Herkes iÅŸine baksın…

                Meyve veren aÄŸaç öteden beri hep taÅŸlanıyor. Sebebi üzerinde meyve olduÄŸu içindir. EÄŸer meyvesi yoksa kim niye taÅŸlasın gibi doÄŸru bir soru gelir akla. Ä°nsanoÄŸlu kendi iÅŸi ile ilgilenirken daha çok baÅŸkalarının iÅŸine karışmayı, çomak sokmayı daha çok seviyor. EleÅŸtirmeye de adeta bayılıyor. Bir ÅŸekilde hoÅŸuna gitmiyorsa, hatası günahı olmasa bile karşı taraf sırf hoÅŸuna gitmediÄŸi için de acımasızca eleÅŸtiriyor. DoÄŸruymuÅŸ deÄŸilmiÅŸ bunun çok önemi olmayacaktır. EleÅŸtiri de birinci amaç çamur at izi kaslındır. Biri inanmazsa diÄŸeri inanacaktır. O inanmışı caydırmak; bak bu doÄŸru deÄŸil iÅŸin doÄŸrusu budur gibi laflarla da ikna etmek nerede ise imkânsızdır.  Çünkü kendi düÅŸüncelerinde de eleÅŸtirilen kiÅŸiye karşı zaafları vardır. Bunu belki kendisi yapacak cesareti gösterememiÅŸtir ama birisi eleÅŸtiriyorsa da yerden göÄŸe kadar hak vererek inanmaktadır. 

KonuÅŸtukça da eleÅŸtirinin doÄŸruluÄŸuna kendini sonuna kadar inandırıyor.

EleÅŸtiri yeri geldiÄŸin de demokratik bir haktır ve yapılmasında hiç bir sakıncası yoktur. Ancak bir ÅŸeyi eleÅŸtirirken de tutarlı olmak gerekir, haklılık payının olması gerekir ve karşı tarafa yön verici eksiklerini giderici tarzda olmalıdır. EleÅŸtiri yaparken de vurup öldürmek tabii ki gerekmiyor bu çok hatalı bir durum olur. Günümüz eleÅŸtirileri özellikle siyasi alanda daha çok kendine yer buluyor. Karşı tarafı suçla, suçlu duruma düÅŸsün baÅŸarısı gölgelensin gözden elden ayaktan düÅŸsün! Bütün mesele budur. Ülkemizde baÅŸarılı belediye baÅŸkanları sırf farklı partidendir diye sürekli eleÅŸtirisel gözle bakılıyor. Yok, niye zam yapmış, yok niye teÅŸhir etmiÅŸ, yok niye iÅŸçi atmış, yok ÅŸunu niye böyle yapmamış? Gelin de iÅŸin içinden çıkın bakalım. Bütün mesele kendi taraftarını canlı tutmak ikna etmek ve karşı tarafın bir ÅŸey yapamayacağını gösterebilmektir…

Bizde siyaset iÅŸin içine girince aklın yolu beyinden uzaklaşıyor. Bir olmaktan çıkıyor ikiye üçe varıyor.  Almanya da belediye de çalışan bir yakınım bir sohbetin de ÅŸunları söylüyor. Diyelim büronda kaleme ihtiyacım var, istekte bulunuyorum getirip üzerime zimmet ediyor ve kalemi veriyorlar. Bir müddet sonra örneÄŸin bir yıl sonra yeni bir kaleme ihtiyaç duyulduÄŸunda kullandığın o eski kelemi teslim ediyorsun, kullanılamaz durumda olduÄŸuna bakılıyor üzerinizden kaydı siliniyor ve o ÅŸekilde yeni kalemin sahibi olabiliyorsunuz. Yani eskisini götürmeden yenisini alamıyorsunuz. Götüremiyorsanız da yenisini cebinizden alacaksınız! Uygulama böyle, güzel bir uygulama deÄŸil mi? Bir ÅŸekilde devlet malını koruma altına alıyorlar. Herkes aynı titizliÄŸi gösterince de hiçbir sorun yaÅŸanmıyor.

Bizde durum farklı; baÅŸarıyı gölgelemek, engellemek, önünü kesmek ve benzeri her ÅŸey uygulanabiliyor. Ä°nsan dürüst olunca, kendini bilince her ÅŸeye karşı bakış açıcı daha farklı oluyor. Adil oluyorsunuz, adaletli karar veriyorsunuz, liyakatli davranıyorsunuz ve arkasından doÄŸru ÅŸeyler birbirini takip ediyor. EÄŸitimli insanlar daha az hata yapan insandır. Okumamış, eÄŸitim almamış tabiri caizse kendini yetiÅŸtirememiÅŸ kara cahil insanlar hata yapmaya açık insanlardır. GörüÅŸleri dar bir çerçeve içindedir. Daha ötesini göremez, öngörülerini kullanamazlar. Genel eÄŸilim budur. Bu insanları yönlendirmek, bir araya toplamak daha kolaydır. Ama gelin görün ki en çok eleÅŸtiriyi yapan kesim de bu kesimdir. Dedikleri dediktir. DoÄŸru bildikleri yanlışlarından vazgeçiremezsiniz.

Bilen bir insan ile bilmeyen bir insanın bir konuyu tartışması kadar tuhaf bir durum olamaz. Bir âlimin ünlü bir sözü vardır. Cahil ile tartışma asla galip gelemezsin! Der. Biz günümüzde bunu yapıyoruz. Bir bakıma aÄŸzı olan hemen her ÅŸeyi konuÅŸuyor. Ä°ki insan belediyeyi eleÅŸtiriyor. Daha doÄŸrusu bir büyük ÅŸehir belediyesini eleÅŸtiriyor. Olmadık suçlamalar yapıyor diÄŸeri de onu sonuna kadar destekliyor. Yanlarından gülerek geçtim. Niçin güldüÄŸümü bile sanırım anlamadılar. Bazen hiç karışmamak daha iyi gibi gözüküyor. Onlar aslı olmayan ÅŸeyleri konuÅŸuyor diÄŸeri hak veriyor ve her ikisi de konuÅŸtuklarına inanıyor. Onları baÅŸ baÅŸa bırakmak belki en doÄŸrusu… Aynı kafa aynı düÅŸünce bırak kurtarsınlar dünyayı. Herkes önce kendi iÅŸine bakmalı. Herkes kendini, yapabileceklerini, kapasitesini bilmeli ve ona göre davranmalıdır. Bu bir sorumluluk duygusudur. Bu çizgiyi aÅŸmayacaksınız ve erdemli davranış sergileyeceksiniz. DoÄŸru olanı budur.  

                                                                                                                                                                             Sevgi ile kalın.

Bu makale 250 kez okundu.