Gazetemiz Köşe Yazarı ve romancı Ömer Yerlikaya Eskişehir Atayurt Okulları Kültür Merkezinde öğrenci yazar söyleşisindeydi…

Gazetemiz köşe yazarı Ömer Yerlikaya il dışındaki etkinliklerini sürdürmeye devam ediyor.  Söyleşi için okul yönetimince davet edilen yazarımız Eskişehir Atayurt Okullarının kültür merkezi salonunda kalabalık bir öğrenci gurubuna hitap etti. Okul aile birliği başkanları ve öğretmenler de salondaki yerlerini aldılar. Söyleşi bir saatin üzerin de sürdü. Okuldan iki öğrenci hazırladıkları sorularını yazarımıza sorarak karşılıklı soru cevaplı yazarlık konularındaki söyleşi sürdürüldü. Verimli ve doyurucu bir söyleşi olduğunun altını çizen yazarımız söyleşi ile ilgili şunları söyledi. Bu tip etkinliklerde romanlarımın tanıtımını ve edebi konulardaki daha çok anı, hikâye, röportaj ve roman konusuna değinirken her fırsatta ilimizden de övgüyle söz ediyor, Anadolu’muzun saklı bir şehri olduğu özelliğinden, cazibesinden, doğasal zenginliğinden, toplum referanslarını öne çıktığı bir il olması bakımından, kültür erkinin ve toplumsal direncin verimliliğinden sıklıkla söz ediyorum.

Öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılanan “Küçük şehrin insanları” isimli romanımın tanıtımını yaparken Asya’dan ve onun yaşadığı hatıla vadisindeki dağ köyünden söz ediyorum. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki Ata yurt okullarının çok seçkin bir yeri var. Okula ait trafiğin olmadığı bir alanda yetmiş dönümün üzerin de bir arazisi var. Atayurt, anaokulu kuşağından öğrenci alıp liseden mezun ederek üniversiteye uğurluyor. Son derece kaliteli bir yerleşkeye sahipler. Aynı kalite eğitime ve dersliklere de yansımış. Atölyeler, laboratuar, resim atölyeleri, el becerilerinin ve tasarım deseninin zenginleştirici beceri atölyeleri,  dans salonu, müzik salonu, tiyatro salonu, ahşap atölyesi gibi etkinlik salonları mevcut. Sınıflar ortalama yirmi dört kişilik ve o bildiğimiz arka arkaya dizili oturma sıraları tamamen kaldırılmış. Altılı çokgen masa düzenin de öğrenciler karşılıklı oturup eğitim yapıyor.

Koridor zeminleri büyük harflerle birden yüz elliye kadar rakamlarla desenleştirilmiş. Ve üzerin de her rakamın İngilizce bir karşılığı var. Türkçede yazım konusun da sorunlar yaşanan ve anlam farklılıkları içeren kelimeler de koridor zemininde bir öğretici desen niteliğin de yerini almış. İngilizce haftada iki saat olmak üzere henüz ana sınıfından başlıyor ve mezun olan öğrenci üniversiteye giderken İngilizce diliyle gidiyor. Atayurt okulları Eskişehir’in şampiyon, ülkemizin de en seçkin okullarından birisi... Üniversite yerleştirmede hep ilkleri ve enleri yaşayan bir üst düzey kontenjanına sahipler.

Her öğrenci okulun çok yönlü işlevsel eğitimi sayesin de kendini gereği gibi yetiştirmiş. Daha öz güvenli, kararlı, ne yaptığını bilen ve bir üst eğitimleri için yol haritasını belirlemiş bir çizgileri var. Çok okuyorlar, analitik düşünme güçlerinin önünü açmaya çalışıyorlar. Bir bakıma Atayurt okullarını çok amaçlı benzerlikleriyle Köy Enstitülerine benzetiyorum. Bir aile düzeni için de müthiş disiplinliler ve oldukça kendini gösteren bir sevgi zindeliği mevcut. Öğretmenler özenle seçilmiş deneyimli ve işinin ehli kişiler. Daha önemlisi hepsi mesleğine tutkulu ve hepsi işini çok seviyor. Okulda, sınıfta, koridorlarda ana kucağı şefkatini gördüm. Saçlarını okşayıp çocuklara sarılan öğretmenler gördüm.

Söyleşi de çok değişik ve oldukça özgün sorularla karşılaştım. Niçin yazdığımdan ve yazarken kimi örnek aldığımı, yazın hayatında ailemin bana karşı olan ilgisinden, hangi yazarları okuduğumdan, Türk ve dünya klasiklerinden ve özellikle kendi yaşlarındaki bir öğrencinin okuma sevgisini artırmak için hangi tavsiyelerde bulunmam gerektiğini ve kendilerine nasıl kitaplar önereceğimden tutunuz, yazar olmak için neler tavsiye edebileceğime kadar ilginç sorularla karşılaştım. Tabii ki hemen hepsine içtenlikle cevaplar verdim.

Söyleşi sonunda okul yönetimi adına Atayurt okulları etkinlik koordinatörü Uğur Erman Topcu yazarımıza plaket sundu. Yazarımız Ömer Yerlikaya etkinlik de emeği geçen öğrencilere,öğretmen Merve Alaçam Beşik ve Müdür yardımcısı Murat Akyalçın’a teşekkür etti.  Söyleşi sonrası kendi kitaplarından oluşan standında kitaplarını imzaladı. Kitaplarına oldukça yoğun ilgi vardı. Serhad Artvin Gazetemizin köşe yazarı son romanı “Çam Sakızı” hakkında şunları söyledi.  

Çam Sakızını Eskişehir ve İstanbul’da düzenlediğimiz birkaç etkinlikte tanıtarak okurla buluşturduk. Hiç abartı katmıyorum, çam sakızı hakkında öylesine içten, samimi yorumlar alıyorum ki doğrusu şaşkınlığımı uzun süre atamıyorum. Çam sakızını kim okuduysa böyle bir roman nasıl yazılabilir? Yüzlerce roman okudum ama Çam sakızını tek geçiyorum, Doğrusu bu kitaba bayıldım. İnanır mısın evde çam sakızını aile bireylerine anlatırken bir an önce okumak için aralarında tartışma bile çıkıyor. Eskişehir’den, İstanbul’dan ve Bursa’dan çam sakızı ile ilgili yukarıdaki sözlerle örtüşen çok güzel yorumlar aldım. Okuyucu yorumları beni çok mutlu ediyor. Kitap çıktıktan sonra ilk iş olarak bende çam sakızını okumuş üzerin de gözden kaçan eksikliklerin olup olmadığa bakmıştım. Bilmenizi isterim ki Cinius yayınları bu konuda çok titiz davranıyor ve son okuma seansında hatalar tek tek ayıklanarak kitap neredeyse kusursuz haliyle baskıya giriyor.