81 ilden bir araya gelerek Ankara´ya toplanan Adalet Çalışanlarının temsilcileri, Adalet Teşkilatı çalışanlarının sorunlarını masaya yatırarak, uygulanabilir çözüm önerileri üretmek için çaba sarf ettiler. 

Kısa adı Türk Büro-Sen olan Türkiye Büro Çalışanları Sendikası´nın, 14-16 Eylül tarihlerinde Ankara´da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Merkezi (ÇASGEM)´de düzenlediği çalıştay yoğun ilgi gördü. 81 ilden bir araya gelen sendikanın Adalet Bakanlığına bağlı görev yapan 150 temsilcisi oluşturmuş oldukları 3 ayrı komisyon ile gecenin geç saatlerine kadar çalışmalar yaptılar.

Komisyonlarda, mali konular, özlük, sosyal ve diğer haklar, çalışma şartları başlıkları altında; adalet hizmeti tazminatı, fazla çalışma ve nöbet ücreti, iş güçlüğü zammı, UYAP tazminatı ve döner sermaye, ek gösterge, promosyonlar, personelin hukuki statüsü ve görev tanımı, görevde yükselme, personel eksikliği, hizmet içi eğitim, fiili hizmet zammı, muhabere birimleri, yiyecek, giyecek, ulaşım, kreş ve sosyal tesisler, kurum tabipliği, hizmet binaları ve teknik donanım, arşiv ve güvenlik konularının ayrıntılı bir şekilde tartışılırken, bu konularda adalet çalışanları da sorunlarını ve çözüme yönelik taleplerini de ortaya koydular.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve Türkiye Kamu-Sen´e bağlı sendikaların Genel Başkanları´nın da katılımları ile gerçekleştirilen çalıştayın açılışını bazı televizyon kanallarından canlı yayınlanırken, çalıştayın ardından Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş´un moderatörlük yaptığı programda Düzce Şube Başkanı Temel Kırali, İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Sevim Gökapl ve Artvin İl Temsilcisi Uğur Özer, Bengü Türk Tv´nin stüdyo konuğu olarak, Adalet Teşkilatında görev yapan kamu çalışanlarının sorunlarını dile getirdiler.

Çalıştay sonucunda yayınlanan basın bildirisinde Adalet çalışanlarının talepleri arasında ilginç detaylar yer aldı.

Adalet Çalışanlarının Kaderi Hakim ve Savcıların iki Dudağı Arasında Olmamalı Adalet çalışanlarının sorunlarının ilk sırasında, Bakanlık içindeki personel ayrımcılığı yer alıyor. Çalışanları, Adliyelerde üst kademe tarafından maruz kaldığı mobing hat safhada. Adliye personeli de diğer memurlar gibi, 4483 Sayılı Memurlar Ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamına alınarak, kaderlerinin Hakim ve Savcıların iki dudağı arasından kurtulmasını istiyor.

 

 

Çalıştayda gündeme getirilen diğer bir problemde, Mübaşirlerle ilgili. Yardımcı Hizmetler sınıfından Genel İdari Hizmetliler sınıfına geçmek isteyen mübaşirler, ağır iş yükünün yanı sıra en çok can güvenliklerinin olmadığından şikayetçi. Adalet çalışanlarına kendilerini kormak için hiçbir ekipman temin edilmezken, mahkemenin ve hakimin can güvenliğini koruma yükümlüğü de personelin iş tanımları arasında.

 

Herkesin çekinerek girdiği Adliye binalarında sabahtan akşama kadar mesai de olan Adalet çalışanları, sürekli olarak suç potansiyeli olan kişilerle yüz yüze geliyor, dramlara şahit oluyor, tehdit ve saldırılarla karşılaşıyor. Yaptıkları hizmet gereği yoğun psikolojik baskı altında olan Adalet çalışanları, kendilerine Psikolojik destek verecek birimlerin oluşturulmasını talep ediyor.

Adalet çalışanlarının bir diğer isteği de çalışma ortamları iyileştirilmesi. Gündüz saatlerinde lambalar açık olmadan çalışılmayacak kadar karanlık ortamlarda hizmet vermeye çalışan personel, tozlu dosyalar ve olumsuz arşiv koşullarının da iyileştirilmesini istiyor.

Kadroya geçirilemeyen 4/B’li personel ile 4/C’li çalışan personelin kadroya geçirilmesi ve diğer çalışanların tüm haklarından faydalanmasının sağlanması Çalıştayın bir başka gündem maddesi oldu.

 

Hakim ve Savcıların yararlanabildiği Sosyal tesislerden çalışanların tamamının yararlandırılmasını dile getiren personel, yargı çalışanlarının ötelenmemesini talep ediyor.

 

Adalet Çalışanları Çalıştayı’nda ele alınan sorunlar ve çözüm önerileri bir kitapçık haline getirilerek, başta Başbakanlık, Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı bürokratları olmak üzere, Cumhuriyet Başsavcıları, HSYK’ya ve Adalet çalışanlarına iletilecek.