CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Artvin’de moral buldu “ Siz Maden’e izin vermedikçe, bizde si

2014-03-06 06:52:52

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Artvin’de moral buldu

“ Siz Maden’e izin vermedikçe, bizde sizin yanınızda olacağız”

Kılıçdaroğlu: 30 Mart’ta haramilerin iktidarına son vereceğiz

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçimler öncesinde geldiği Artvin’de coşkulu kalabalığa seslendi. Artvin halkının maden mücadelesine destek vereceklerinin sözünü veren Kılıçdaroğlu, son siyasi gelişmelerle ilgili değerlendirme yaparak, Başbakan Erdoğan’a “Başçalan” olarak seslenerek 30 Mart’ta haramilerin iktidarına son vereceklerini ileri sürdü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, helikopter ile Rize’den Artvin’e geldi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Artvin’e ulaştığı anlarda, Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün, Artvin halkına mitingin gerçekleştirildiği Cumhuriyet Meydanı’nda hitap ederek, Artvin halkının ülkenin soyulmasına dur, diyeceğini söyledi. Murgul Belediye Başkanı Mehmet Yıldırım’ı da sahneye davet eden Başkan Özgün, Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukların en belirgin ispatının Mehmet Yıldırım’a yapılan hukuksuzluk olduğunu ileri sürdü. Mehmet Yıldırım ise duygu yüklü bir konuşma yaparak, kendisine haksızlık yapıldığını ancak önemli olan kendisinin geleceğinin olmadığı önemli olanın Murgul’da 35 yıldır inmeyen CHP bayrağının inmemesi olduğunu ifade etti. 30 Mart akşamı Murgul halkının bu hukuksuzluğa gereken cevabı vereceğini dile getiren Yıldırım, halkın kendisine verdiği destekten dolayı da teşekkür etti.

“Sen artık Başbakan değil Başçalansın!”

Başkan Özgün halktan 30 Mart Yerel Seçimleri’nde AKP’den hesap sormaları noktasında söz aldıktan sonra CHP’nin mitingi başlamış oldu. CHP Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini bekleyen yaklaşık 7 bin kişinin alkışları arasında seçim otobüsüne ulaştı. Konuk milletvekillerinin anons edilmesinin ardından büyük bir coşku ile Kemal Kılıçdaroğlu, anons edildi. Kılıçdaroğlu’nun vatandaşları selamlaması ile coşku doruğa çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında Başbakan Erdoğan’a yönelik “ Başçalan!” ifadesini kullanarak ömrünün sonuna kadar bir kez daha Erdoğan’a “Başbakan” kelimesi ile hitap etmeyeceğinin sözünü vererek konuşmasına başladı. Konuşmasının başlangıcında Artvin halkını selamlayan Kılıçdaroğlu,  Artvin’in bir doğa cenneti olduğunu ve ender bir doğa harikası olan Artvin’de halkın doğaya sahip çıkmasından dolayı Artvin halkını tebrik etti.

Konuşmasında Kılıçdaroğlu; “

Kılıçdaroğlu konuşmasının başlangıcında; “Doğanın bu kadar güzel olduğu ender yerlerden biri olan Artvin’deyiz. Doğanın bozulmasına izin vermediğiniz için, madene izin vermediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Madene siz izin vermedikçe, siz mücadele ettikçe bu maden çıkmayacaktır ve bu doğa bozulmayacaktır” diyerek konuşmasına başladı.

Konuşmasında son siyasi gelişmelere değinerek başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “ Bir Başbakanın “ Şu yayını kesin, yada şu alt yazıyı kaldırın!” diyeceğine inanıyor muydunuz? İlk kez bir Başbakan telefon açıyor “yayını kesin” diyor. Niye söylüyor? Halk doğru bilgilenmesin, halk uyanmasın, diye söylüyor. Halk uyanırsa ne mi olur? Halk uyanırsa sen o koltukta oturamazsınız, Başçalan.

Şundan kesinlikle eminim. Bir ülkenin siyasetçisi halka örnek olmalı. Siyaset aile boyu zenginleşme, bireysel zenginleşme aracı değildir. Siyaset halka yaramaz ona hizmet etmek için yapılır. Siyaset akrabam zengin olsun, diye yapılmaz. Siyaset vatandaşın derdini çözmek için, onun derdine derman olmak için yapılır” diye konuştu.

“Sen Adalet Bakanı’na o davada bu işadamının mahkum ettireceksin, diyemezsin”

Kılıçdaroğlu, konuşmasında; “Anlamakta zorlanıyorum. Yine bir ses kaydı düştü, dün. Herhangi bir işadamına şunu söyleyen bir Başbakan, düşünün. Bu davayı kesin kaybetmesi lazım, bu işadamı haksız olması lazım. Ya sen adalete müdahale edersen, nasıl adalet tarafsız olur. Başbakan adalet bakanı ile görüşebilir ama o davada mahkum edeceksin, diyemezsin. Ben sana talimat verdim gereğini yap demektir. Böyle bir adalet olmaz. Bizim istediğimiz adalet milletin vicdanıdır.

Bu olayın üzerinde durmamızın sebebi bu olay hırsızlıktan önemlidir. Bir adam hırsızlık yapınca er geç adalete hesap verir. Ama siz hakimlere müdahale eder ve adalet hırsızı korur ise o zaman tuz kokmuş demektir. Adalet mülkün temelidir.

Başbakanların hiçbir zaman ayrıcalığı yoktur. Bakın yine bir başka konuşmada yandaş bir işadamı ile konuşuyor. Diyor ki sen dilekçe yaz ben o ihaleyi iptal edeceğim. Sen nasıl bunu dersin. Sen ihaleye fesat karıştıran bir Başçalansın!

Bize büyüklerimiz şunu öğrettiler. Oğlum kul hakkı yemeyeceksin. Biz böyle yetiştik. Şimdi sen kalkıyorsun ihaleye karışıyorsun. Ona ver buna ver diyorsun. Sen ihale verdiğin adama diyorsun ki TÜRGEV’e destek vereceksin. Yani Başbakanın Bilaloğlan’ın kurduğu vakıf.

Sen sabah kalkıp Bilal Oğlanı arayacaksın. Şuralarda arama yapılıyor. Bilaloğlan yeni kalkmış tekrar ettiriyor. O da arama yapılan yerleri söylüyor. “ Diyor ki ben kardeşini gönderiyorum. Enişteni, abini, dayını falan çağır o paraları sıfırlayın diyor.” Ak Parti’ye oy veren insanların vicdanına soruyorum. Hangi ülkenin başbakanı oğluna paraları sıfırlayın der. Paralar helal ise zaten bir sorun yok ama helal olmayan parayı neden sıfırlatırsın. Ben bu yüzden sana hayatım boyunca Sayın Başçalan diyeceğim. Asla Başbakan demeyeceğim.

Aynı gün Başçalan oğlunu bir çok kez daha arıyor. Son aramasında ne kadar kaldığını soruyor. Ben Ak Parti’ye oy veren vatandaşlarımıza sesleniyorum. Dünya’nın hangi ülkenin Başbakanının oğlunun evinde 30 Milyon Avro dağıttıktan sonra kalan para olur. Vicdana sesleniyorum, toplumun ahlakına sesleniyorum. Bu hırsızlardan hesap sormak bizim boynumuzun borcu değil mi? Bunun gereğini yapmak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sorumluluğu değil mi? Biz de bunu yapıyoruz” dedi.

Türkiye’de ilk kez yabancı bir işadamı 4 Bakana rüşvet verdi!

Konuşmasının devamında ülkemizde ilk kez bir yabancı işadamının 4 Bakana rüşvet verdiğini ileri süren Kemal Kılıçdaroğlu, “ Başbakan biliyorsunuz bir işaret yapıyordu. 4 Parmakla. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu dört bakan birde ben demek!

Bir iddianame okuyorum. Birinci bakanımız Zafer Çağlayan 28 kez rüşvet almış. Bunu ben demiyorum, Rıza Zarraf diyor. Devletin makamlarının, savcılık izni ile yaptığı kayıtlarda demiş.  İkinci Bakan ise oğluna sabah arama yapıyor. Ve hesap soruyor. Oğluna soruyor ne var evde. Oğlu da birkaç kuruş var diyor. O da diyor ki ne kadar. Ve oğlu diyor ki bir milyon dolar civarında var. Ya şuna bakın, birkaç kuruş dediği 1 Milyon dolar çıkıyor. Şimdi diyorlar ki bunlar montaj. Ben buradan söylüyorum, Artvin ne kadar gerçek ise bu kayıtlarda o kadar gerçektir.

Şimdi başta AKP’ye oy vermiş insanlar olmak üzere herkese sesleniyorum, elinizi vicdanınıza sesleniyorum. Bir bakanın çocuğunun evinde nasıl, 7 kasa ve para sayma makineleri olur. Nasıl olurda evinde birkaç kuruş olur ve o para bir milyon dolar olur. Ya yüzünüze gözünüze dursun. Nedir bu para sevdası. Bize ne diyorlardı kul hakkı yemeyin. Ben merak ediyorum bu insanlar nasıl oluyor da insanların içine çıkabiliyorlar. İnsanda bir utanma olur. Bir arlanma olur.  

“Dikkat edin Başçalan’ın eli her an cebinize girebilir!”

Kahramanmaraş’ta 17 lira çaldı diye 17 ay hapis yatan bir çocuk oldu. Evinde paraları dağıttıktan sonra 30 milyon avro dağıtanlar şimdi serbest kaldılar. Şimdi aranızdalar. Dikkat edin. Her an cebinize Başçalan’ın eli girebilir.

Bir bakan daha var. 3 seferde 1.5 milyon dolar götürmüş. Avrupa Birliği’nden sorumlu Bakan Bağış. Bu mütevaziymiş. Merak ettim neden bu kadar az almış diye. Buna rüşvet çikolata kutusunda gidiyormuş. Her seferinde 500 milyon dolar sığıyormuş. Bunu ben değil Rıza Zarraf söylüyor. Bu kim? Devleti satın alan TC tarihinde ilk kez 4 bakanı satın alan kişi.

Bunlar ne yaptılar önce istifa etmediler. Utanmadan sıkılmadan otobüsün üstüne çıkarak el kaldırdılar. Toplumun baskısı sonrası da Başbakan’ın talimatı ile kendisini rahatlatacak açıklama yapmalarını istedi. TC tarihinde ilk kez bir bakan “ Başbakan talimat verdi. Bende yaptım” dedi.

Bu ses kayıtlarının hepsi gerçektir. Reddetti ve yalanladı. Ben de dediğim de Telekomünikasyon Merkezi var. O zaman 17-18 Aralık tarihlerindeki kayıtları neden ortaya çıkarmıyorsun? Çıkarıyor mu? Çıkarmıyor. Çünkü, suçlusun, çünkü hırsızlık yaptın. Ben de göreceğim, sende göreceksin. Bir gün adalete hesap vereceksin. Ben o yüzden sana “Başçalan”, diyorum.

Ben tweet vardı. Hırsızı gece yakaladım, hadi karakola gidelim. Hırsız diyor ki, karakola değil sandığa gidelim. Başbakan ailesini kurtarmak için sandığa gidiyor. Tarihin hiçbir döneminde hırsız bir kişi Başbakanlık koltuğunda oturamaz.

Bizim tarihimizde vardır. Yüce Divan’a giden bir milletvekilimiz vardı. Hakkında söylenti çıkınca istifa etti ve hesap verdi ve aklanınca, bu millet onu başbakan yaptı.

Şimdi bu ne diyor? Diyemiyor. Aklanmak istemiyor. Niye diyor. Çünkü korkuyor, çünkü hırsızlık yaptı” diye konuştu.

Türkiye’de belediyecilikte tüm ilkleri CHP’li Belediyeler yaptı

Konuşmasında Türkiye’de belediyecilikte bütün ilkleri CHP’li Belediyelerin yaptığını hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, “ Biz ne yapacağız, biraz da bunları anlatalım. Yerel yönetimler konusunda Türkiye’deki bütün yeniliklere CHP imza atmıştır. Bu ülkeye ilk metroyu getiren Ankara Belediyesi’dir ve bu isim Murat Karayalçın’dır. İlk tercihli yolu uygulamaya koyan CHP’li belediyelerdir. Davul zurna ile ilk kez kentsel dönüşüm yapan yine CHP’dir. Aynı koşullarda aynı mahallede davul zurna ile evlerini yıkılan insanlar oldu. Bu da CHP’li Belediyelerdir. Kavgasız ve olaysız bir şekilde yapmıştır. Bunlar ne yapıyorlar? Kentlerdeki insanların evlerini zorla yıkıp varoşlara itiyorlar.

İlk halk ekmek fabrikalarını kuran, tanzim satış mağazalarını kuran yine CHP’li belediyelerdir. Bakınız Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri “ Metroyu biz yapamayız” dediler Ulaştırma Bakanlığı el koydu ve bakanlık yaptı. Ama İzmir Belediyesi ise “Biz yaparız” dedi ve yapıyor da” dedi.

Her dertlinin derdi ile ilgilenmek ve dermanını aramak CHP’linin işidir

Türkiye’de her dertlinin derdi ile ilgilenmek ve dermanını aramak görevinin CHP’nin işi olduğunu dile getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasının son bölümünde ise; “ Çay üreticisinin, fındık üreticinin, çiftçinin, memurun, işçinin,  derdini biliyorsunuz. Her dertlinin derdi ile dertleşmekte, dermanını bulmak CHP’nin görevidir. Emekli maaşını neden arttırmadın. İşsizlikle neden ilgilenmedin. Biz bunu sormak zorundayız. Mazotun litresi 5 TL’yi buldu. Siz hiç Türkiye Cumhuriyeti’ni saman ithal ederken gördünüz mü? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti saman ithal eder hale geldi.

Biz vatandaş varlık için yokluk çekmesin istiyoruz. Zengin olsun istiyoruz. Birlik içerisinde olmak, beraber olmak istiyoruz. Her evde sıcak tencere kaynasın istiyoruz. Her evde insanlar mutlu olsun, her annenin çocuklarını okula güler yüzle göndermesini istiyoruz” dedi.  

-"Her inanca, her kimliğe saygılıyız"

Başörtüsü konusuna de Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Daha düne kadar kadının baş örtüsü üzerinden siyaset yapıyorlardı. Bakın aranızda çok sayıda başörtülü bacımız var. Daha düne kadar kadının başı açık kapalı kavgası verildi. Ben buradan anne ve bacılarımıza sesleniyorum. O devir bitti.

Her kadının benim başımın üzerinde yeri var, nasıl giyinmek istiyorsa öyle giyinsin. Ayrılık gayrılık yok. Ülkemizin her karışını seviyoruz. Hiç endişeniz olmasın kadının başı ister örtülü, ister kapalı olsun. Kadınlar bizim anamızdır, bacımız, biz onlara saygı göstereceğiz. Her yerde söyledim, yine söylüyorum, inanç üzerinden siyaset yapmayacağız. Etnik kimlik üzerinden siyaset yapmayacağız. Her inanca, her kimliğe saygılıyız. Yeter ki insan olsun. Allah´ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır.

Ben düne kadar Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıyım diyor. Kimse kusura bakmasın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı koltuğu onurlu insanların, namuslu insanların koltuğudur. Düne kadar TC’yi kaldıran sen değil miydin. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı değil Başçalansın” diye konuştu.  

4 AKP´Lİ Bakan Türk Bayrağı Geçerken Ayağa Kalkmadı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; konuşmasının sonunda ise; “Biz güzel Türkiye´yi el birliği ile kuracağız. Dedelerimiz bize güzel Türkiye bıraktılar. Edirne´de Kırkpınar güreşlerine katıldım. Türk Bayrağı geçerken ayağa kalkarız. Herkes ayakta. Bu benim namus görevimdir. 4 tane AKP´li bakan ayağa kalmadı. Soruyorum. Siz bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır diyorsanız o bayrakların önünde oturan bakanlara herhalde oy vermeyeceksiniz.

Onurlu bir şekilde Ak Parti’ye oy vermiş kişilere sesleniyorum. Geleceği düşünün, ülkemizin geleceği düşünün. Siyasetçinin hırsız olana değil, halkı için çalışanına ihtiyacımız var. 30 Mart’ta sandığa gidip haramilerin iktidarını Allah’ın izni ile yerle bir edeceğiz.

Sizin çalışan bir belediye başkanınız var. Artvinlilerle gurur duyuyorum. Artvin ile gurur duyuyorum. Bize her türlü eleştiriyi yapabilirler ve her eleştiriye saygımız var. Bize kul hakkı yediniz, diyemezler. Yalan söyleyenlere asla izin vermeyin. Ne demişti, camide içki içtiler dedi. Camii imamı ne dedi, içmediler dedi. Kabataş’ta elli yüz kişi saldırdı, dedi. Bu da yalan çıktı. Allah aşkına Türkiye’nin herhangi bir yerinde bir erkek kadına el kaldırsa demez miyiz? Ya binlerce kişinin dediği yerde bir Allah’ın kuluna biri elini kaldıracak ve kimse bir şey demeyecek.

Biz kavga etmeyeceğiz. Birlik olarak gücümüze birleşerek güç katarak kazanacağız!

Neden söylüyor, kavga edelim diye. Biz kavga etmeyeceğiz. Biz barıştan yanayız. Biz birlik olacağız ve ayrışmayacağız. Dost düşmana karşı birlik olacağız ve kazanacağız. Nazım ustanın dediği gibi bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi hep birlikte olacağız.

Hangi kimlikten olursa olsun, hangi inançta olursa olsun hep birlikte olacağız. Bizim tek bir şartımız var. Ahlaklı olacak ve kul hakkı yemeyecek. Ahlaklı olmak kucaklaşmak, birlikte olmak, sokakta dolaşırken karşılaştığına sarılmak, herkese kardeşim demektir. Ama biz hırsıza da hırsız diyeceğiz, hırsızın başka ismi yok ki!” dedi.  

Emin Özgün’ü size emanet ediyorum

Kılıçdaroğlu, CHP´nin Artvin Belediye Başkanı ve Belediye Başkan adayı Emin Özgün’ü  tanıtarak, "Sevgili Artvinliler sizin başarılı bir belediye başkanınız var. Onunla ilgili bir şey söylemeye gerek yok. Artvin’in doğasını koruyacak, size hizmet ediyor etmeye de devam edecek. Emin Özgün’ü size emanet ediyorum” diyerek yalan söyleyenlere destek olunmamasını istedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasını “ 30 Mart günü Haramilerin iktidarına son vereceğiz!” sözü ile sonlandırdı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının tamamlanmasının ardından Artvin’in eski milletvekilleri anons edildi ve tek tek otobüsün üzerine çıkarak Genel Başkan ile halkı selamlamaları sağlandı. Ardından Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan anons edildi. Coşkulu bir şekilde Bayraktutan halkı selamladı. Bütün ilçe ve belde belediye başkanları ile belediye başkan adayları halkı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte selamladılar. Bu görüntülerin ardından miting sona ererken, yaklaşık 20 dakika mitinge katılan vatandaşlar halaylar çekerek miting coşkusunu yaşamayı sürdürdüler.


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com