“Kılıçkaya’ya HES değil sulama için su istiyoruz!”

2014-01-18 06:22:36

 “Kılıçkaya’ya HES değil sulama için su istiyoruz!”

Kılıçkayalılar, “HES değil sulama için su istiyoruz!” dediler.

Artvin’de yapılması planlanan 163 adet HES’lerden 2‘si kuru dere diye tabir edilen, 6330 Sayılı Yasayla beldelikten düşülmek istenen ve halen hukuki süreci devam eden Kılıçkaya Beldesi’ne yapılmak isteniyor. Daha önce 2012 yılının Temmuz ayında gelen ve belde halkının toplantıya katılmaması sonucu yapılamamıştı.

HES’ciler, 2 yıl aradan sonra ÇED bilgilendirme toplantısını yapmak üzere Kılıçkaya’ya geldiler. Ancak belde halkı aynı tepkiyi göstererek, bu kez iki temsilci göndererek, halkın böyle bir toplantıya katılma ihtiyacı duymadıkları,  her şeyi çok iyi bildikleri, olmayan, kendilerine dahi yetmeyen sularını hiçbir şekilde HES’lere vermeyecekleri mesajı ilettiler.

“Satılık Deremiz Yoktur”

Lisenin bahçesinden içeri girmeyip kapıda toplantıyı protesto eden Kılıçkayalılar,  “Satılık Deremiz Yoktur” dövizi açarak, kendilerine yetmeyen sularını asla vermeyeceklerini, bunun için bütün haklarını kullanacaklarını söylediler.

Kılıçkaya Lisesi Gösteri Salonunda yapılmak istenen ancak  halkın katılmaması nedeniyle yapılamayan ÇED toplantısına belde halkını temsilen gelerek bu mesajı ileten Belediye Meclis Üyesi  Vedat Polat ve  Nadir Yücel Yıldırım, heyete halkın neden HES istemediklerini anlattı.

Belediye Encümeni Vedat Polat, kendilerine yetmeyen sularının üstünde iki adet HES projesinin bulunmasına anlam veremediklerini belirterek; “ Kılıçkaya halkı şunu soruyor. Bu dere normalde kuru dere olarak tabir edilir.  Çok küçük bir dere olup bize yetmiyor. Yılı bilgi vereceğiz diyorsunuz. Burada yapacağınız HES Kılıçkaya’nın ölümüdür. Bizi öldürmektir. Biz sizin vereceğiniz bilgilerinizi istemiyoruz. Şu dereye bir bakın, ne için ÇED istediğinizi görün. Biz bunu asla kabul etmeyeceğiz. Raporunuzu da buna göre tanzim edin. Deyin ki bu derede su yok. HES yapılamaz. Bunun raporunu yazabiliyor musunuz?  Toplantı yapılmıştır, imza. Bu mudur? Biz kapıda bekleyen Kılıçkaya halkını temsilen geldik. Bu toplantıyı istemediklerini, yapılmayacağını ilettik. Buna göre bir tutanak tutup bir nüshasını da bize vereceksiniz. Hepsi bu kadar.

Temsilci olarak gelen Kılıçkaya sakinlerinden birisi olan Nadir Yücel Yıldırım da; “Bu Kılıçkaya o küçücük dere sayesinde kurulmuştur. KIlıçkaya büyüdükçe bu su bize yetmemeye başladı. Biz bu yüzden DSİ’ye bize bir gölet yapmasını, yazın kurağında buradan faydalanarak sulama yapalım diye dilekçe verirken, siz HES’lerle cebri borular içerisine deremizi hapsedeceksiniz. Siz bu dereyi gördünüz mü?  Yok, suyumuz yok bizim.

Boşuna kalkıp buralara gelmeyin. Biz buna karşıyız. Hiçbir şeyinizi dinlemek istemiyoruz. Çünkü konuşulacak bir şey yok. Misafir olarak gelirseniz başımızın üstünde yeriniz var.  Ekmeğimizi, evimizi gönülden paylaşırız. Ama suyumuza dokunursanız size hiçbir zaman misafir, dost olarak davranmayız. Bizim için yabancı olursunuz.” dedi.

Bunun üzerine gelen heyet tutanak belgesine isimlerini ve imzalarını atarak toplantı raporunu yazmadan salondan ayrıldılar.

Daha sonra gazetecileri söz konusu derenin olduğu yere götüren Kılıçkaya Belde Başkanı Erdoğan Gazihan, kar ve soğuk nedeniyle donduğu için akmayan cansız, küçük dereyi göstererek; “İşte HES’lerin yapılacağı dere bu. Siz buna dere derseniz. Bakın su yok. Az olduğu için soğuktan donmuş akamıyor. Bu su yılın sadece 3 ayı biraz fazla akar. Onun dışında su kanallarında kayboluyor. Onun için DSİ’den belde halkı olarak biz sulama amaçlı bir gölet yapmasını istemiştik.!

İki yıl önce geldiler, bugün yine geldiler. Bizim cevabımız aynıdır. Çünkü değişen hiçbir şey yok ki, bu suyun hacmi mi arttı? Fazla akan, dolup taşan deremiz mi var? Ben yetkililerden rica ediyorum. Bu projeler yapılırken hiç denetleme yapılmadı mı? Suyun en coşkun zamanı olan Nisan Mayıs aylarındaki ölçümlerle proje yapılır mı?  İyi ya bu insanlar bu dağların kartalı gibi bir yere gitmiyor. Siz bu suyu ellerinden alırsanız, bunun anlamı siz buradan kalkın gidindir. Başka bir şey değildir.” dedi.

Kılıçkaya’da doğmuş, 75 yıllık yaşamını burada sürdüren Osman Ezik adlı vatandaş da, “Biz devletten bir şey istemiyoruz. Devlet yetkililerinden rica ediyorum; Benim yaşım 75. Biz bu derenin hürmetine buradayız.  Bu suyu elimizden almasınlar. Çünkü bizim için bu bir felakettir. Aşağı yukarı 5-6 ay su kavgaları yapılıyor.  Bize ek olarak su getirilmesi gerekirken az olan yetmeyen suyumuz elimizden alınıyor. Gelsinler baksınlar, burada HES olur mu?  Belli ki Ankara’yı kandıranlar var. Sahte, yalan, yanlış raporlar gönderilmiş.  Ben tek başıma da kalsam suyumu kimseye veremem. Çünkü bugün yaşıyorsak; bu su sayesindedir. Burası çok özel bir yerleşim alanıdır. Kıymasınlar. Ben tek başıma da kalsam mücadelemi yapacağım. Su yoksa bu kadar insanın dağ başında ne işi var?” dedi.

Önümüzdeki günlerde nasıl bir gelişme olacağı, yetkililerin, Ankara’daki hükümetin, ilgili bakanlıkların Kılıçkaya halkına kulak verip vermeyeceği, nasıl bir yol haritası izleneceği ise merakla bekleniyor.


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com