Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi ve Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum partilerinin seçim çalışmalarına destek vermek için Artvin’e geldi.

Artvin Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezinde panelde partililerle bir araya gelen milletvekillerine ilgi yoğundu. CHP merkez ilçe başkanı İlyas Şahin’in sunuculuğunu yaptığı gecede ilk olarak Artvin Belediye Başkanı ve CHP Artvin Belediye Başkan Adayı Emin Özgün kürsüye çıktı. Özgün; “bu gece bu güzel ortamda affınıza sığınarak konuşmak istemiyorum. Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer ben burada konuşuyorum siz beni alkışlıyorsunuz. Alkışı hak eden sizlersiniz adayınız olarak sizlerden bir şey isteyeceğim ayağa kalkın ve güçlü bir şekilde kendinizi alkışlayın” diyerek sözleri tamamladı. Bunun üzerine salondaki partililer ayağa kalkarak hep birlikte alkışladılar.

Ardından ise kürsüye CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan çıktı. Cumhuriyet Halk Partisi Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan; “inşallah bu Pazar akşamı büyük bir şölen yapacağız ve ondan sonraki bir ay içerisinde Emine Ülker, Tarhan Şafak Tabey, Tuncay Özkan Artvin’e gelecek. Sizlere söz veriyorum. Cumhuriyet Halk Partisinin yıldızlarını Cumhuriyet Halk Partisinin yıldız şehrine getirmeye devam edeceğim.

Bugün Fındıklı’da, Arhavi’de, Hopa’da, Kemalpaşa’da, Borçka’da şunu gördüm. Emin oldum gidiyorlar. Abbas yolcu. Geldikleri gibi gidiyorlar. Ben Oktay Abiye teşekkür ediyorum Artvin’e geldiği için. Düşünüyorum seçime 3- 4 gün kaldı. Cumhuriyet Halk partisinin en önemli isimleri Artvin’de. Süheyl Batum’a da teşekkür ediyorum. Bizi kırmadı geldi. Kendisiyle Mecliste Anayasa Komisyonunda da birlikte çalışıyoruz. Anayasa Hukukunun duayeniyle mütevazı bir ilin milletvekilinin yan yana olması bile bizim için gururdur diye düşünüyorum. Bütün bu başarımızda birliktelikte katkıları olan il örgütünün tüm yapılanmalarına teşekkür ediyorum” dedi.

Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın ardından söz alan Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün’ün bu davranışından dolayı kendisini kutladı. “Artvin’in ayrıcalığı budur Artvin bunun için uzun yıllardır CHP’yi seçti” dedi. Batum konuşmasının devamında ise; “Eğer belediye başkanları il başkanları, ilçe başkanları, milletvekilleri ve her şeyden önce ve en önemlisi örgüt bir birine sıkı sıkıya bağlanmışsa aynı şeyleri hissediyorsa tek vücut, tek kalp olarak atıyorsa Cumhuriyet Halk Partisi’nin başarısız olması mümkün değildir. Çünkü bizlerin hepimizin analarımız babalarımız namuslu dürüst Atatürkçü kalbi gerçekten Türkiye sevdası için atan insanlarız.

Bizim analarımız dedelerimizde öyleydi. Eğer kendimizi doğru anlatır birbirimize yumruk gibi yapışırsak bir belediye başkanı çıkar biz sizlerle beraber varız, kalkın kendinizi alkışlayın derse orada bir milletvekili son derece mütevazi bir şekilde belediye başkanına ilçe başkanına teşekkür ederse vallahi söylüyorum başarısızlığımızın şansı yoktur.

Biz Artvin’den heyecan almaya ve bu heyecanı İstanbul’a Eskişehir’e yaymak için de geldik biraz. Burada gördüklerimiz oraya aktarmak için. İyi ki gelmişiz. Geldiğimizden beri bir enerji, bir huzur inanılmaz bir güven aldık. Buradan önce İstanbul’a oradan da Eskişehir’e gideceğim ve burada ki coşkuyu oradaki insanlar anlatacağım.

30 Mart’ta mutlaka başkanımızı seçeceğiz ondan bir sorun yokta. 30 Mart’ı bir süreç olarak düşünün. Türkiye’de 2000’li yıllarda hatta çok öncelerde 1980’lerde Türkiye’nin başına bir çuval geçirdiler. Bizler bunun farkındaydık da anlatamadık. 30 Mart seçimlerinin ardından bir süreç başlıyor. Bu süreçte oynanan ahlaksız oyunu kırmamız lazım. Bu yüzden sizlerin coşkusuna birlikteliğine ihtiyacımız var.  Bu oyunda Tayip Erdoğan Türkiye Cumhuriyetinin başına nasıl başbakan oldu. Kim yaptı bunu. Sakın düşünmeyin Ahmet oy verdi Mehmet oy verdi diye. Ben Batumluyum 93 Harbinde anne tarafım göç etmiş Arhavi’ye yerleşmiş. Baba tarafımda İstanbul’da göçmen köyüne yerleştirilmiş. Gürcistan’da 1993 yılına kadar Şevat Nadze gibi bir adam vardı. Sovyetler Birliğinin Dış İşleri Bakanı Gürcistan’ın Devlet Başkanı. Bir gün Turuncu devrim diye bir şey başladı. Soros maddi olarak yardım ediyor. Çok yardım ediyor maşallah. Birçok ülkeye yardım etmeye başladı. Sovyetler Birliği yıkıldı. Yıkılsın o ayrı mesele. Sonra Sakaşvili Amerika’ya gitmiş. O zamanlar genç bir avukat. Gürcistan halkı birden Şevat Nadze’i istemiyoruz. Biz Sakaşvili’yi istiyoruz. Kim bu Sakaşvili. Şakaşvili geldi Devlet Başkanı oldu. Sakın o seçti bu seçti demeyin bu uluslararası bir oyun. Libya’da halk Kaddafi’ye karşı ayaklandı. Bir sene önce Kaddafi’nin elini öpmek için koşuşan halka Kaddafi’yi linç ettirdiler ve öldü. Sonra Libya halkı şöyle dedi biz kendimize başkan olarak Abdurrahim El Kib diye bir adam istiyoruz. Kim bu Abdurrahim El Kib. Bu adam 65 yaşında bir adam. Ömrünün 45 yılını Amerika’da geçirmiş. 25 yaşında Libya’yı bırakmış. Libya’nın çöllerinde ki insanlar bile Abdurrahim El Kib’i ister oldu. Halk istediği için mi bu El Kib başkan oldu yoksa Atlantik ötesinde ki dostlarımız istediği için mi başa getirdiler.

Onlara sorsanız şunu diyecekler geldin diye biz oy kullandık. Başkası mı kullandı. Bu durum sizlere çok benzer bir olayı hatırlattı dimi. 2001 yılında ekonomik bir kriz oldu. Hiç tanımadığımız bir Kemal Derviş geldi. Kim bu Kemal Derviş. Derviş işte Amerika’yı bile o yönetiyor.  Her şeyi biliyor. Aynen bunlar olmadı mı? Aynı adamlar bize dedi ki bu krizi Tayyip bitirir. Kim bu Tayyip. Refah Partisi’nin Belediye başkanı. Tayyip dedi ki ben milli görüş gömleğini çıkardım. Milli görüşçü değilim. Babalarınızın ninelerinizin, dedelerinizin alın teriyle kurduğumuz 51 Milyon değeri olan Balıkesir Seka’yı  1,1 milyon liraya Albayrak’lara verdiler. Albayrak parayı ödemedi. Mahkemeye gittiler. Mahkeme 8 sene sonra satışı iptal etti. Bunun üzerine Ak Parti bir gecede yasa çıkardı. Eğer bir özelleştirmeyi mahkeme iptal ederse bakanlar kurulu eğer fayda görürse o özelleştirmenin o kişide kalmasına karar verebilir. TÜPRAŞ’ın yüzde 14,7’sini bir gece yarısı Shell+Ofer’e verdiler. Mahkeme iptal etti. Tayyip buna çok kızdı. TÜPRAŞ’ın yüzde 69’ünü ihaleye çıkardılar. 1,3 milyar dolara sattılar. Petrol İş diye sendika vardı. Dava açtı iptal edildi bunun üzerine Tayyip yine çok kızdı. İptalden sonra yüzde 57’aini 4,5 milyar dolara sattı. Bu arada ki fark ayakkabı kutularına girecekti ama olmadı işte. Tayyip’i 3 milyar dolar zarara uğrattılar.

300 bin öğretmen sözleşmeli kadroları yok. Siz hiçbir tane sözleşmeli cami imamı gördünüz mü? Atasanıza bu öğretmenleri. Şimdi Tayyip’i kurtarmak lazım diyorlar. Ne yapalım hâkimleri değiştirelim. Böyle şey olur mu diyoruz. Çok güzel olur diyorlar. Böyle bir komedi.

PKK ve BDP’nin Oslo sürecinden beri söylediği bir şey var. Neydi bu anadilde eğitim. Sonunda anadilde eğitim olmazsa biz bunu kabul etmeyiz dediler. Bize geldiler. Biz dedik ki anadilde eğitim çok zor bir şey. Bu ülkenin gençleri nasıl bir birini anlayacak. Kürtçeyi öğretelim.  Üç saat dört saat. Eğitim verelim. Ama anadilde eğitim Türkçedir. Son yasa şu; Türkiye Cumhuriyetinin günlük yaşantısında kullandığı dil ve lehçelerde özel okullarda eğitim yapılabilir. Özel okul ne? İlkokul mu, ana okul mu, ortaokul mu, lise mi, üniversite mi? Böyle bir kanun olur mu oldu valla. Türk milletinin devamını düşünen filan yok.

Biz mutlaka kafamıza geçirilen çuvalı çıkaracağız. Bu olay sadece belediye başkanlığı seçimini kazanmak değil. Bu yolu ortadan tamamen kaldırma yoludur. Bu milletin tüm bireylerine herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm insanlarına eşit hakları tanıyacağız. Ama birilerinin istediği Türkiye’nin bölünmesi projesini kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Türkiye’nin peşkeş çekilmiş tüm mal varlıklarını bu ülkenin vatandaşlarına veya Türkiye Cumhuriyetine kazandıracağız. Bu ülkenin çalışan tüm sınıfını köle durumundan kurtaracağız. Korkusu olmayan bireyler haline dönüştüreceğiz.” ifadelerine yer verdi.

Devamında ise kürsüye İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi çıktı. Artvin’de ilk kez bulunduğu ifade den Oktay Ekşi yıllardan beri Artvin’e gelmeyi çok istediğini ifade ederek “kısmet bugüneymiş” dedi.  Ekşi konuşmasında; “Artvin’e gelme şansını birazda Uğur Bayraktutan sağladı, ona da teşekkür ediyorum. Türkiye’nin 81 ili var Cumhuriyetin Şehri kimliğine en laik yer neresi derseniz işte Artvin’dir diye düşünüyorum. Meslek hayatım gereği pek çok yeri ve olayı gördüm. Siyasete en geç katılanlardan en acemilerden biriyim. Bir gazeteci olarak pek çok siyasi olayda mitingde, konferansta bulundum. Tüm samimiyetimle söylüyorum, bugün yol boyu gelirken uğradığımız yerlerdeki insanların sevecenliğini parti üyesi arkadaşlar arasında ki dayanışma ruhunu unutulmaz bir anı olarak benliğimde taşıyacağım.

Siyaset belirli düşünceleri yaşama geçirmenin başka bir adıdır. Bu düşünceleri yaşama geçirmek belirli bir güce sahip olduktan sonra ancak mümkündür. Buda iktidar olmaktır. Bu tüm siyasiler açısından meşru haklı bir taleptir. Siyasetin tabiatında da bu var. Bu insanları bir birine yönelik samimiyetsiz davranmaya iter. Bunu kınamak pekte doğru değildir. Önemli olan bunun hukuk kurallarına bağlı olarak sürdürülmesidir. İlişkileri bozucu olana bu siyasi ihtirasın nasıl kardeşçe yaşatılacağını burada gördüm.

Siz Türkiye’nin en şanslı evlatlarısınız. Bir defa tabiat inanılmaz bir bonkörlük yapmış Artvin’e. Bununla kalmamış coğrafi olarak Türkiye’nin en doğusunda zihniyet olarak Türkiye’nin en batısında bir yersiniz. Çok değerli siyasetçiler çok değerli iş dünyası adamları çıkartmış, her tarafta adını iftiharla ayakta tutan bir Artvin var.

Bu yerel seçimler Türkiye’nin pek çok yerinde 200 yıllık bir kavganın mindere çıkmış halini ifade etmektedir. 1800’li yıllardan itibaren yaşanan kavga sürecini yaşıyoruz. Türkiye bu toprağın insanları çağdaş dünyanın parçası olarak mı yaşayacaklar, yoksa hurafelerin karanlığın getirdiği bir toplum içinde mi yaşayacaklar. Bunu Türkiye’ye 1800’lü yıllarda başlayan medeniyet mücadelesi işte bugün yerel seçim olgusuyla bizden bir taraf olmamızı oyumuzu Türkiye’nin kaderi için kullanmamızı istiyor.

Hırsızın isteyeceği hakimi belirleyeceği anlayışı kılan yönetimin kadrosu gün gelir hukuka uygun olarak yasalar önünde yaptıklarının hesabını verir. Bu gerçek şuan ülkeyi yöneten kadronun akıbetidir. Buna baktığım zaman onlar adına korkuyorum. Suçluları bir daha güneş yüzü göremezler gibi geliyor” dedi.

Devamında ise salonda bulunanların sorularının ardından panel sona erdi.