Gedikli, AK Parti Artvin İl Başkanlığı'nca Artvin Öğretmenevi'nde düzenlenen iftar yemeğinin ardından yaptığı konuşmada, herkesin, rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan ayını tebrik ederek, Türkiye'ye ve İslam alemine hayırlar getirmesi dileğinde bulundu.

Teşkilatların çalışmalarını yerinde görmek için çeşitli ziyaretlerde bulunduğunu belirten Gedikli, ''Biz halk için siyaset yapan, hizmet için siyaset yapan bir partiyiz. Bizim amacımız icraat. Siyasetimizin odak noktasında insan var, biz insan için bu siyaseti yapıyoruz. Herhangi bir ideoloji, herhangi bir anlayış, herhangi bir zihniyeti esas alarak siyaset yapmıyoruz'' diye konuştu.

 

Gedikli, insana hizmet etmeye çalıştıklarını ifade ederek, ''Biz yaratılanı severiz, Yaradan'dan ötürü. İnsan için bu hizmetleri yapıyoruz. Kurulduğumuz günden bugüne kadar da hep bu şekilde yaptık ve hizmet üretmeye gayret ettik. Bunun adı hizmet siyasetidir'' değerlendirmesinde bulundu.

 

AK Parti'nin üç dönem üst üste oylarını artırarak iktidar olduğuna dikkati çeken Gedikli, şunları söyledi: ''Bunun sırrını herkes bize soruyor. Diğer ülkelerden öyle heyetler geliyor ki ilk sordukları soru bu oluyor. Çünkü başka bir örneği yok. Ne Türkiye'nin geçmişinde böyle bir örnek var ne de dünyada siyasette böyle bir örnek var. Bu işin bir sırrı olmalı. Bu işin sırrı hizmet amacıyla siyaset yapmak, halk için siyaset yapmaktır. Biliyorsunuz eskiden siyaset elitlerin, belirli zümrelerin işiydi. Sadece onlar vardı. Ama şimdi doğrudan doğruya halkımız bu işin içinde ve siyaset yapıyor.''

 

Gedikli, artık siyasetin halkla bütünleştiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Siyaseti hep beraber, birlikte yapıyoruz. Özü, sözü bir olan insanlar olarak siyaset yapıyoruz. Birileri de sürekli kılık değiştirerek yapıyor biliyorsunuz. Kılık değiştirenler partisi var. Sürekli kılık değiştiriyorlar, ama bir türlü bir yere varamıyorlar. Niye? Çünkü icraat diye, hizmet diye bir hedefleri yok. Sadece söz, retorik. O yüzden sol anlayış, sol zihniyet dikkat ederseniz bir türlü icraat yapamıyor. Hani iktidarda değiller diye düşünmeyin, mahalli yönetimlerde iktidardalar. Yaptıklarını, ortaya koyduklarını görüyoruz. Eğer amaç hizmet olmazsa icraat olmazsa sadece laf üretirsiniz, söz üretirsiniz. Bir retorikten ibaret kalırsınız. Ama biz farklı bir yol izledik bugüne kadar. Hizmet siyaseti yaptık. Bunun yanına bir şey daha ekledik. Sadece hizmet yapmakla kalmadık, aynı zamanda birde temiz siyaset yapmayı ilke edindik. Bu ikisi çok önemli. Siyaset bu iki ayak üzerinde ancak yükselebilirdi ve bizde bunu tercih ettik. Bu zaten partimizin adına da yansımış vaziyette ve bunları yapabilmek için de tabi belli değerleri esas almanız lazım. O değerlere yaslanmanız lazım. Adaleti esas almanız lazım, barışı esas almanız lazım, huzuru esas almanız lazım, demokrasiyi esas almanız lazım, insan haklarını esas almanız lazım. Refahın tabana yayılmasını, bütün insanların refahtan pay almasını esas alması lazım. Biz AK Parti hep bunları esas alarak bu siyaset yaptık. Bugüne kadarda hamdolsun böyle geldik. O yüzden bu soruları soranlara da yaptığımız izahatlar genellikle bu yönde oluyor. Bu işin sırrı budur diyoruz. Artık kendileri bundan ne alırsa hangi payı, hangi hisseye düşürebilirse o payları almış oluyorlar. Ama önemli olan bizim yaptığımız siyaset değerli kardeşlerim. Peki bizi bu siyaset nereye getirdi diye şöyle bir baktığımızda içeride istikrarı sağladı, dışarıda itibarı sağladı. Şimdi biz bunu nerden biliyoruz. Şöyle bir yurt dışına gittiğimizde pasaportunuzda Türk vatandaşı olarak orada gördüğünüz, karşılaştığınız muameleden Türkiye'nin geldiği noktayı çok rahat görebiliyorsunuz. Bu çok zor bir şey değil. İçerde istikrar oldukça inşallah, Türkiye çok daha güçlü noktaya gelecektir. Bugüne kadar 10 senede çok çok iyi bir noktaya geldik. Ekonomide öyle, siyasette öyle, dış politikada öyle. Ama daha bizim işimiz bitmiş değil, daha yapacak çok işimiz var. İnşallah onları yapmak içinde teşkilatlar bizler ve üzerlerine bu noktada görev düşen herkes bu sorumluluğu icra edecek. Ve bundan sonrada biz bu adımları atmaya devam edeceğiz. Çünkü işimiz bitmedi. Daha yapacak çok işimiz var. Bu eser siyasetine hep beraber devam edeceğiz. Eserler her bir yanda, dört bir yanda artık görünür hale geldi. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin bu eserleri görüyorsunuz. Bunları da tek tek saymamıza gerek yok herhalde. Barajlar yollar, hastaneler, okullar, dönüşen kentler artık şehirlerin görünümleri bile değişiyor. Bütün bunlar tabi durduğumuz yerde olmadı. Bunların hepsi çalışarak oldu. Gece gündüz çalışmak suretiyle bu noktalara geldik. Bu çalışmaları ve gayreti devam ettirirsek inşallah çok daha güçlü, iyi noktalara gelmiş olacağız. Bu amaçla biz tabi hem dünya kamuoyunda hem de Türkiye'de olan biten hadiseleri de çok yakından da takip ediyoruz.

 

Şimdi bizim elimiz taşın altında öyle değil mi? Eli taşın altında olan kimler? Biziz. Ama birileri de hariçten gazel okuyor tabi dışarıdan gazel okuyanı da çok fitne çıkarmaya çalışanlar çok, bu işlere farklı noktadan bakanlar çok. Onlarda suyu bulandırmaya çalışıyorlar. Onlarda o noktadan hareket ediyorlar. Ama biz asla bunlara fırsat vermeyeceğiz. Bu millet bunlara bir daha asla fırsat vermeyecek. O geçmiş zamanlar bitti. Bundan sonra başka bir siyaset var. Bundan sonra başka bir liderlik var ve bu inşallah bu şekilde devam edecek. Bazıları hala o geçmiş zamanların bittiğinin farkında değil. Zannediyorlar ki bir fitne çıkarırsak, ortalığı hemen karıştırırız. Suyu hemen bulandırırız, bir takım şeyler ortaya atıyorlar görüyorsunuz. Bir takım ayrımları yine gündeme getiriyorlar. Her zaman Türkiye'de işler olan konular vardır. Artık milletimiz bunlara fırsat vermiyor. Çünkü gerçekte ne olup bittiğini gayet iyi milletimiz biliyor. Hepsinin farkında. Kimin hangi noktada durduğunu, kimin ne yapmaya çalıştığının farkında. Bunları da herhalde sizlerde artık rahat bir şekilde medyadan olsun, başka kanallardan olsun, rahatça görüyorsunuz ve izliyorsunuz. Çünkü Türkiye istikrarı yakaladı. Ve bu istikrarın getirdiği tüm nimetler ortada. Bunlar tabi hamd olsun hepsi Rabbimizden. Bizim de üzerimize düşenler var. Bizler de onu yapıyoruz. Bu istikrar devam ettiği müddetçe ekonomik istikrar, siyasi istikrar bu sosyal istikrar, Türkiye'yi inşallah çok daha güçlü noktalara taşıyacaktır. Bundan da asla kimsenin şüphesi olmasın. Ben genel olarak bu düşünceleri sizlerle paylaşmak istedim.

 

Şöyle birazcık dünyaya baktığımızda gördüğümüz şeyler Türkiye'nin geldiği noktayı ortaya koyuyor. Yani bizim söylediklerimiz öyle boş sözler falan değil. Şöyle Türkiye'nin Batısına bakıyorsunuz ne görüyorsunuz. Avrupa'da krizler görüyorsunuz değil mi, bir sürü kriz var değil mi ? Eskiden yüzyıl önce bize birileri hasta adam derdi biliyorsunuz. Bugün Avrupa ya baktığınızda ne görüyorsunuz işler tersine döndü. Şimdi Türkiye güçlü adam oldu. Avrupa da acaba hangi ülke bu sefer hasta olacak diye herkes bekliyor, gözlem yapıyor. Acaba sıra ülkede, hangi ülke kriz yaşayacak. Avrupa'nın haline bakın. Yaşanana krizlere bir bakın. Şöyle güneye, doğuya baktığımızda da maalesef siyasi krizler ve kaoslar söz konusu. Bu gelişmeleri de yakında takip ediyorsunuz. Maalesef bizim istemediğimiz olaylar cereyan ediyor. Suriye'de yaşananları görüyoruz, yine Naymarda Burma adasında yaşanan hadiseleri görüyorsunuz maalesef masum insanların kanı dökülüyor. Masum insanlar ölüyor, bizde Ramazan ayı rahmetin ve mağfiretin coştuğu, yardımlaşma ve dayanışmanın artık doruk noktasına ulaştığı bir ay olması sebebiyle bu noktada üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Dünyada olup biten bu hadiselere asla bigâne kalamayız, asla uzağında duramayız. O noktada biz üstümüze düşen her şeyi yerine getirmek durumundayız. Zaten milletimiz bunu bugüne kadar etkin bir şekilde yaptı. Kim ne zaman yardım istedi ise biz milletçe yardımına koştuk. Milletçe üstümüze düşeni her zaman yapmaya gayret ettik. Bu hadiseler devam ettikçe yine tabi yapmamız ve atmamız gereken adımlar var. Onları da inşallah yapacağız.”

 

Bülent gedikli konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Artvin’e gelmişken konuşmamız gereken bir konuda önümüzde mahalli seçimler. Teşkilatlar olarak size düşen bir görev var. İnşallah bir daha ki sefer belediyenin Ak Partili bir Belediye Olduğu bir Artvin’e gelmek hakkımızdır diye düşünüyorum”

 

Gecede konuşma yapan Ak Parti Artvin Milletvekili Dr.İsrafil Kışla da şunları dile getirdi. “Artvin’e teşrif ederek bizleri onurlandıran genel başkan yardımcımıza tüm halkımız adına ve teşkilatım adına bende hoş geldiniz diyorum. Bereket ayı ramazan bu ay vesilesi ile tüm teşkilatlarımız arasında kardeşlik hukukunun daha gelişmesini huzur içerisinde samimiyet içerisinde sevgi saygı bağlarımızın daha güçlendiği bir ortama vesile olmasını bende cenabı haktan niyaz ediyorum. Bu aydan en iyi şekilde nasiplenir ve bayrama ulaşırız.

2002 yılını Türkiye’de bir milat olarak görüyorum. Ak Partiden Öncesi ve sonrası. Hepimiz 10 yıllık Ak Parti icraatlarını yaşadık. Şunu gördük ki bütün alışkanlıkları ezberleri bozan uygulamalar icraatlar yapıldı. Aklın bilimin gerektirdiği bir şekilde yapılması olması gereken neyse ona göre reformların ve yapısal değişiklerin her alanda gerçekleştiği bir 10 yılı dolu dolu yaşadık. Bu her alanda böyle oldu. Bu ustalık dönem döneminde daha çok güzel şeyler yaşayacağız. Yapılan bu icraatlar bugünü değil bizim evlatlarımızı torunlarımızı ilgilendirecek. Bu icraatlar 50 yıl sonrasının yapılanmasını ortaya koydu. Dün iki ay daha önümüzü göremezken bugünün Türkiye’sinde 2023’lerin Türkiye’sinin hayalini kuruyoruz. Böyle bir partinin bünyesinde olmak hepimiz için gurur ve onur meselesi. Bunun karşısında da sorumluluğumuz ağır. Bu tabloyu millete çok iyi anlatmak zorundayız. Çok çalışmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum. Ulaşmadığımız gitmediğimiz insan kalmayacak. Bugün Türkiye’nin yüzde 50 si Ak Partili ise bu çıtayı daha da yükseltmeye çalışmalıyız. Artvin’de de bu çıtayı Türkiye ortalamasının üzerine taşımalıyız”.

 

Artvin’deki çalışmalarını sürdüren Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli