini görmez. Teslimiyetçi ruh yapısı içindedir. Belki başı belaya girmez ama asla omurgaları üzerinde duran birisi haline gelemez. Pasif kiÅŸiliÄŸi ömrüne bedeldir. Ha o ha bu derken o kalabalık sürüde sarı öküz de kalmaz…

                                                                                                                                                                             Sevgi ile kalın.


Bu makale 328 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com