Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan büyükşehir yasası yürürlüğe girdi. Artvin’de Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya, Şavşat ilçesine bağlı Meydancık ve Murgul ilçesine bağlı Damar beldeleri yasanın Yürürlüğe girmesiyle ile birlikte eğer mahkeme kararı ile kurtulamazlarsa ilk yerel seçimlerden sonra köy statüsüne dönecekler.

 

Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van’ın büyükşehir belediyesi olmasına ilişkin kanun tasarısı, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Tasarıyla 29 il özel idaresi, 1591 belde belediyesi ile 16 bin 82 köyün tüzel kişiliğinin sona erdiği, büyükşehir sınırlarındaki beldeler mahalleleriyle, köyler ise mahalle olarak ilçe belediyelerine katıldığı bildirilen gerekçede, diğer illerde tüzel kişiliği sona erdirilen belde belediyelerinin ise köye dönüştürüldüğü belirtildi. Buna göre Artvin’in 4 beldesinden 3’ü köy statüsüne geçiyor. Bu beldelerde birden fazla köy kurulması planlanıyor. Artvin’in 3 beldesi yaklaşık 4 yıl önce yine hükümetin planladığı beldelerin kapatılması çalışmasında son anda turizm bölgeleri olmaları sebebiyle kapatılmaktan son anda kurtulmuşlardı. Şimdi hükümetin bu çalışması yasallaşırsa ikinci kez kapatılma tehlikesi ile karşı karşıyalar. Her üç beldenin de belediye başkanları yasa çalışmalarına tepki gösteriyorlar.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayladığı yasa ile birlikte 29 il özel idaresi, 1591 belde belediyesi ile 16 bin 82 köyün tüzel kişiliğinin sona ermesini öngörüyor. Tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köyler mevcut personeli, taşınır ve taşınmaz malları, iş makineleri ve diğer araçları, borç ve alacaklarını kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde ilçe belediyelerine bildirmek zorunda olacak. Personel ve mallar büyükşehir belediyelerine devredilecek. Kapatılan il belediyesinin malları ise büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyeleri arasında paylaştırılacak.

 

Kanun ile tüzel kişiliği kaldırılan köylerde görev yapan geçici ve gönüllü köy korucuları halen görev yaptıkları yerlerde görev yapmaya devam edecekler. Kendilerine tanınan haklardan aynen yararlanmayı sürdürecekler. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2011 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre nüfusu 2 binin altında olan 559 belediye ilk mahalli idareler genel seçiminden geçerli olmak üzere köye dönüştürülecek. Bu belediyelerin personel, mal, borç ve alacakları il özel idaresine devredilecek.

Yasanın yürürlüğe girmesiyle 2 aylık itiraz süresi de başlamış oldu. Buna göre üç belde Belediye başkanları ve belde halkı dava açamaya hazırlanıyorlar.

 

Meydancık Belediye Başkanı basın toplantısı düzenledi

 

Meydancık Belde Belediye Başkanı Nihat Acar, Belde belediyelerinin kapatılması Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından sert tepki göstererek; düzenlediği basın toplantısında halk ile birlikte kararı eleştirdi. Başkan Nihat Acar, “Beldemizin özel durumları vardır. Belki de hükümet bazı beldeler konusunda haklı olabilir. Türkiye’de kapatılan 559 belde belediyesi içinde Artvin’de 3 belde de yer alıyor. Ama ben özellikle şunu açıkça ifade ediyorum ki, karar masa başında verilmiştir. Bu coğrafyayı görmeden verilmiştir. Biz Sınırda bir beldeyiz. Bu sınırların doğal, gönüllü neferleriyiz. Özel bir havza alanıdır. Turizmde öncelikli bölgedir. Burada jandarma yer alıyor, Çok Programlı Lise var, bir tabur yer alıyor. Ancak maalesef bunlar bizim sayımıza dâhil edilmiyor. Nüfus sayımı Beldenin en sakin olduğu bir dönemde 2010 yılının bir aralık ayında yapıldı. Bizim beldemizde yaşayan insanların çoğu kışın 4 ayını dışarıda geçiriyor. Yani başka şehirlerde yaşıyorlar. Aynı nüfus sayımı bahar vakti yapılsın beldendin nüfusu 5-6 bini aşar.

Özel bir havza içinde yer alan beldemiz 1350 rakımda yer alıyor. Bizim İlçe Merkezi’ne uzaklığımız 40 kilometre. İl Merkezi’ne 82 kilometre uzaktayız. Bu durumda, bu konumda olan bir coğrafyayı köy statüsüne düşürmek, bu yörede yaşayan insanlara yapılmış en büyük kötülüktür. Belediye bu yörede yaşayan insanların can simididir. Onların burada yaşama nedenlerinden bir tanesidir. Bunu şöyle açıklamak isterim. Beldemizde kış çok ağır geçer. Burada köyler, mahalleler var. Bunlar birbirinden uzaktır. Kışın 3 metreyi bulan bir kar yağışından sonra burada hayat adeta felç olur. Belediye çalışanları gece gündüz demez, çalışır. Bakın bizim evlerimizin çoğu ahşap ve birbirine yakın inşa edilmiştir. Dolayısıyla Allah korusun bir yangın çıktığında itfaiye Şavşat’tan buraya ne kadar sürede gelecek? Geldiğini varsayalım neyi kurtaracak? Eğer bir vatandaşımız Hastalanırsa ambulans Artvin’den veya Şavşat’tan gelene kadar biz buradan hastamızı Artvin’e ulaştırmış oluruz.

Şunu söylemeye çalışıyorum. Buradan belediye gittiğinde birçok olanaklarımız elimizden alınacak. Burası köy statüsüne düşeceği için bu imkânların çoğu ortadan kalkmış olacak. Meydancık Beldesi halkı olarak biz buna karşıyız. Haklarımızı Anayasa Mahkemesi’nde arayacağız. Kaldı ki meydancık Beldesi Turizm’de öncelikli bölge ilan edilmiştir. Hem Turizmde öncelikli il ilan edeceksiniz, hem de köy statüsüne düşüreceksiniz. Burada bir çelişki doğuyor. Belde belediyelerinin kapatılması konusu daha önce 2008 yılında konuşulmaya başlandı. Hükümet daha sonra bunu erteledi. Ama 2012 yılında tekrar gündeme geldi ve yasa onaylandı.

 

Artvin’in özel coğrafi durumunu göze alarak kararın tekrar gözden geçirilmesini istiyorum. Gelip yöremizi görsünler, insanlarımızla konuşsunlar, onların rızalarını alsınlar. Biz bu insanları beldemizde tutabilmek için belediye hizmetlerimizi aksatmadan yapmaya gayret ediyoruz. Bu karardan sonra insanlar burada nasıl yaşayacak. Ben bunun altında bölgeyi ve havzayı insansızlaştırma projesinin yattığına inanıyorum. Bu benim iddiamdır. Artvin genelinde bu daha çok göze batıyor.”diyerek eleştirilerde bulundu.

 

Meydancık Beldesi’nde yaşayan vatandaşlar da karara sert tepki, göstererek; “Bizler bu coğrafyada doğduk. Burada büyüdük. Acısıyla, tatlısıyla hayatımızı burada yaşadık. Mezarımız burada, evimiz, geleceğimiz burada. Biz bir başka yere, şehirlere göç etmek istemiyoruz. Madem burasını köy haline getiriyorlar. Başbakan gelsin kendisi otursun. Biz belediyemizi geri istiyoruz. Bunun için gerekirse hepimiz Ankara’ya gideceğiz. Sayın başbakanımızdan, yetkililerimizden kararın tekrar gözden geçirilmesini özellikle istirham ediyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundular.