YEŞİL ARTVİN DERNEĞİ KAFKASÖR FESTİVALİNDE MADENE HAYIR DEDİ

2014-06-23 05:16:42

Yeşil Artvin Derneği festival alanında stant açarak gelen konuklara burada yaşanacak olası felaketleri anlatan broşürler dağıttı. Yol boyunca madene hayır afişleri asıldı. Artvin’in Cerattepe’nin, Kafkasör’ün korunması için arka tarafında “ Artvinim’e Dokunma” , ön tarafında ise ”Madene  Hayır” yazılı tişört giyen Artvin sevdalıları dikkat çekti. 

Artvin Valisi Kemal Cirit ve Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe’nin Artvin turizminin tanıtımını gerçekleştirmek için ilimize davet ettikleri 40’a yakın gazeteci ve TV kanalının büyük çoğunluğu standı ziyaret ederek konu hakkında bilgi edindiler.

Standı gezen çevreci gazeteciler; “Dünya hızla kirleniyor. Ne yazık ki çevrenin korunması yönünde çaba harcayan dünyada çok az kuruluş var. Biz bugüne kadar ne böyle bir yeşili, ne böyle bir muhteşem doğayı görmedik. Bu bölgede madencilik yapılacağını öğrendiğimizde çok üzüldük. Bir metal için bu cennet yok edilir mi? Buna karşı hiç kimse sessiz kalamaz. Burası sadece Artvinlilerin, Türkiye’nin zenginliği değildir. Aynı zamanda dünyanın da doğa mirasıdır. Biz döndüğümüzde bunu yazacağız, anlatacağız. Burada böyle bir şeyi öğrenmek bizleri üzdü.” İfadelerine yer verdiler.

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, standı ziyaret eden konuklara madenciliğin bu cennetti nasıl yok edeceğini kısa ve net cümlelerle anlattı. Cumartesi günü standı ziyaret edenleri anlatan Karahan,  bu yıl insanların konuyu daha çok merak edip öğrenme isteklerinin arttığını gözlemlediğini belirterek;

”Şunu söyleyeyim ki; bu yıl Cerattepe ve Kafkasör’le ilgili bilgi almak isteyen çok kişi bize geldi. Biz bu festivalde afişlerimizi astık.  Standımızı açtık.  Birçok kişi geldi, bize sorular sordu. Dilimizin döndüğünce anlatmaya çalıştık. Ama benim en çok üzüldüğüm şey bir TV kanalı muhabirinin bizimle konuşmak istemediğini, bizim söyleyeceklerimizi kanalın yayınlamayacağını söylemesi oldu. Düşünebiliyor musunuz?

Boğaları çekecekler, buradaki muhteşem doğayı çekip TV’lerinde gösterecek, bundan gurur duyacaklar, iyi iş çıkardık diyecekler, ama burasını yok edecek madenciliğe karşı bir mesaj vermeyecekler?  Oysa elimizle, işaret ederek Altın işletmeciliği için ÇED başvurusu yapılan yeri göstermemize rağmen, gayet rahattılar. Daha da önemlisi içinde bulunduğumuz yerin maden sahası içinde olduğunu söyledik. Ama belli ki bu bir kısım medya sadece boğalara yönlendirilmiş. Belli ki bu kanal ve gazeteler için burada yaşayan insanların, doğanın, börtü, böceğin, milyonlarca yıl önce var olan muhteşem bir yaşamın boğalar kadar değeri yokmuş. Bizim içinde onların beş para değeri yoktur, bunu böyle bilsinler. Bu nasıl bir yayıncılık anlayışıdır? O kanalın adını vermeyeceğim. Ama onunla ilgili daha sonra bir açıklamamız olacak.

Biz Yeşil Artvin Derneği olarak sadece bir amaç için buradayız. Şunu tekrar tekrar söylüyorum; Biz hiçbir siyasal düşüncenin kolu yada kuruluşu veya bahçesi olmadık, olmayız da. Biz sadece ve sadece Artvin’in ön, arka, aşağı, yukarı bahçesi oluruz. Artvin için her kim güzel şeyler düşünür ve yaparsa onun yanında birlik ve beraberlik için yer alırız. Biz 6 Nisan 2013 tarihinde yapılan büyük Maden Mitinginde nasıl her düşünceden binlerce insan bir arada olmayı başardıysak, bugün de aynı düşünceyle, aynı kararlılıkla kimseyi ötekileştirmeden birlikte hareket etmeye devam edeceğiz. Çünkü Burada yaşanacak bir felaket, hemen aşağıda bulunan Artvin’de yaşayan 30 bine yakın insan içinde AKP’li, CHP’li, MHP’li, Saadet’li, DP’li, DSP’li yaşlı, genç, çocuk, bebe, hasta ayırmaz, hepimizi öldürür, hastalaştır, süründürür, göç ettirir. Şunu söylemek istiyorum. BU dava Yeşil Artvin Derneği’nin davası değil, tüm Artvin’in, tüm insanlığın davasıdır. Onun için kimse bize yakıştırmada bulunmasın.

Bugün broşürler dağıtık. Broşürler üzerinde kısa fakat akılda kalacak anlamlı cümleler yazıldı.  Ben kısaca Cerattepe mücadelesinin başlangıcından bugüne kadar 20 yılı aşkındır süreci anlatayım; Aslında bu bizim yaptığımız geçen yıl yani 2013 Kasım ayında yaptığımız bir basın açıklamasından alıntıdır. Ne demişiz orada; ”Bildiğiniz gibi Derneğimiz öncülüğünde, Artvin STK’ları ile birlikte Rize İdare Mahkemesinde yaklaşık 283 gerçek ve tüzel kişinin taraf olduğu ÇED iptal davası açılmış olup, halen devam etmektedir.

Mahkemenin Kasım ayı içerisinde verdiği ara kararda, yürütmeyi durdurma talebi konusunda ilgili bakanlığın ilk savunmasından sonra karar verileceği söylenmektedir. Bu şu demektir ki. Maden şirketi de bu kararı beklemek zorundadır. Öğrendiğimiz kadarı ile yol yapımı ve pasa alanları için Cerattepe´de çok sayıda ağacın kesilmesi konusunda hazırlıklar yapılmakta, kesim için yöre kooperatiflerine teklifler yapılmaktadır.

Bizce mahkemenin yukarıda anlatılan ara kararına dayanarak ağaç kesimlerinin en kısa zamanda durdurulması gerekmektedir. Özellikle Valilik aracılığı ile Artvin Orman Bölge Müdürlüğü ve diğer yetkililerin orman kesiminin durdurulması için gerekli girişimlerde bulunmasını bekliyoruz. Bu konuda ilimizin Milletvekillerine bilgi verilmiş olup destek olacakları yönünde söz aldığımızı sizlere açıklamak isteriz.

Çünkü hepimiz Artvin´den kovduğumuz önceki şirketin 2008 yılında Cerattepe´de binlerce ladin ve sarıçam ağacını gereksiz yere katlettiğini üzülerek hatırlamaktayız. İşin daha da acı kısmı ise aslında o kesimlerin zamanın Artvin Orman Bölge Müdürlüğü ile İl Çevre ve Orman Müdürlüğü başta olmak üzere Valiliğimiz ve diğer ilgili yetkililerce rahatlıkla önlenebilecek olmasıydı. Aynı yanlışı bir daha yaşamamak adına tüm yetkilileri buradan göreve çağırıyoruz.

Diğer bir gelişme ise şirketin Artvin halkından ne kadar korktuğunun artık çok daha açık bir şekilde ortaya çıkmış olmasıdır. Daha önce belirttiğimiz gibi silah kullanma yetkisine sahip özel koruma timi kurmaları bunun ilk belirtileriydi.

Daha sonra Artvin´in tarihindeki en büyük mitingini görerek irkilen şirket ilk projelerinde yer alan 4 adet atık barajını nedense sonradan hazırladığı projede kaldırdı. Durup dururken bunu neden yaptılar sizce? Çünkü o miting bir dönüm noktası oldu ve Artvinlilerin topyekûn madenciliğe hayır seslerinden korktular ve sözde daha şirin görünmeye çalışıyorlar. Ama korkuları o kadar büyük ki yapabilecekleri çirkeflikte sınır tanımıyorlar. Öncelikle yaptıkları iş başvurularında insanlarımızı resmen kandırmaktadırlar.

Maden şirketi ÇED raporunda çalışacak işçi sayısını 183 olarak bildirmiş olup, teknik personel çıkıldığında alınacak işçi sayısı 100´ü geçmeyecek iken sürekli iş başvurusu alarak beklenti içerisindeki binlerce yandaş yaratmayı, sözde bizlere karşı bir koz oluşturmayı planlıyorlar. Bununla da yetinmeyen şirket artık o kadar aciz ve çaresiz kalmış olacak ki; akrabalıkları, arkadaşlıkları ve saygıyı bir yana bırakarak Artvin´deki madenciliğe karşı direnişimizi kırmak için artık ailelerimize, çocuklarımıza kadar o kirli ellerini uzatmaya başlamıştır.

Acımasız şirket Artvin halkını, aileleri, kardeşleri birbirine düşürmeyi, birbirine kırdırmayı planlıyor. Bu aynı zamanda derneğimize yönelik bir saldırı olup, maden şirketine bu kirli oyunlardan vazgeçmesi konusunda ihtar ediyoruz. Ama sanıyoruz ki bu tür basit oyunların bizi yıldırmayacağını tam tersine güçlendireceğini kendilerini ise çirkeflikte bir üst mertebeye taşıdıklarını hesap edememişler.

Madenciliğe karşı yürüttüğümüz mücadelemizde Artvinliler kadar ildeki basın kuruluşlarının ve mensuplarının da bizlere destek olduklarını biliyoruz. Ancak, her zaman olduğu gibi bazı basın kuruluşları veya mensupları nedense tam tersine hareket etmeye devam etmektedirler. Bizler Artvinlilerin desteği ile hem sosyal ve hem de hukuksal olarak verdiğimiz tüm çabaları yaptığımız geniş katılımlı toplantılarla sizlere açıklayarak ne kadar şeffaf olduğumuzu gösteriyoruz.

Ama nedense bazı medya yayınları ve mensupları hiçbir resmi kanıta dayanmadan yalan-yanlış haberler çıkarmakta ve açıkça "çamur at izi kalsın" gibi en onursuz haberciliği yapmaya devam etmektedirler. Aynı medya mensupları sanki şirketin basın masasıymış gibi davranarak onların reklamını yapmakta ve şirketi çok şirin göstermeye çalışmaktadırlar.

Doğdukları, büyüdükleri ve ekmek yedikleri ilin madencilikle yok olmasını neden desteklerler acaba? Bizce iki tane neden olabilir; ya artık Artvin´e karşı olan sevdalarını kaybetmişlerdir ya da bu yaptıklarının karşılığını fazlasıyla şirketten almaktadırlar. Bu kişilere en güzel cevabı Artvin halkı bu güne kadar yaptığı mücadele ile vermiştir, bundan sonra da vermeye devam edecektir.

Benim şimdilik söyleyeceklerim bu kadardır. Bu cennet için biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü gördüğünüz bu koskoca alan atalarımızdan, dedelerimizden, babamızdan, çocuklarımıza, torunlarımıza verilmek üzere emanet edilmiş kutsalımız, namusumuz, gelecimizdir. Bize açıktan yada durumu gereği gizli destek veren tüm Artvin dostlarına en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.” dedi.

 


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com