Borçka’da “Sosyal Belediyecilik ve Türkiye Gerçekleri” Konulu Panel Düzenlendi

Cumhuriyet Halk Partisi Borçka İlçe teşkilatı tarafından seçim çalışmaları dolayısıyla düzenlenen panele Murat Karayalçın “Sosyal Belediyecilik ve Türkiye Gerçekleri” hakkında konuşmacı olarak katıldı.

Bankalar Caddesinde Tekbaş Düğün Salonunda yapılan panele Murat Karayalçın, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, CHP Eski Artvin Milletvekillerinden Metin Arifağaoğlu ve Yüksel Çarbacıoğlu, Artvin İl Başkanı Seçkin Kurt, İlçe Başkanı Yüksel Aygün, CHP Borçka Belediye Başkan Adayı Arif Solmaz, İl Genel Meclis Üye Adayları, Belediye Meclis Üye Adayları, yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda CHP’liler katılım sağladı.

Panelde ilk olarak açılış konuşmasını CHP Borçka İlçe Başkanı Yüksel Aygün; “Partimizin düzenlemiş olduğu Sosyal Belediyecilik ve gerçekleri konulu panelimize hoş geldiniz. Sizleri Sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. 30 Mart’ta yapılacak mahalli seçimler yalnızca yerel yöneticilerin seçimi olmayacak. Aynı zamanda ülkemizin siyasal gidişatını belirleyecek ve geleceğimizin nasıl şekilleneceğine dair işaret verecek seçimler olacaktır. Genel de iktidar olmanın yerelde iktidar olmaya bağlı olduğu gerçeği göz ardı edilmeden, etkin ve verimli bir seçim çalışmasının gerekliliği tartışmasız olup, partimizin yerel seçimlerde elde edeceği başarı ülkemizin ve milletimizin geleceği için büyük önem arz etmektedir.

Onun içindir ki bugün burada sosyal belediyecilik ve Türkiye gerçekleri konulu panelde el ele, kol kola, omuz omuza hep birlikte bir aradayız. 1.5 aydır gece gündüz demeden hiç durmadan çalışan ilçe yönetimim, Kadın kollarıma, Gençlik kollarıma, Seçim komitesine ve çalışmalarımızda hep yanımızda bulunan ve bize güç katan, Siz değerli kardeşlerime yürekten teşekkür ediyor, 30 Mart akşamına kadar aynı şekilde hiç durmadan çalışarak Arif Solmaz kardeşimizi, Belediye Başkanı Sefer Şirin ve Recep Özçelik ağabeylerimizi de İl genel Meclis üyesi seçimlerine yürekten inanıyor ve temenni ediyorum. Bu duygularımla sizleri bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum” dedi.

Ardından CHP Borçka Belediye Başkan Aday Arif Solmaz konuşmasında “Göz bebeklerinizdeki o tebessümü, enerjiyi ve umudu görüyorum, güzel günler yakındır. 30 Mart günü Borçka Belediye Başkanı olarak hepinizi büyük bir sevgi ve neşeyle yürekten kucaklayacağıma ve aynı gün içinde sayın Karayalçın’ı arayarak bu mutlu haberi vereceğime söz veriyorum” dedi.

Panelde sırasıyla CHP eski Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu ve Metin Arifağaoğlu, daha sonrasında ise 24. dönem CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan konuşmalarını yaptılar.

Son konuşmayı yapmadan önce CHP Borçka İlçe Başkanı Yüksel Aygün tarafından; Aslen Rize Çamlıhemşinli olup 1943 Samsun doğumlu, ilk ve orta öğrenimini Ankara’da yapmış Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye bölümünden mezun olmuş devlet planlama teşkilatında uzman olarak çalışmış Köy İşleri Bakanlığında Müsteşarlık yapmış ayrıca devletin çeşitli üst kademelerinde görevde bulunmuş, 26 Mart 1989 yılında sosyal demokratların zaferi ile sonuçlanan yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş 12 Eylül 1993 tarihinde yapılan kurultayda Sosyal Demokrat Halkçı Parti Genel Başkanı olmuş. 1994 - 1995 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti 50. Hükümetinde başbakan yardımcısı Devlet Bakanı ve Dış İşleri Bakanı olarak görev yapmıştır. Şubat 1995’de sosyal Demokrat Halkçı Partinin Cumhuriyet Halk Partisi ile birleşmesin de büyük katkılar sağlamıştır. 1995 genel seçimlerinde 20. dönem Milletvekilimiz olarak T.B.M. meclisine girmiştir. Şu an parti meclisi üyemiz olarak görev yapan ve sosyal belediyecilik dendiğinde ilk aklımıza gelen Sn. Murat Karayalçın aramıza hoş geldiniz diyor ve kürsüye davet ediyorum” dedi.

Kürsüye gelen Murat Karayalçın yaptığı konuşmada; “Sevgili Borçkalılar, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor ve buraya bizleri dinlemeye geldiğiniz için sizlere canı gönülden teşekkür ediyorum. Burada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk ve gurur içindeyim. Sizlere sosyal demokrat belediyecilik ve Türkiye gerçekleri konulu bir sunum yapacağım söylendi ama doğrusu şu ana kadar sizlerin göstermiş olduğu coşku ve konuşan arkadaşlarımız ve aday arkadaşımıza göstermiş olduğunuz sevgi, benim böyle bir konuşma yapmamın çokta gerekli olmayacağını gösteriyor. Konuşmalarıma başlamadan önce değerli büyüğümüz, milletvekili arkadaşım rahmetli Tahsin Arifağaoğlu’nu minnet ve şükranla yad ederek Allah mekanını gani gani rahmet etmesini diliyorum, ruhu şad olsun diyorum.

Görüyorum ki hepiniz coşku, sevgi ve eylem dolusunuz. Laf dinleyecek haliniz yok, yani bir an önce şu konuşmalar bitse de sokağa çıkıp çalışalım, bir şeyler yapalım durumundasınız. Bu gerçekten de çok güzel bir şey ve bizleri de gururlandırıyor. Böyle bir ortamda seçime 8 gün gibi bir süre kala, sosyal demokrat belediyecilikle ilgili kuramsal teorik bir sunuşu yapmak kolay değil. Ama yine de denemek istiyorum ve uygun olacağını düşünüyorum. Değerli arkadaşlarım benim bildiğim kadarıyla sosyal demokrat belediyeciliğin yazılı bir kitabı yok. Özellikle 1989 yılında Türkiye genelinde çok büyük bir yerel yönetim seçiminin zaferini kazandığımız dönemde temel siyasi söylem olarak dile getirilen ‘saydamlığın ve katılımcılığın’ geldiğini düşünüyorum. Yani sosyal demokrat belediye başkanı Borçka’da olsun, Ankara’da olsun, Avrupa’da Amerika’da, Afrika’da ve isterse Asya’da olsun saydam ve katılımcı bir yönetimin sosyal demokrat belediyeciliğin olmazsa olmazı olduğunu bilmelidir. Öteki her şey bir yana bırakılabilir ama katılımcı ve saydam bir belediye yönetimi asla ve asla göz ardı edilemez. Sosyal demokrat belediyecilikte temel ilke budur. Geçmişte kimi dönemlerde bu ilke unutuldu unutturuldu veya göz ardı edildi, bu kavramlar dile getirilmedi veya dikkat edilmedi ama 2013 yılında Gezi direnişine katılan gençlerimiz ve tüm yurttaşlarımız bize tekrar saydam ve katılımcı belediye yönetiminin ne kadar çok değerli ve önemli olduğunu anımsattılar. Eğer bir belediye yönetimi saydamsa ve burada olduğu gibi hemşerilerinin katılımını sağlayarak ve görüşlerini alarak uygulama yapmaktaysa o belediye yönetimi aynı zamanda hesap verebilen, hesap verilebilirliği yüksek olan bir belediye yönetimidir. Dolayısıyla saydamlığı, katılımcılığı ve hesap verilebilirliği sosyal demokrat belediyeciliğin ilk ve temel ilkesi olarak bilgilerinize ve değerlendirmenize sunmak istiyorum. İkinci ilke ise kamu alanının genişliği ve kamu çıkarlarının yüksekliği ilkesidir. Borçka’da ise kamu alanlarının yetersizliğine ilişkin sorunlar mevcut. Sosyal demokrat bir belediye başkanının yönetiminde kamu alanları geniş olacaktır ve geniş tutulacaktır. O alanlarda kamusal çıkarlar gözetilerek, halkın ihtiyaçları doğrultusunda yine hemşerilerin katılımı sonucunda belirlenecek ihtiyaçlar doğrultusunda hizmetler gerçekleştirilecektir. Doğu Karadeniz’in tüm kentlerinde Avrupa birliği norm ve standartlarına uyulması demek, buraların tam anlamıyla bir cennete dönüşmesi demektir. Amma velâkin hiçbir şey nutukla olmuyor. Proje hazırlamak ve çalışmakla oluyor, bunu da adım adım yapmamız gerekir. Kent rantının önlenmesi sosyal demokrat bir belediye başkanının boynunun borcudur. Çok da teorik konuşmak istemiyorum, bizim bunları inanarak uygulamamız lazım. Şimdilerde yeni bir hak kavramı doğuyor; şehir hakları. Nasıl ki canlıların hakları varsa şehirlerinde hakları olmalı, nasıl ki insanlara karşı suç işleniyor ve bunun doğrultusunda suç işleyene ceza veriliyorsa, şehre karşı suç kavramının da olması ve aynı şekilde suç işleyenlere de cezalarının verilmesi gerekiyor” dedi

Karayalçın; “Sevgili hemşerilerim bu söylediğimiz ilkelerin hepsinin akılcı ve pratik uygulamaları vardır ve hepsine denk düşen projeler mevcuttur. Sayın Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmalarda belediyelerimizin sosyal demokrat uygulamalarını anlatıyor ve ben bununla gurur duyuyorum. Türkiye’nin ilk metrosunu sosyal demokratlar olarak biz yaptık. 1 milyar dolar kredi bulduk ve Ankara’da 24 kilometrelik metro hattını biz sosyal demokratlar yaptık, solcular yaptı. Ey AKP siz yapmadınız, CHP olarak biz yaptık! Sosyal demokratlar olarak Batıkent’i biz yaptık, Birleşmiş Milletlerin Toplu Konut Yılı ödülünü biz aldık. Daha Türkiye’de kentsel dönüşümün adı yokken biz bunu uyguladık. Derecelendirme kuruluşu olan Standard & Poor’dan 3B notunu aldık. Kaynak yaratmak amaçlı olarak uluslararası sermaye piyasalarında tahvil satan biz olduk. Şunu bilin ki; bu ülkede ilk olan ne varsa, bunu sosyal demokratlar yaptı, CHP yaptı. Arif kardeşime buradan örnekler vermek ve tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Biz saydam ve katılımcı belediyecilik anlamında proje karar kurulları kurmuştuk, bu oldukça önemli bir mevzudur. Her projenin bir arka planı, hedef kitlesi ve toplumsal bir tabanı vardır. Buradan yola çıkarak bu kurullarda herkesin bu projelerin uygulanması aşamasında katılımı sağlanır. Arif kardeşime de bunu öneriyorum. Öte yandan belediyeyi şeffaflaştırmak adına radyodan zaman kiralayıp belediye meclis toplantılarını canlı olarak yayınlayabilirsiniz. Bu seçimler yerel yönetimler seçimi olmaktan çıkıp başka bir şeye dönüşüyor, referanduma dönüşüyor. Ama bu devlet referandumu ya da devlet krizi değildir. Bu bir hükümet krizidir, yürütme krizidir. Diken hükümetin başındadır, o yüzden dikeni oradan çıkaracağız. Tayyip Erdoğan aklanmadan Türk halkı ona başbakanlık yaptırmaz. Boşluğuma, saflığıma geldi bahaneleri geçersizdir. 12 yıldır bu ülkeyi yönetip de yine de yok efendim boşluğuma saflığıma geldi diyorsan gideceksin. Yönetemiyorsan, beceremiyorsan gideceksin, becerebilen gelecek.

Evet değerli arkadaşlar ben ömrüm boyunca solun birleşebilmesi için çalıştım. SHP genel başkanlığı yaptığım dönemleri de sevdim ama en çok solu birleştirmek istedim, hep bunu sevdim ve bunu istedim. Şimdi CHP ileyim arkadaşlar ve biz CHP olarak hepsine varız, bütün yarışlara varız. Hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum sağlıcakla kalın, hoşçakalın” ifadelerine yer verdi.

Karayalçın’ın konuşmasını bitirmesinin ardından CHP Borçka Belediye Başkan Adayı Arif Solmaz da sahneye çıkarak Murat Karayalçın ile birlikte el ele tutuşup halkı selamladı ve coşkulu geçen, yoğun katılımlı panel sona erdi.