Ömer YERLİKAYA
Biyolojik harp silahı virüsler?
24.03.2020

Biyolojik harp silahı virüsler…  

Birkaç yıl arayla çeÅŸitli virüsler bütün dünyayı tehdit eder bir hale geldi. Bir biyolojik harp silahı gibi de zincirleme bir akışla bulaÅŸması söz konusu oluyor. Virüs çıkıyor, görüldüÄŸü yer karantinaya alınıyor, orda insanlar ölüyor vesaire derken dünya ülkelerine yayılıyor. Ölü sayısının en yüksek olduÄŸu ülkeler kuÅŸkusuz yoksullukla, olumsuz saÄŸlık ÅŸartlarıyla mücadele eden ve yetersiz beslenme duyumuyla ayakta kalmaya çalışan ülkelerde görülüyor. Virüs soÄŸuk savaşın tüm etkilerini kısa sürede gösteriyor ve hayatı kontrol ederek alabildiÄŸince olumsuz etkiliyor. Bu durum bazı finans ve ulusal kurumların da iÅŸine geliyor. Bir ÅŸeyler oluyor ve deÄŸerli ÅŸeyler sürekli yükseliyor. Fiyatlar artıyor ve sürekli zamlarla ekonomi yukarıdan aÅŸağıya tüm ürünlerde adeta boyanıyor.

Yüksek ökçeliler iÅŸlerini daha rahat sürdürüyorlar. Artık biliniyor ki kriz ortamlarında halk daha yoksullaşırken kimi uyanıklar servetlerine servet katıyorlar. Konuyu dağıtmadan yeniden virüse dönelim. YaÅŸadığımız çok deÄŸil yirmi sene kadar öncelerin de çeÅŸitli virüsler dünya insanıyla buluÅŸmaya baÅŸladı. Keneden baÅŸlayan ölümler kuÅŸ gribi, domuz gribi, canlı hayvanların itlafı, sars gibi çeÅŸitli isimler altında bütün dünyayı adeta kasıp kavurdu. Sonra ne oldu? Sonrası belli bir süre sonra da virüsün yani anti virüs etkisi oluÅŸturacak aşısı bulunup piyasaya sürülüyor. Bütün devletler de önlem için ülke nüfusları kadar hatta daha fazlasını alıp stok ediyorlar ve milyarlarca lira tutarında paralar ödeniyor. Sonra bu aşıların çok çok büyük bir bölümü iÅŸe yaramıyor yanı virüs sonlandı diye bir gerekçeyle çöp oluyor. Nedense aşı hemen üretilmiyor. Sözde virüs inceleniyor, etki alanları ve bulaÅŸma yolları araÅŸtırılıyor ve aşısı sonradan bulunuyor.

Yirmi sene ve daha öncelerin de dünya da böyle bir olay yaÅŸanmıyordu. Biyolojik ajanlardan söz ediliyordu ama kimse bunu kullanmayı aklından bile geçirmiyordu. Her gün artan dünya nüfusunu azaltabilmek adına doÄŸrusu insanoÄŸlu hiç boÅŸ durmuyor. Demek ki ülkeler kendi çıkarları için hemen her ÅŸeyi yapabiliyorlar. Her devlet kendi imkânlarını koruyup kollamaya çalışıyor. Bunu yaparken de önüne gelen her kese zarar vermekten de çekinmiyor. Birbirine sadık bazı ülkeler tarihi geçmiÅŸlerin de hep birbirlerinin yanında olmaya özen göstermiÅŸlerdir. Buna Ä°ngiltere ve Amerika örnek gösterilebilir. Ancak son yıllarda bu ikili sadakatini giderek kaybediyor. BaÅŸkan Trump uzun süre ülkeye sokulmadı ve yüz binlerce kadın tarafında protesto edildi. Eskiden büyük bir zarafetle Amerikan baÅŸkanı karşılanırdı. Dünyanın süper güçleri hiç rahat durmuyorlar.

KuÅŸkusuz Amerika ve Rusya olmasaydı dünyanın konumu çok farklı olabilirdi.

Birinci ve ikinci dünya savaÅŸları muhtemelen olmazdı. Silahlanma yarışı yaÅŸanmazdı. Yoksul ülkeler ve geliÅŸmekte olanlar bu denli sömürülmezlerdi. Uluslar arası örgütler daha etkin ve daha adaletli kararlar verebilirdi. Daha uyumlu daha paylaşımcı bir dünya yaÅŸantısı olabilirdi. Ülkeler silahlanma konusunda birbirleriyle yarışmazdı. SoÄŸuk savaÅŸlar yaÅŸanmaz, bloklar hiç oluÅŸmazdı. BOP olmaz, Arap baharı hiç yaÅŸanmazdı. Ä°slam coÄŸrafyasında savaÅŸlar olmazdı. Ä°srail bu denli cesaretli ve saldırgan olmazdı. Dünya süt liman olmazdı ama inanınız çok ÅŸey farklı yaÅŸanabilirdi. Ülkelerin para birim deÄŸerleri birbirine bindirme yapmazdı. Dünyanın üretimi ve milli geliri daha adil biçimde paylaşılabilirdi. Daha temiz bir çevre ve kullanılabilir kaynakların geleceÄŸi titizlikle korunabilirdi. Tarım GDO’larla berbat hale getirilmez, doÄŸal üretimler ve saÄŸlıklı yaÅŸamlar sürdürülebilirdi. Köylerden ÅŸehirlere büyük yığılmalar olmazdı. Savaşın hiçbir türü yaÅŸanmazdı. Sömürü ve baskı düzeni ÅŸimdi kadarıyla bir gerginlik hiç oluÅŸturmazdı. Askeri güçler tehdit olarak kullanılmazdı. Yoksul ülkeler daha mutlu hale gelebilirdi. Dünya saÄŸlık örgütü hemen her ülkede gerçek iÅŸlevini gösterebilirdi. Harcamalar silah için deÄŸil insanlık için kullanılabilirdi. Sömürü düzeni tamamıyla yok olabilirdi. Baskı, istila ve savaÅŸ sözcükleri olmadan dünya insanını bekleyen huzurlu, mutlu saÄŸlıklı bir yaÅŸam sürdürülebilirdi. Elinde kalmış, miadı dolmuÅŸ silah, askeri teçhizat ve benzeri ÅŸeyleri sözde marÅŸal yardımı adı altında ülkemize yardım edip karşılığında hayatın temel ilkelerin de söz sahibi olma kabiliyetini eline geçiren Amerika hem bizi ve diÄŸer ülkeleri yönetip yönlendirmede baÅŸarı saÄŸlayacak hem yardım ediyorum diye de elindeki artıklardan kurtulmuÅŸ olacaktı. Yani bir taÅŸla birkaç kuÅŸ birden avlamış oluyordu. Ä°srail’i elli üçüncü eyaleti gibi görmesi orta doÄŸuyu ele geçirmesi için kurduÄŸu bir plandı. Bölgede akan kanlar ve yetim kalan çocuklar hiç umursanmadı bile. Varsa yoksa kendi çirkin emellerine yol açabilmekti… Belki bunların ve bölgede ki savaÅŸların hiç biri yaÅŸanmayacaktı.

                                                                                                                                                                             Sevgiyle kalın. 


Bu makale 463 kez okundu.

Yazarın Diğer Yazıları
Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com