AÇÜ´de 2014-2015 Akademik Yılı Başladı

2014-09-24 05:44:29

 AÇÜ´de 2014-2015 Akademik Yılı Başladı

Artvin Çoruh Üniversitesi´nde (AÇÜ) 2014-2015 akademik yılı düzenlenen törenle başladı.

Artvin Çoruh Üniversitesi Ali Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen açılış törenine Artvin Valisi Kemal Cirit, Garnizon Komutanı Piyade Albay Mehmet Kip, Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe, AÇÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duman, Artvin Adli Yargı ve Adalet Komisyon Başkanı Mesut Toktaş, Artvin Cumhuriyet Başsavcısı Aydın Turhan, Artvin İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Mustafa Çelik,  ABD Southern Üniversitesi Öğretim Üyeleri Dr. Thomas Miller, Dr. Adel Brown ve Dr. Osman Kandara,  bazı daire amirleri, akademisyenler, öğrenciler ile davetliler katıldı.

Törende bir konuşma yapan Artvin Valisi Kemal Cirit, genç üniversite olan AÇÜ’nün yeni eğitim dönemi açılışına katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

 

Üniversiteli öğrencileri karşısında gördüğü zaman aklına kendi hikayesinin geldiğini belirten Vali Cirit, " Çünkü sizleri karşımda gördüğüm zaman aklıma kendi hikayem geliyor Bir zamanlar sizler gibi Anadolu’nun bir köyü yada kasabasından çıkıp İstanbul Üniversitesi kapısından ayağımızı attığımızda büyülenmiş,  ve muhteşem bir kapıdan içeri buyur edildiğimizdeki hislerimi hatırlamakta gençlik günlerimize yolculuk etmekteyim.

 

O yıllar demokrasi kültürünün yerleşmeye çalıştırıldığı dönemlerdi ve siyaset kurumu arzu ettiği seviye ve itibarı görmemekteydi.. Küçük azınlık kurum ve kuruluşlar özgürlük alanlarını doldurarak ve elitist bürokrasinin gücünü de kullanarak hep önde yer almaktaydılar…

Bakınız, yine o zamanlar ülkemizin ortalama eğitim seviyesi daha ilkokul düzeyinde bile değilken siz bir köyden çıkıp Anadolu’nun mütevazi bir kasabasında lise okuyarak üniversite eğitimi alabilmek için bir dünya şehri olan İstanbul’a geliyorsunuz ve zihindeki kalıpları o efsunlu şehrin dokunuşlarıyla kırıyorsunuz ve paradigmal bir değişim yaşıyorsunuz.

Yeri gelmişken ülkemizin bugünkü eğitim düzeyini sizlerle paylaşayım bundan on yıl kadar önce ortalama eğitim yaşı ilkokul mezunu seviyesidir. 2014 itibariyle ise Eğitim yaşımız 7.6 yıl yani 4+4+4 yıllık eğitim planlamamızın ortaokul son sınıfı gibidir.  Bu Almanya’da 13 tür yani yaklaşık Üniversite 2. sınıf düzeyleri gibi. Durumumuza bakıp üzülmeyelim tabi. Çünkü eğitim yaşını Avrupa’da en hızlı artıran ülkelerden biriyiz.

 

BM İnsani Gelişim İndeksinde 2013 de 90. sırada olan ülkemiz 2014 yılında 69. sıraya 21 basamak atlayarak gelmiştir.  Bunun en önemli ayağı ise Eğitim alanındaki başarılı düzenlemelerdir. Diğer kıstaslar ise ortala insanın refahı yani zenginliği ve sağlığıdır…"dedi.

 

“Bugün Sadece Yüksek Öğretim Öğrencilerimizin Sayısı Bir Yunanistan Kadardır”

 Vali Cirit, 100. yılda; 500 milyar dolarlık ihracat hedefiyle Uluslararası arenada görünürlüğü artmış, demokrasisi şık,  gelişmiş bir ülke olarak küresel aktörlerden birisinin de Türkiye´nin olması gerektiğini söyledi.

 Türkiye´nin son 30 yılda Avrupa’nın en hızlı kalkınan ülkesi olduğunu belirten  Vali Cirit, Türkiye´nin müteahhitlik sektöründe Çin’den sonra dünya 2.si, dünyanın 17. Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi, tekstil ve demir çelik sektöründe dünya 5.si, temel gıda üretiminde de dünya ligine girdiğini dile getirdi. 

 Ülkemizin dünyanın 7. büyük Avrupa’nın ise en büyük tarımsal ekonomisine sahip olduğunun altını çizen Vali Cirit, " Bugün sadece Yükseköğretim öğrencilerimizin sayısı bir Yunanistan kadardır. Biz tarihsel kodlarımızla da bugünümüzle de geleceğimizi şekillendirirken kararlı adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Yine Bugün; ülkemizde 5.5 milyon yüksek öğretim gören öğrenci,184 Üniversite 141 bin öğretim elemanı ile üniversiteler ülkemizin yetişmiş insan gücünün altyapısını hazırlamakla meşguller.

Bakınız ülkemizde 70 bin yabancı öğrenci eğitim görüyor.20 bin profesör 13 bin doçent var.

Yüksek öğretim öğrenci sayısının kendi dönemine oranı 1950 yıllarda yalnızca yüzde 1.3 iken bugün bu yüzde 75’ler seviyesine ulaşmıştır" dedi.

 Üniversiteler bulunduğu illerin vizyonu olduğunu ve üniversiteleri önemsediklerini vurgulayan Cirit,  üniversitelerde ülke sorunlarının çözümünde de ekonomik kalkınmasında da ülkenin demokratik gelişiminde de, sanayisinde de sektörel talepleri karşılamada da bilgiyi teknolojiye dönüştürecek birikiminde de, toplumsal talepleri karşılayan vizyonuyla Cumhuriyetimizin 100.yılına yakışır bir performans beklediklerini ifade etti.

 Üniversitelerin o ilin bütün dinamiklerini harekete geçirebilecek bilgiye ve insan kaynağına sahip olduğunu belirten Vali Kemal Cirit yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

 "Bakınız bugün bilgiye ulaşmak artık çok kolaydır. Çağımız bilgi toplumu çağı. Burada aslolan eşitçe ulaşılan bu bilginin daha yaratıcı yorumlarla üretime sokulması gerekir ki, bunu da üniversitelerimiz yapacaktır. Üniversiteler akademik özgürlük ve çeşitli korkulardan arınmış, bilginin teknolojiye çevrildiği alanlar olarak hizmet verirken;  bugün sorgulanması gerektiğini düşündüğüm bazı sözlerimizin tersine ve  klasik anlayışın dışında “Eski köye yeni adet getiren” üniversitelere ihtiyacımız var.

 Biz ülkemizin büyüklüğünü biliyoruz ama sorunlarını ve yapılan tespitleri de önemsiyoruz. Yine bakınız;  Ortadoğu da onlarca ülkenin üniversitelerinin toplam sayısı 500’ü aşmaz iken,  sadece Amerika’da 5 bine yakın üniversite var.

 Eğitim alanında uzmanlaşarak sıralamaları belirleyen çeşitli firmalar var.  Örneğin; İngiliz Eğitim Danışmanlık firmasının Dünya Üniversite sıralamasına göre, ülkemizden ilk 400’e sadece iki üniversite Bilkent ve Boğaziçi girebilmiş. Bir Japon Eğitim firmasına göre ise ilk 500 üniversitenin 146’sı ABD’de, 44’ü Çin’de,  39’u Almanya’da,  38’i İngiltere’de,  21’i Fransa ve İtalya’da çıkmış. Bu sıralamaya ise bizden sadece İstanbul Üniversitesi girebilmiş.

İlk 20 üniversitenin 17’si ABD’de, 2’si İngiltere’de, 1’i ise İsviçre’de çıkmış” ifadelerine yer verdi.

 Konuşmasının sonunda öğrencilere tavsiyelerde bulunan Vali Cirit, "Sevgili Öğrenciler, şunu unutmayın:  Buralara seçilerek geldiniz. Üniversite okumak bir ayrıcalıktır.  Bunu sizler başardınız. Geleceğimizden umudumuz çok yüksek. Sizin de yüksek olsun. Belli teknik bölümler dışında Üniversiteler meslek kazanma yerleri değildir. Üniversiteler bir perspektif sunarlar, zihinsel gelişiminize katkı oluştururlar ve sonrasını size ve performansınıza bırakırlar. Paradigmal değişimi okullarınız yapar ama sonrası size aittir. Onun için çok çalışın. Ve ayrıca okuyun. Bakın Ahmet Hamdi Tanpınar’ın memleketindesiniz.

 Mesela  ‘Saatleri ayarlama Enstitüsü’  kitabını eğer okumadıysanız alarak, başlayabilirsiniz.

Ülkemiz 21.yüzyılın en çok konuşulan ve kıymet gören ülkesidir.

 Demokrasisi şık bir ülke olma yolunda, sizin çabalarınıza, bu ülkenin ihtiyacı var. Çünkü geleceğimiz sizlersiniz. Artvin’i küçük, pahalı, şartları zor bir yer olarak görebilirsiniz.  Olası dezavantajlar sizi yıldırmasın. Artvin Çoruh Üniversitesi gelecekte sadece Artvin’in değil. Bu bölgenin Kafkaslara açılan bu pencerede uluslar arası boyut kazanmış bir üniversite olacaktır.

Geziniz... Muhteşem tesisleri görün ki ülkemizin kaynaklarını ve mühendislikteki başarısını ve büyüklüğümüzü değerlendirin ve bizlerle paylaşın.

 Yeni eğitim döneminin herkese ve hepimize başarı getirmesini dilerken, Eğitim-öğretim döneminin hayırlı olmasını temenni ediyorum." dedi.

 Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duman ise, üniversitenin kurulmasının ardından yaşadığı gelişmelerle ilgili bilgi verdi.

 Rektör Duman, üniversite olarak en büyük sıkıntılarının öğrencilerin barınma sorunu ve ulaşım sorunu olduğunu söyleyerek yaptığı konuşmada şunları ifade etti.

 “Cehaleti İse Ancak Bilimle Yenebiliriz”

“Bölgemiz, Ülkemizi de içine alma riski içeren, iç savaş ve kaos içinde kan gölüne dönmüştür. İktidar savaşları mezhep ve din savaşları biçiminde yürütülmektedir. Bu durumun tarihsel, sosyo-ekonomik ve siyasal nedenleri üzerinde ayrıca durulmalıdır. Ancak burada özetle bu durumun temel nedeninin cehalet olduğunu söyleyebiliriz. En büyük düşmanımız cehalettir. Cehaleti yenemediğimiz sürece gerçek bir barış ortamına ve düzene kavuşamayız. Cehaleti yenmediğimiz sürece ülkemizi ve Bölgemizi geliştiremeyiz. Cehaleti yenmediğimiz sürece şeyhlerin, dervişlerin, bizi felakete sürükleyen kişilerin ardı sıra koşmaya devam ederiz. Cehaleti ise ancak bilimle yenebiliriz.

 Ülkemiz 30 yılı aşkın bir süredir düşük yoğunluklu bölgesel bir savaş içindedir. 30 yıl boyunca yapılan mücadele olumlu bir şekilde barışla sonuçlanma şansını yakalamıştır. Ülkemizin temel stratejisi, Atatürk’ün de veciz bir biçimde ifade ettiği gibi “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” prensibi olmalıdır. Bu çerçevede Ülkemizdeki Barış Sürecini bütün kalbimizle ve gücümüzle desteklemeliyiz. Aynı şekilde Bölgemizde iç savaş içinde olan komşu ülkelerdeki tüm barış çabalarını da desteklemeliyiz. Bilim insanlarımız bu konularla ilgili çalışmalarını yoğunlaştırmalı ve sürece elden geldiğince katkı yapmalıdırlar. Yapacakları inceleme ve araştırmalarıyla savaş çığırtkanlarının, silah tüccarlarının ve emperyalistlerin oyunları hakkında ülkemiz insanını ve bölge halklarını bilgilendirmelidirler.

 Ülkemiz Kurtuluş savaşının ardından kazandığı siyasal bağımsızlığını ekonomik bağımsızlıkla taçlandırarak müreffeh bir toplum yaratmak için ekonomik gelişme ve kalkınma çabalarını yoğunlaştırmış, uzun uğraşların ve birikim sürecinin ardından günümüzde orta gelirli bir ülke konumuna ulaşmış ve kişi başına gelirimiz 10 bin doları bulmuştur. Ancak hızla artan üretim ve ihracat içinde ileri teknoloji ürünlerinin oranının yüzde 2 civarında kalması ülkemizin orta gelir tuzağına düşme tehlikesi altındadır. Kabaca orta gelir tuzağı, ileri teknoloji gerektiren ürünleri yeterince üretemeyen ülkelerin kişi başına milli gelirlerinin 10 bin dolar civarında seyretmesi, bu sınırı aşma başarısı gösterememesi olarak ifade edilebilir. Bu durumu aşmanın yolu bellidir. Bilgi toplumuna geçmek ve bilgi ekonomisini güçlendirmektir.

 Bu minvalde Türkiye bilim ve teknolojide gelişme iradesini üniversitelerini yurt sathına yayarak ve üniversite sayısını 200’e ulaştırarak, bilim piyasasına öncelikli hedef ve araştırma alanlarını belirleyerek, TÜBİTAK ve TÜBA gibi araştırma kuruluşlarına daha fazla kaynak aktararak ilk adımı atmıştır” dedi.

 “AÇÜ2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılına 6783 Öğrenci, 125’i Öğretim Üyesi Olmak Üzere 425 Akademik, 223 İdari Personel İle Başlıyor

 Üniversitemiz  2014-2015 eğitim-öğretim yılına 2 enstitü, 7 fakülte, 1 yüksekokul, 5 meslek yüksekokulunda; 42 ön lisans, 28 lisans, 5 lisansüstü programda, 6783 öğrenci, 125’i öğretim üyesi olmak üzere 425 akademik, 223 idari personel ile başlamaktadır.

 Üniversitemizin akademik kadrosu, eğitim-öğretim ve yayın faaliyetleri yanısıra gerçekleştirdiği projelerle (AB, TÜBİTAK, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, TİKA, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, JİKA/OGM, OGM, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü ve BAP Projeleriyle) de göz doldurmuş ve Türk Yükseköğretiminde hak ettiği saygın konuma yerleşmiştir. Bundan sonraki hedefimiz uluslararası alanda saygın ve tercih edilen bir üniversite olmaya doğru ilerlemektir.

 Artvin’de yer darlığından dolayı iki ana yerleşkemiz mevcuttur. İki yerleşkeyi spor ve kültür faaliyetleri açısından ring servisleri ile birbirine bağladık. Faaliyetler bazında ulaşımınız ücretsiz olarak yerleşkeler arasında sağlanacak. Böylece iki farklı yerleşkede bulunan tüm birimlerden bütün öğrencilerimizin yararlanması sağlanmaktadır.

 “En Büyük Sorun Yurt Ve Ulaşım”

 En önemli sorunlarımız öğrencilerimizin yurt ve ulaşım sorunlarıdır. KYK yurtlarının yanısıra vakıf ve özel yurtlarla pansiyonlar Artvin’de öğrencilerin barınma sorunlarını hafifletmiş görünüyor. İşin aslına bakılırsa KYK’nın 1 yurdu hariç diğerleri eski usul ranza sitemine sahiptir ve aşırı kapasite ile çalışmaktadır. Bu şartları iyileştirmek için yeni ve büyük kapasitelere ihtiyaç vardır. Bu çerçevede KYK 2 yıldır hazırlık yapıyor, ancak henüz temel atma aşamasına gelemedi.

 Ulaşım sorunumuz hala ciddiyetini koruyor. Seyitler yerleşkesi ile yurtlar ve şehir merkezi arasındaki ulaşım sorunu bir türlü çözülemedi. Öğrencilerimiz hala ulaşım hizmetini aktarmalı ve pahalı bir şekilde almak zorunda kalmaktadır. Ama ne yazık ki ilgililer bu sorunu yeterince ciddiye almadılar. Bugün gelinen noktada sorun hala çözülememiş, öğrencilerimiz aktarmasız, güvenli, sağlıklı konforlu ve ucuz bir ulaşım hizmetine kavuşamamıştır. Bu duruma rıza göstermemiz mümkün değildir.

Değerli Konuklar konuşmama burada son verirken sizleri törenin sonunda ANG Vakfının “İstanbul’da Bahçe ve Çiçek” temalı sergisini ziyarete davet ediyor ve her daim bize maddi ve manevi yakın desteğini esirgemeyen sayın Nihat Gökyiğit beyefendiye teşekkürlerimi, saygı ve selamlarımı sunuyorum. 2014-2015 eğitim-öğretim yılının tüm öğretim elemanlarımız, çalışanlarımız ve değerli öğrencilerimiz için başarılı geçmesini diliyor, saygılar sunuyorum." Diye konuştu.

 Konuşmaların ardından Amerika Birleşik Devleti Southern Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Thomas Lee Miller tarafından öğrencilere ilk ders vermesiyle yeni akademik yılı eğitim ve öğretime başladı.

 Konuşmalar sonrasında Artvin Valisi Kemal Cirit ile törene katılanlar Ali Nihat Gökyiğit Vakfınca açılan "İstanbul´da Bahçeli Çiçek" sergiyi gezdi. 


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com