DÄ°N GÖREVLÄ°LERÄ°MÄ°Z

Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın Adıyla.

         Bu günkü yazımda da, bu haftanın Camiler ve Din Görevlileri Haftası olması münasebetiyle Din görevlilerimizi anlatmaya çalışacağım.

            Yazıma, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkan Yardımcımız Sayın Fikret KARAMAN Bey’in “ Ä°mam – Hatipler toplum hayatına can suyu veren görevlilerdir.” Tanımlamasıyla baÅŸlamak istiyorum. Dini anlamak, dini anlatmak, dini sevdirmek,  Allah’ın emirlerini daha çok insana duyurmak, ulaÅŸtırmak için din hizmetleri alanında çalışanlara çok önemli görev ve sorumluluklar düÅŸmektedir.

            Hayatın her alanında, yani düÄŸün, sünnet, hastalık, cenaze ve taziyelerde, yardım istenen din görevlileri, çalışmaları sonucu sevilen, sayılan, güvenilen “ bilge insan” haline gelmelidir. MesleÄŸin ana iskeletini, okuma- yazma merakı ve çevreyle olan sosyal iliÅŸkiler ve davranış düzeyi oluÅŸturmaktadır.

            Sevgili okurlar; okuyan, düÅŸünen, yazan ve bunları hayatına geçirebilen insanların daima itibarlı olacağını hepimiz biliriz. Åžunu da bilmemiz gerekir ki, konuÅŸulandan daha çok yapılanlar etkilidir.

            Din görevlisi, görev yaptığı yerlerde, cemaat ve çevreyi iyi tanımalı, çevresindeki insanlarla iyi iliÅŸkiler içerisinde olmalıdır. Güler yüzlü, sempatik, sabırlı ve hoÅŸgörülü olmalı. Camiye gelen, cemaati olan insanlarla ilgilendiÄŸi kadar, camiye gelmeyen, gelemeyen, cemaati olmayan insanlarla da ilgilenmesi gerektiÄŸini, hatta daha fazlasını yapması gerektiÄŸini, böylede bir sorumluluÄŸunun olduÄŸunu unutmamalıdır.

            Din Görevlileri, görev mahallindeki çocuk, genç, yaÅŸlı, hasta, yardıma muhtaç, kimsesiz ve problemli olanlarla ayırım yapmadan ilgilenen, bulunduÄŸu yerin ihtiyaçlarının giderilmesinde, sorunların çözülmesinde, öncü olan, olması gereken insandır. Kendi sorunları varsa, sorunlarını çevresine yansıtmayan, sorunu ve ihtiyacı olan insanlara yardımcı olmaya çalışan, onlara maddi ve manevi moral desteÄŸinde bulunan, bulunması gereken görevlilerdir. Cemaat ve çevreyle iliÅŸkilerinde, hem ibadet hazzı hem de birlikte yaÅŸama sevincini ve kültürünü paylaÅŸan insanlardır.

            Kısaca özetlememiz gerekirse; örnek bir Müslüman, Ä°slam dinini içerisine sindirebilmiÅŸ bir insan, örnek bir din adamı, varisi olduÄŸu Peygamber efendimizin yaptığını yapabilme gayreti içerisinde olan, inananı da, inanmayanın da güvenini kazanan, yaÅŸadığı toplumda, insanların kendisi hakkında ÅŸu hocaya, ÅŸu adama güven, her ÅŸeyinle teslim ol zarar gelmez dedirtebilen, böylesine güzel yaÅŸam örneÄŸi sunma gayreti içerisinde olan insanlardır. Çünkü hepimizin malumudur; Hz. Peygamber efendimize Muhammedül Emin diyenler sadece Müslümanlar, kendisine inanan insanlar deÄŸildi. Ä°nanmayanlarında güvenini kazanmış, onlar da Peygamberimize “ Muhammedül Emin” ( güvenilir Muhammed) diyorlardı.

            Din Görevlileri; Pazarda bal satarcasına, pazarda gül satarcasına, pazarda sevgi satarcasına, inanan – inanmayan gönüllere akarcasına, hiçbir ayırım yapmadan, en ücra köÅŸedeki insanlara ulaşıp, Yüce Yaradan’ı, O’nun emirlerini duyuran, vefakar, cefakar, gönül dostu insanlardır. Bu vesileyle ÅŸunu da ifade etmek isterim ki; Din Görevlimizin itibarı, hepimizin itibarıdır.

            Bütün din görevlilerimizin haftasını en içten dileklerimle kutlar, insanlık alemi için hayırlara vesile olmasını temenni ederim.

            Rabbimiz Nasıl EmretmiÅŸse; BÄ°ZE DE ÖYLE UYGULAMAK DÜÅžER.

Bu makale 24148 kez okundu.