TMMOB Artvin Odası TMMOB Yasasını Kabul Etmeyeceklerini İfade Etti

2012-12-15 08:34:02

Yavuz, “Mesleklerimize, Odalarımız ve Birliğimize Sahip Çıkıyoruz Kapalı Kapılar Ardında Hazırlıkları Yapılan TMMOB‘siz TMMOB Yasasını Kabul Etmeyeceğiz”

TMMOB Artvin İl Koordinasyon Kurulu Odası Artvin, Jeofizik Mühendisleri Odası Artvin il Temsilcisi Hakan Yavuz; kapalı kapılar ardında hazırlıkları yapılan TMMOB‘siz TMMOB Yasasını Kabul etmeyeceklerini ifade etti.
Yavuz Yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Son yıllarda gündeme gelen Odalarımız ve üst Birliğimiz Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği-TMMOB‘nin mevzuatını düzenlemeye yönelik adımlar, bugün doğrudan TMMOB Yasasını değiştirmeye yönelmiştir. Anayasa‘nın 123, 124 ve özellikle 135. maddelerinden hareketle yayımlanan 6235 sayılı TMMOB Yasasının değiştirilmesi yoluyla TMMOB örgütlülüğü ve mühendis, mimar, şehir plancılığı disiplinlerinin meslek örgütlülükleri, kapalı kapılar ardında yapılan hazırlıklarla tasfiye edilmek üzeredir.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun ülkemizdeki bütün meslek kuruluşlarıyla ilgili 29.09.2009 tarihli, 799 sayfa ve 1.062 sayfa eki bulunan raporunun Başbakanlığa gönderilmesinin ardından 2011 yılında çıkarılan birçok Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu yönetimi tekelci otoriter bir tarzda yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda gerek mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetleri ve gerekse TMMOB mevzuatının Anayasa ve yasalara açıkça aykırılık oluşturacak bir şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenmesi öngörülmüştür. Bu düzenlemeler, Anayasa ve İdare Hukuku çerçevesinde merkezi idare ile özerk yerinden yönetim kuruluşları arasında olması gereken vesayet denetimini aşan, tekelci otoriter bir yönetim anlayışı ile bazı özerk kamu tüzelkişiliklerinin özerkliği ortadan kaldırılmış, bazıları da doğrudan bazı bakanlıkların bünyesine katılmıştır.
Bugün ülkemizde egemen olan sermaye birikim politikaları, sanayide gerçekleşen dönüşüm, fason üretimin artması, 2B ile kamu arazileri ve kentsel dönüşüm süreçleri, bütün ülkenin imara açılması gibi rant yönelimli politikalar, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerini doğrudan olumsuz olarak etkilemektedir. Bu meslek disiplinleri ile kamusal hizmet ve kamusal mesleki denetim esaslı örgütlülüklerinin, şekli yapılara dönüştürülerek tasfiye edilmesi amaçlanmaktadır. Kamuoyuna tarafsız ve bilimsel temellerle gerçeklikleri aktaran; gerektiğinde etkin bir biçimde hukuk yolunu kullanarak yapılan yanlışlarla mücadele eden TMMOB‘ye yönelik tasfiye politikaları da bu kapsam içindedir.
Bu noktada öncelikle belirtmek isteriz ki, TMMOB Yasasını değiştirme ya da ortadan kaldırmaya yönelik girişimler mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerini kamusal niteliğinden arındırarak rant politikalarına açma amacını gütmektedir. Ayrıca hazırlanış süreci, şekli ve içerik itibarıyla TMMOB‘siz TMMOB Yasası değişikliklerini yüz binlerce üyemizin ve bizlerin asla kabul etmeyeceği bilinmelidir.
Yapılacak yeni değişikliklerle mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetleri ve ilgili meslek örgütleri, böl-parçala-küçült-yönet-etkisizleştir yaklaşımıyla demokratik ve merkezi yapılardan rekabetçi yerel yapılara dönüştürülerek merkezi kamu yönetimine bağlanacaktır. Odalarımız ve Birliğimiz TMMOB, bugüne kadar izin vermediğimiz siyasi iktidarların ve siyasi partilerin rant ve rekabet temelli müdahalelerine açık bir yapıya ve arka bahçelerine dönüştürülecektir.
Diğer yandan belirtmek isteriz ki, mühendislik bilimleri ile mimarlık ve şehir plancılığı bilim ve disiplinleri, multi disipliner (çok disiplinli-çokbilimli) mesleki hizmetleri gerektirmekte ve gerek kendi içlerinde gerekse aralarında mesleki, bilimsel, teknik geçiş gereklilikleri bulunmaktadır. Dolayısıyla meslek alanlarının ve hizmetlerinin tarifi, sınırı ve ülke genelindeki ortak uygulamaları, ancak TMMOB‘nin mevcut yapısı gibi bütünsel bir kurum tarafından gerçekleştirilebilir.
Bu nedenle meslek alanlarımızın ve aralarındaki ilişkilerin düzenlenmesi otoriter ve rekabetçi bir kanun yapma zihniyeti ve böl-parçala-küçült-aşırı parçalı yapıları yönet yaklaşımıyla düzenlenemez. Meslek alanlarımız ve aralarındaki ilişkilerin, bilim, teknik ve toplumsal yarar doğrultusunda ancak TMMOB ve Odalarımızın demokratik işleyişi içinde belirlenebilir, düzenlenebilir bir konu olduğu unutulmamalıdır.
Mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetleri gerçekte bilim, teknoloji, Ar-Ge, inovasyon, sanayi, tarım, orman, enerji, ulaşım, madenler, tüm doğal kaynaklar, gıda, çevre ve kentleşme politikalarının dinamik gücüdür, böyle olması gerekir. Ancak ne yazık ki bu gerçekler hemen hemen tüm siyasi iktidarlar tarafından hep ikinci plana itilmiş, bazı alanlarda yetkiler uluslararası sermaye kuruluşlarına devredilmiş, bazı alanlar ise neredeyse ortadan kaldırılmıştır. Mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerinin ana sektörleri kamusal fayda anlayışından çıkarılıp serbestleştirme, özelleştirme, ticarileştirmenin arpalıkları haline getirilmiştir. Kentler, tarım arazileri, kamu arazileri, madenler, enerji ve tüm alanlar rantlara göre şekillendirilmiş ve plansızlık egemen kılınmıştır.
Aynı zamanda çalışma yaşamının büyük kısmı işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin dışında tutulmakta, insanca barınma hakkı ve deprem gerçeğinin gerektirdiği yapı denetimi, enerji, tarım, orman, su kaynakları ve kentlerin yönetimi gibi alanlarda mühendislik-mimarlık-şehir plancılığının mesleki denetim ve bilimsel-teknik kriterleri devre dışı bırakılmakta, KHK‘lerle, yasa ve yönetmeliklerde yapılan düzenlemelerle bilimsel-teknik mesleki gereklilikler tasfiye edilmektedir. Bu nedenle iş cinayetlerinden yapı denetimsizliğine, depremlerin toplumsal yıkımlara dönüşmesine dek bir dizi acı olay artık kanıksanır hale gelmektedir. Bu koşullarda ülkemize, halkımıza, mesleklerimize karşı bilimsel-toplumsal sorumluluklarımızı terk etmeyeceğimizi, TMMOB‘siz TMMOB Yasasını değiştirmeye yönelik girişimlere karşı biz aşağıda imzası bulanan TMMOB‘ye bağlı Odalarımız olarak, birlik içinde karşı çıkarak mücadele edeceğimizi, bağımsız ve demokratik meslek kuruluşlarının tasfiyesine dur demenin kamusal bir görev olduğunu; iktidarın söz konusu girişimleri askıya alarak sesimize kulak vermesi gerektiğini kamuoyuna duyururuz.
TMMOB ve bağlı odaları meslek alanlarıyla ilgili olarak ülke gerçeklerini ifade edip sorunları tespit etmekte, çözüm önerileri oluşturup yaşama müdahil olmakta, bilimi ve tekniği halkımızın hizmetine sunmaktadır. TMMOB politikası, meslek alanlarımızdan yola çıkarak mühendislik mimarlık ve şehir plancılığının sorunlarının halkımızın sorunlarından ayrılamayacağını temel ilke kabul ederek, bilimsel, teknik ve insan odaklı bir çerçevede oluşturulmaktadır.
Dünyada yaşanmakta olan emperyalist/kapitalist kriz ve savaşlar, ülkemizi doğrudan etkilemekte, mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı meslek alanlarımızın tamamı ülke yönetimindeki iktidarlarca neo-liberal iktisat politikalarına teslim edilmekte, TMMOB olarak rant ve kâr odaklı yönetilen bu düzene karşı örgütlü mücadelemiz devam etmektedir. Emperyalizm yeni döneminde neo-liberal iktisat politikalarıyla tüm dünyayı teslim alıp, vahşi kapitalizmi küresel ölçeğe yayarken buna karşı duran örgütümüze büyük görevler düşmektedir.
Bu çerçevede halkımızın çıkarlarını korumak, bilimsel uygulamaların hayata geçmesini sağlamak amacıyla; nükleer santraller, 2B yasası, özelleştirmeler, imar rantı merkezli planlama süreçleri vb gibi meslek alanlarımızla ilişkili tüm konularda elde edilen kazanımlarda, TMMOB‘nin hukuksal ve siyasal alanda vermiş olduğu mücadelelerin payı çok büyüktür.
AKP İktidarının Ekonomi Politiği ve TMMOB
Küreselleşmenin baskısı altındaki Türkiye‘de kapitalizm; devlet eliyle ve himayesinde sermaye birikimini kentler ve doğal kaynaklar üzerinden oluşturmaya ve ayakta tutmaya çalışıyor. AKP iktidarı, TMMOB ve Odaları bu yöneliminin önündeki en büyük engel olarak görüyor.
Ekonomiyi canlı tutmak için öncelikle kentsel alanlarda yıkım ve yapım işleri ile kentsel dönüşüm başlatılmış, inşaat sektörünün sıcak parayı getirmesi öngörülmüştür. Bu sürecin hızlı ve kesintisiz işlemesi için bir takım yasal düzenlemeler yapılması amacıyla; ülke topraklarının ve kamu kaynaklarının yağma ve talanının önünde engel olan tüm mevzuat birer birer değiştirilmektedir. Bu vahşi dönüşüme karşı duran, kamuoyunu her platformda aydınlatan, kamunun ve halkın varlıklarına, kentlere, doğal ve kültürel kaynaklara sahip çıkan; bu amaçla yılmadan mücadelesini sürdüren, halkın yanında olan mühendis, mimar ve şehir plancıları da susturulmak ve bertaraf edilmek istenmektedir. Kamu kaynakları yerli ve yabancı sermayenin bölüşümü için hazır hale getirilerek, halkın malı olan kıyılar, ormanlar, maden alanları, su kaynakları v.b. her türlü doğal, tarihi, kültürel ve kentsel değerler; adeta yağmalanarak el değiştiriyor, serbestleştirme, özelleştirme politikalarıyla göz göre göre kamu ve halktan alınıp sermayeye veriliyor.
TMMOB ve bağlı meslek odaları ile tüm üyeleri; ülkemiz üzerinde oynanan bu oyunun farkındadır. AKP‘nin iktidarını ekonomik boyutuyla ülkemiz ve kentlerimiz üzerinden sağlamlaştırma gayretinin hangi boyutta olduğu ve ona karşı etkin mücadele gerekliliğini kamuoyuna ve halkımıza anlatmak zorunludur. 10 yıllık iktidarları süresince; siyasi otorite, "ileri demokrasi" diyerek özgürlükleri yok etti, özgürlük diyerek korku imparatorluğu oluşturdu. Şimdi de kentsel dönüşüm diyerek kentlerimizi, kıyılarımızı, ormanlarımızı, doğal ve kültürel kaynaklarımızı yok etmektedirler. İşte bu nedenle TMMOB ve bağlı meslek Odaları da, susturularak parçalanmak ve yandaş kuruluşlar haline dönüştürülmek istenmektedir.
Mühendislik, Mimarlık, Şehir Plancılığının Ekonomi Politiği ve Gerçekleşen Tahribat
Bilindiği gibi TMMOB ve bağlı Odalarının kapsadıkları ve dahil oldukları meslek disiplinleri; bilim, teknoloji, Ar-Ge, inovasyon, sanayi, tarım, orman, enerji, ulaşım, madenler, tüm doğal kaynaklar, gıda, çevre ve kentleşme politikalarının başta gelen dinamik gücüdür ve bu gereklilik ile gerçekliğin, yasa yapıcıları ve kurumlarınca da böyle algılanması gerekir.
Ancak ne yazık ki söz konusu bilimsel gereklilik ve gerçekler bütün siyasi iktidarlar tarafından hep ikinci plana itilmiş, AKP iktidarında bu durum sistematik bir boyut kazanmıştır. Mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerinin ana sektörleri ve ilgili hizmetler kamusal fayda anlayışından çıkarılıp serbestleştirme, özelleştirme, ticarileştirmenin arpalıkları haline getirilmiştir.
Kentler, tarım arazileri, kamu arazileri, madenler, enerji vb. tüm alanlar rantlara göre şekillendirilmiş, plansızlık egemen kılınmıştır. İnsanca barınma hakkı ve deprem gerçeğinin gerektirdiği yapı denetimi, enerji, tarım, orman, su kaynakları ve kentlerin yönetimi gibi alanlarda mühendislik, mimarlık, şehir plancılığının mesleki denetim ve bilimsel-teknik kriterleri devre dışı bırakılmış; aynı şekilde çalışma yaşamının büyük kısmı işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin dışında tutulmuş; KHK‘lar, yasa ve yönetmeliklerde peş peşe yapılan düzenlemelerle bilimsel-teknik mesleki gereklilikler dışlanmıştır. Bu nedenle iş cinayetlerinden yapı denetimsizliğine, depremlerin toplumsal yıkımlara dönüşmesine dek bir dizi acı olay artık kanıksanır hale gelmektedir.”ifadelerine yer verdi.
TMMOB Artvin İl Koordinasyon Kurulu Odası Artvin, Jeofizik Mühendisleri Odası Artvin il Temsilcisi Hakan Yavuz konuya ilişkin açıklamalarını sürdüreceklerini belirterek, yaptıkları eleştirilerin dikkate alınmasını istedi.

Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com