Milliyetçi Hareket Partisi Artvin İl Teşkilatı gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

2013-01-11 08:13:15

 

Milliyetçi Hareket Partisi İl Teşkilatı Parti binasında düzenlenen toplantıda Basın Mensuplarıyla bir araya gelerek ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundular. MHP İl Başkanı Nedim Özer ve İl Başkan Yardımcısı Köksal Portakal, ağırlıklı olarak terör örgütü PKK’nin elebaşı Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler üzerine yoğun eleştirilerde bulunuldu.
 
Basın toplantısına MHP İl Başkanı Nedim Özer, İl Başkan Yardımcısı Köksal Portakal, Merkez İlçe Başkanı Köksal İspirli, Kadın Kolları Başkanı Ayşe Bakan, İl Muhasibi Âdem Bakan, Ülkü Ocakları Başkanı Serdar Kılıç, Parti Mensupları Kasım Temiz, Murat Üstün ve basın mensupları katıldı.
 
Köksal Portakal: İmralı görüşmeleri süreci ülkeyi bölünmeye götüren süreçtir
 
Toplantının gündem maddesini ağırlıklı olarak İmralı görüşmeleri ve Kürt sorununa ilişkin yeni süreç oluştururken İl Başkan Yardımcısı Köksal Portakal bu görüşmeleri ve süreci ülkeyi bölünmeye götüren süreç olarak nitelendirdi. Portakal yaptığı açıklamada Türkiye’nin 30 yıldır terörle mücadele ediyor fakat son 10 yılını müzakere haline getirdi. Buda Ak Parti sayesinde oldu. Terörle mücadeleyi müzakereyle karıştırıyorlar. İktidar PKK’nın taleplerini yerine getirmek için her türlü çabayı gösteriyor. Bu bir gerçektir suçlama değil. Biz bunu Ak Parti iktidara geldikten sonra yaptığı icraatlara dayandırarak söylüyoruz. Ak Parti iktidara geldiği yıl bu ülkede şehir sayısı 10, bugün ise nerelere çıktı herkes biliyor. Niye şehit sayısı arttı. Güney Doğuda özel harekât timlerini kaldırdılar. Eğer bunlar kanunsuz iş yapıyorsa o kurumu yok etmek yerine disipline edersiniz ve devletin amaçları doğrultusunda kullanırsınız. Ak Parti PKK’nın en çok çekindiği özel harekât timlerini bölgeden çekerek buna zemin hazırlamıştır.”dedi. .
 
Cumhurbaşkanı seçimlerinden sonra terör yeniden artacak
 
Şehit sayısının artmasına neden olan bir diğer unsurunda Polis ve Jandarmanın yapmış olduğu yol kontrollerinin kalkması olduğunu ifade eden Portakal sözlerini sürdürürken; “İnsan hakları demokrasi diyerek sanki bu ülkede Kürtlerin hakkı yenilmiyormuş diğer vatandaşların hakkı yüzde yüz verilmiş gibi gösterilerek bölücü terörün her türlü isteklerini karşılama yoluna gitmiştir. PKK 2002 yılında yok olma seviyesine gelmişken tabiri caizse AKP bu süreçte PKK’nın elinden tutmuş ve o kör kuyudan çıkarmış ve Türk Milletinin başına musallat etmiştir. Şuanda da yapılan aynı şeydir. PKK 2012 yılını kendi içerisinde silahlı halk ayaklanması yılı olarak ve sonuç alacağı yıl olarak ilan etmişti. Bunu Türk askerinin ve milletinin sayesinde başarmadı. Bu süreçte örgüt içerisinde çözülmeler başlayacaktı. PKK manevi olarak çökmüştü. İmralı ile görüşme yaparak siz değerlisiniz mesajı veriliyor. Ve PKK kör kuyudan çıkarılmaya çalışıyor. Bu süreçte bu yolda terör bitmeyecek şehit sayısı azalmayacak tam tersine artacak. PKK neyin karşılığında silah bırakacak. Perde arkasında hangi sözleri verdiler.4. yargı paketiyle KCK tutukluları serbest bırakılacak. Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar PKK ile pazarlıklar yürütülecek. Silahlar o güne kadar susacak ve Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimine terörsüz bir ortamda girecek. Bu kimin işine yarayacak başbakanın niye cumhurbaşkanı olma niyeti var. Terör devam ederse sayın başbakanın seçilme sansı azalacağı için terörün bir şekilde azalması ve şehit sayısının düşmesi gerekiyor. Kendisi Cumhurbaşkanı olduktan sonra verilen sözleri devletin tutamayacağını bildiği halde buna izin veriyor. Bu süreçte KCK yapılanması tamamlanıp dağda ki silahlar şehre inecek ve Türkiye’yi kanlı günler bekleyecek.
Başbakan silahların susması dediği zaman sadece PKK’nın silahlarının susmasını mı yoksa Operasyonların da susmasını mı kastediyor. Başbakan TSK’nın operasyonlarının durmasını bunun karşılığında da PKK’nın eylemsizlik kararını almasını isteyecek.”ifadelerini kullandı.
 
Portakal: Başbakan bu süreçte samimi değil
 
Açıklamalarının devamında Köksal Portakal, “Başbakan bu süreçte söylediğinde samimi değil. PKK yine düştüğü kör kuyudan çıkarılıyor. Başbakan bir zamanlar NATO’nun Libya’da ne işi var demişti ama Libya’da ki operasyonları yürüten NATO’nun karargâhı da İzmir’de. Başbakan maden NATO’nun Libya’da ne işi var diyordu niye NATO karargâhına İzmir’de müsaade etti. Türkiye’de bir sürü aç insan varken Libya’da ki muhalifler niye 300 milyon doların üzerinde para gönderdi. Türkiye’de aç insanımız yok mu? Bu büyük orta doğu projesinin niteliğindedir. Son kale Suriye’dir. Suriye düştüğü zaman Türkiye bölünecektir. Büyük Ortadoğu projesini Amerika istiyor. Amerika Orta Doğuda yani enerjinin yoğun olduğu bölgelerde Rusya ile kötü. Türk Cumhuriyetleri ile kötü, İran’la kötü, Suriye ile kötü Bağdat yönetimi ile kötü. Türk milletinin Amerika’ya karşı alerjisi biliniyor. O zaman ne yapmak gerekiyor. Bu enerji koridorunu kontrol etmek için ikinci bir İsrail yaratılmaya çalışılıyor. Bu İsrail kim olacak Kürtler olacak. Kürtler kullanılıyor. Orta Doğuda Amerika’nın En büyük müttefiki Türkiye ve Barzani’dir. Eğer Kürdistan Kurulursa Türkiye bir kenara atılacak. Ne yazık ki bölücülük treni kalkmış bu bölücülük vagonuna vagon olmak için heveslenen can atan bir sürü özel ve tüzel kişiler var.”ifadelerine yer verdi.
 
Yeni CHP denerek CHP Amerika’nın istediği noktaya getirilmiştir
 
Köksal Portakal açıklamalarının son bölümünde; “Yeni CHP denerek CHP Amerika’nın istediği noktaya getirilmiştir. Kılıçdaroğlu’nun CHP’siyle önceki CHP arasında ulusalcılık anlamında dağlar kadar fark var. Bugün bölücülüğün karşısında kale gibi duran tek siyasi parti MHP’dir.Şunu açık ve net söylüyorum: Biz yok edilmediğimiz sürece bu ülke bölünmeyecektir. Bu ülke bölünmek isteniyorsa Milliyetçi Hareket Partili anlayış tamamen yok edilmek zorunda. Bir tanemiz olduğu sürece buna müsaade etmeyeceğiz.
Bu işin çözümü iktidarı bize verin devlet imkânlarıyla birlikte ve 6 ay süre verin. Sağdaki terörü bitirelim. Bunu Alparslan Türkeş demişti. Bugün bizde aynı noktadayız. Devletin imkanlarını bize versinler 6 ay sonra bu terörü biz bitireceğiz. Müzakere yok. Terörist ne ile mücadele ediyorsa onunla mücadele ederiz. Dağda ki terörü yok ettiğimiz zaman şehirdekilerde ister istemez sizin istediğiniz noktaya gelir. Silah bırakılmadığı sürece müzakere olmaz. İnsanlara haklarını verecekseniz önce arkasında ki silahlı gücü bırakmasını isteyeceksiniz. Başbakan bunun tam tersini yapmış ve ülkeyi bu noktaya getirmiştir. Başbakan bizi ırkçılıkla suçluyor. Irkçıda bölücüde kendisidir. Bu ülkede hiçbir başbakan 36 etnik köken var dememiştir. Başbakan ikide bir Kürt Kardeşlerim diyor. Bir defa Türk kardeşlerim diyebildi mi? Irkçı kim?”sorusunu sorarak açıklamalarını tamamladı.
Basın toplantısı basın mensuplarının sorularıyla son buldu.
 

Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com