CHP Artvin İl başkanı Selim Bilgin. Ankara’da yapılan ve Türkiye genelinde engellemelerle insanların hürriyet özgürlüğünü kısıtlayan uygulamaları demokrasi dışı diktatörlük olarak niteleyerek şu ifadelere yer verdi:

 

“29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’n da yaşananlar kara bir leke olarak hatırlanacaktır. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını kendi kafalarına göre biçimlendirmeye çalışan AKP iktidarı, her geçen gün daha da otoriterleşmektedir. Bunun anlamı diktatörleşmektir. İktidarın demokrasi ve hukuk devletine karşı giriştiği saldırılara CHP olarak bütün gücümüzle direneceğimizi ilan ediyoruz. Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’ da Cumhuriyet Bayramı’nda halk yürüyüşüne katılmış ve ne yazık ki biber gazına maruz kalmıştır. Halktan korkan bir iktidar ve halk ilke birlikte Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu arasındaki farkı dün Türk Halkı bir kere daha net bir şekilde görmüştür.  Genel Başkanımız biber gazına maruz kalmıştır. Tarih şunu göstermiştir ki; Bütün diktatörler halktan korkmuştur. Halktan korkanlar halka saldırmışlardır. Tarihte bununla ilgili çok fazla örnek de mevcuttur. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’daki olaylardan sonra açıklamalarda bulunmuş ve şu ifadeleri kullanmıştır;

 

‘Bayrak açmanın tekmelendiği bir bayramı yaşadık biz. Acı verici, hüzün verici olay budur. Bayram kutlaması için izin alınmaz, halk bayramları kutlar. İlk TBMM´de milletvekili de vardı, halk da vardı. Şimdi milletvekili ile halkı koparmak istiyorlar. Hangi baskıyı yaparlarsa yapsınlar, o baskı nereden gelirse gelsin, Cumhuriyeti kutlamaktan hiçbir güç bizi engellemeyecektir. Daha düne kadar diyorlardı ki; ´Stadyumlarda bayram kutlanmaz, halkla beraber kutlamak lazım.´ Halk burada, onlar stadyumda. Verdikleri söze; ortaya çıkan tabloya bakın. Bu Türkiye´nin yüz karası bir tablodur. Yasası var ´29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlanacak´ diye. Halk kutlamak istiyor, AKP engelliyor. Böyle bir tabloyu içimize sindiremiyoruz. Polisle, baskıyla, biber gazıyla, copla bayram mı kutlanır? Halktan korkan bir iktidar olabilir mi? Bizi bu hale getiren, kamplara ayrıştıran, bölen iktidar AKP iktidarıdır. Hangi inançtan olursa olsun, hangi kimlikten olursa olsun bütün yurttaşlarımın bayramını kutluyorum. Halktan kopuk, kendi cumhurbaşkanlığı hesaplarını yapan bir başbakanın zaten Cumhuriyet Bayramı kutlama gibi bir düşüncesi olamaz. Geleceğini düşünen, halkı değil, cebini düşünen, halkı değil, bir iktidarın Cumhuriyet Bayramı zaten olamaz.

 

Cumhuriyet Hükümeti’ diyorlar. Cumhuriyet karşıtı bir Hükümet, nasıl kendisine ‘Cumhuriyet Hükümeti’ diyebilir? Benim asıl anlamakta zorluk çektiğim nokta bu. Ellerinde Türk bayrağı Birinci Meclis’in önüne geliyorlar. Taşkınlık yaptılar mı? Hayır. İnsan dövdüler mi? Hayır. Kapı, pencere, cam indirdiler mi? Hayır. Sadece ve sadece ellerinde bayraklar marş söylüyorlar, türkü söylüyorlar, eğlenmek istiyorlar. Demiyor muydu Sayın Başbakan, ‘Efendim bu bayramlar demir perde ülkelerindeki bayramlar gibi kutlanıyor, halktan kopuk kutlanıyor, biz bunu kaldıracağız, stadyumlarda bu bayramlar kutlanmayacak.’

 

Geldiğimiz noktaya bakın. AKP devletin partisi olarak stadyumda kutluyor bayramı, halk kendi bayrağıyla Cumhuriyeti kutlamak istiyor. Orada kim engel oluyor? Bir süre önce söyledikleri ‘Stadyumlarda bayram kutlanmaz, halk kutlamalı’ denilen yerde halkın üzerinde baskı kurarak ‘Siz niye bayramınızı kutluyorsunuz?’ diyorlar.

 

Cumhuriyet Bayramı ile ilgili bir yasa var. Bayramın kutlanması zaten gerekiyor. Halk bayramı kutlayacak, siz yasak getiriyorsunuz. Bayram kutlaması için izin alınmaz. Bu bir gösteri değil, bu bir kutlamadır, bayramdır. Ramazan Bayramı da böyledir, Kurban Bayramı da böyledir. 19 Mayıs Bayramı da böyledir, Cumhuriyet Bayramı da böyledir. Bayramlarda izin alınmaz, halk bayramları kutlar. Buradan bütün yurttaşlarıma, ellerine bu ülkenin al bayrağını alıp bayram kutlaması yapan, pencerelerine şanlı Türk bayrağımızı asan bütün yurttaşlarıma yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Ben ‘Elimde bir Türk bayrağıyla geleceğim ve o toplantıya katılacağım’ demiştim. Geldim, katıldım. On binler geldi, son derece mutluyum.”

 

Değerli Artvinli hemşehrilerim. CHP halkın partisidir. Cumhuriyetin partisidir. Birlik ve beraberliğin, Misak-i Milli sınırları içerisinde 75 milyonu eşit olarak gören, din, dil, ırk, cinsiyet ayırımı yapmadan herkesi kucaklayan Türkiye’nin, dünyanın en köklü partilerinden bir tanesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum günü 29 Ekim 1923’tür. 89 yıldır bu doğum gününü milyonlarca kişi aynı anda, aynı coşkuyla kutluyor. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bizlere bıraktığı en büyük mirastır. Korunmak üzere 75 milyona emanet ettiği en kutsal varlığıdır. Onun içindir ki 29 Ekim’de iktidarın engellemelerine karşın, barikatlarına karşın halk sel olup akmış ve Anıtkabir’e ulaşmıştır. O barikatı kuranlar cumhuriyete barikat kurmuşlardır. Ancak Türk Halkı barikatı aşmasını bilmiş ve cumhuriyetine sahip çıkmıştır. Atatürk “Benim Naçiz Vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyet İlelebet Payidar kalacaktır” diyerek gereken cevabı ta o gün vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti muasır Medeniyet yolunda ilerlemeye devam edecek, hiç kimsenin gücü geriye döndürmeye yetmeyecektir” dedi.