CHP´li Kadınlar Zübeyde Hanım´ın Kabrini Ziyaret Etti
CHP Kadın Kolları Zübeyde Hanım’ın kabrini ziyaret etti. Ziyarete, Artvin CHP Kadın Kolları İl Başkanı Gülşen Kurul katıldı.
CHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse, "Zübeyde anne, bir annenin tüm dünyayı değiştirebileceğinin en güzel örneğidir. Onun yetiştirdiği evlat, kazandığı zaferlerle ulusumuzun kurtarıcısı ve ışığı olmuştur" dedi.
Anneler Günü etkinliği kapsamında partisinin 81 ilinden kadın kolları başkanlarıyla Karşıyaka´daki Zübeyde Hanım kabrini ziyaret eden Köse, yaptığı konuşmada, cumhuriyet kadınları olarak Atatürk´ün annesi Zübeyde Hanım ve manevi kızı Afet İnan´a yapılan saldırıyı kınadıklarını söyledi.
"Emanetimiz olan bu değerlere dil uzatan karanlık ve yobaz zihniyetle sonuna kadar mücadele edeceğiz." ifadesini kullanan Köse, şöyle konuştu:
"Bir kez daha Zübeyde annemizin kabri başında bu sözü veriyoruz. Cumhuriyet´in değerleri ile yetişen, tarafsız, vicdan ve adalet sahibi savcıları gereğini yapmaları, suçluların en ağır biçimde cezalandırılmaları için göreve çağırıyoruz. Zübeyde anne, bir annenin tüm dünyayı değiştirebileceğinin en güzel örneğidir. Onun yetiştirdiği evlat, kazandığı zaferlerle ulusumuzun kurtarıcısı ve ışığı olmuştur. Bu ışık bizleri sonsuza kadar aydınlatacaktır. Rahmetle anıyor, hatırası önünde saygı ile eğiliyoruz."
CHP Kadın Kolları Artvin İl Başkanı Gülşen Kurul, anlamlı bir günde Zübeyde Hanım gibi bir annenin kabri başında olmanın verdiği huzur ve onuru hiçbir kelimenin ifade edemeyeceğini belirterek; “ Zübeyde Hanım, Atatürk gibi bir insanı dünyaya getirmiş çok özel bir annedir. CHP Kadın Kolları Genel Başkanımızla 81 ilin Kadın Kolları Başkanı İzmir’e giderek Zübeyde Hanım’ın kabrini ziyaret ettik. Genel Başkanımız mesajında söylenecekleri söyledi. Ben bunun üstüne şunu söylemek isterim; Ne yaparlarsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler, Zübeyde Hanım ve Mustafa Kemal Atatürk her geçen yılda daha çok büyüyor. Daha çok sevgi çığ gibi büyüyor. Ben bu vesileyle tüm şehit ve gazi annelerinin anneler gününü kutluyorum. İzmir’den Artvin’e Zübeyde Hanım’ın aziz hatırasında selam gönderiyorum.”dedi.
Zübeyde Hanım Kimdir?
Zübeyde Hanım (d. 1857, Selanik – 14 Ocak 1923, İzmir), Ali Rıza Efendi´nin eşi, Mustafa Kemal Atatürk´ün ve Makbule Atadan´ın annesidir. Aslen Karamanlıdır.
Aile Kökeni
Osmanlı devrinde, II. Mehmed zamanında Karaman´dan Rumeli’ye göçen ve Selanik yakınlarındaki Langaza’da toprak işleri ile uğraşan bir Türkmen ailesi olan Hacı Sofu ailesindendir. Mustafa Kemal Atatürk´ün anne soyu da, Karaman´dan gelerek Selanik ile Manastır´ın arasında bulunan Vodina Sancağı´na bağlı "Sarıgöl" de denilen "Kayalar" Nahiyesine yerleştiler. Aile, sonradan Selanik yakınlarında bugün de kaplıcaları ile meşhur olan Langaza´ya yerleşmiştir. Dedesi Feyzullah Efendi´in taşıdığı "Sofu-zade" (Sofular) lâkabı, yerleştikleri Sarıgöl bölgesindeki yer adları ve ailedeki hatıraların gösterdiği üzere, Mustafa Kemal Atatürk´ün anne soyu Karaman´dan Rumeli´ye gelen ve bundan dolayı da "Konyarlar" olarak Rumeli´de anılan Yörük Türkmenlerdendir. Zübeyde, 1857´de Lankaza´da dünyaya gelmiştir. Babası Sofuzade Feyzullah (Sadullah) Ağa, annesi Molla Hanım olarak anılan Ayşe Hanım’dır. Döneminde kadınların okula gitmesi yaygın olmadığı için, okur yazar oluşu nedeniyle kendisi de Zübeyde Molla olarak anılırdı.
Hacı Sofu gibi dinine bağlı bir aileden geldiği için kendisi de öyleydi. Türk tarih kitaplarında sıkça geçen, eğitim sisteminin karışık olduğu bir dönemde, Mustafa Kemal´in ne tür bir okula gideceği konusundaki tartışmalarda Zübeyde´nin, dini eğitim veren Mahalle Mektebi´ne gitmesinde ısrarcı oluşu bu yüzdendir.
Selanik´te Gümrük Muhafaza Teşkilatında memur Ali Rıza ile 1871 yılında henüz 14 yaşında iken evlendi. Ali Rıza, sarışın ve mavi gözlü bir kadınla evlenmeyi düşlerken, kendisinden 20 yaş küçük olan, siyah saçlı ve derin mavi gözlü bu kadına sevdalandığını belirtmiştir.
Yeni çift Selanik Yenikapı semtinde yeni hayatını başlatmış ve Zübeyde Fatma, Ömer ve Ahmet adlı çocukları doğmuştur. Ancak Fatma bu dönemde ölmüştür.
Eşi Ali Rıza´nın Yunanistan sınırında Çayağzı (ya da Papaz Köprüsü)´na tayin edildiği için taşınmış ve orada Ömer ve Ahmet ölmüş.
1881’de dördüncü çocukları Mustafa, 1885’te Makbule, 1889’da Naciye doğdu. Naciye’yi de küçük yaşta veremden kaybettiler. Ali Rıza Efendi de 1888 yılında öldü.
Bunun üzerine Zübeyde, çocuklarını da alarak abisi Hüseyin Bey´in Langaza´daki çiftliğine gitti. Babasının erken ölümünün ve dayısının çiftliğinde ailenin erkeği olarak yaşadıklarının Mustafa üzerinde derin etkileri olduğu düşünülür.
Zübeyde Hanım, Balkan Savaşı’ndan sonra Ragıp Bey’den ayrıldı ve artık Osmanlı toprağı olmaktan çıkan Selanik’i terk ederek kızı Makbule ile birlikte İstanbul’a göç edip Beşiktaş Akaretler’de bir eve yerleşti.
1919’da Anadolu´ya çıktığından beri görmediği ve üstelik Osmanlı Padişahı tarafından hakkında ölüm emri verildiğini öğrendiği oğlu Mustafa Kemal ile ancak 14 Haziran 1922’de Adapazarı’nda tekrar buluşan Zübeyde Hanım, onun yanına Ankara’ya yerleşti. Ancak bu şehrin sert iklim koşulları sağlığını olumsuz etkileyince tedavi amacıyla İzmir’e gitti. 14 Ocak 1923 günü 66 yaşında hayatını kaybetti. İzmir’in Karşıyaka ilçesinde 1940 yılında yaptırılan anıt mezarda yatmaktadır.
|