Gazi Ortaokulu’nun yıkımının ardından ortaya çıkan tartışmalara bir son vermek adına inşaatın müteahhitti Haluk Bilgin açıklamalarda bulundu.

Gazi Ortaokulu’nun yıkımının ardından bahçesinde bulunan ağaçların da yıkılması kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı. Okulun bahçesine 1944 yılında dikilen ve bugün 85-90 yaş aralıklarında olan 5 fıstık çamı ağacının projenin en başından beri korunması planlanıyordu. Akabinde zeminde çıkan su nedeni ile projede değişikliğe gidilerek fore kazık işleminin gerçekleşmesi için 3 ağacın kesim kararı alındı. Edinilen bilgilere göre Mülki idari amirleri de 2 ağacın korunması adına kararlarını dile getirdi. Ne yazık ki bugün inşaat alanında tehlike oluşturması nedeni ve projenin küçülmemesi için kesilmemesi kararı alınan 2 ağaç da kesildi.

Bu durum kamuoyunda birçok tepkiye yol açarken henüz yetkililerden herhangi bir açıklama gelmedi. Tepkiler üzerine inşaat müteahhitti Haluk Bilgin bu konular üzerine açıklamalarda bulundu. Bilgin “Projenin küçülmemesi için ağaçları kestik ama gece vakti hırsız gibi kesim gerçekleştirmedik. 5 ağacı da gündüz herkesin gözü önünde kestik” dedi.

Proje aşamasında öngörülmeyen birçok durumun geliştiğini açıklayan Bilgin, “Burada çok hassas sondaj çalışmaları gerçekleştirilmiş. Fakat bu sondajlarda su damarlarına rastlanmamış. Su tam okulun altına kalmış, okulun içinde olduğu için ve okulun içine girip sondaj çalışması yapılamayacağı için bu duruma rastlanmamış. Proje başlayınca sular çıkmaya başladı.Bu kez de çevredeki dükkanlarda, alt caddedeki dükkanlarda sular çıktı.Belediyede bunlarla ilgili bize yazı yazdı ivedilikle bu imalatların yapılmasıiçin çalışmalarınızı gerçekleştirin dedi.

İşin jeoloji kısmı ile ilgilenen hocaların Trabzon'dan ve Rize’den geldiklerine değinen Bilgin, “Biz hocalarla tekrardan yazıştık.Sahaya gelince suları görünce 10-12 sondaj yerleri olduğunu, kendilerinin sondaj verilerinde bu suların olmadığını belirttiler. Burada 40 metre yerin altına borulama yapıyoruz ve bunu sismik olarak 10-15 günde bir ölçüyoruz, arazide herhangi bir hareketlilik var mı diye. Bu ölçümlerde de çıkmadı.Kazı aşamasında su çıktı. Su yükü çok farklı ölçülebilen, hareketli bir yük.Aynı sıkıntı otopark yapılırken olmuştu.Orada da su hesapları tam yapılamadığından dolayı sondaj verilerinde olmadığından dolayı su hareket edince fore kazıklar yatmaya başlamış. Bunu bizden daha büyükler biliyor.Biz hem dikine forekazık çakıyoruz hem de geriye doğru halat atıyoruz.Bu halatları betonluyoruz enjeksiyon sistemi ile yani araziyi oynatmamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Geçmişte yapılan birçok projede de aynı durumun söz konusu olduğunun altını çizen Bilgin, “Endüstri Meslek Lisesi'nin orada yapılan yurt inşaatından kaynaklı arkadaki binalar zarar görmüş, Akdeniz Market’in,7 Mart ilköğretim Okulunun orada yine aynı kazılarda çıkan olumsuzluklardan dolayı 3-4 tane bina yıkıldı. Bu işleri hareket ettirdikten sonra durduramazsın.Bu sefer buraya gelen jeoloji mühendisleri dediler ki fore kazıkları revize edip tekrardan güçlendirmemiz lazım. Bizim ağaçların olduğu bölgede ve Valilik tarafına kalan bölgede fore kazık yoktu.Bu defa arazinin komplesini çevirmemiz lazım dediler.Bu sefer proje değişikliğine gidildi. Bu sefer tabii bürokratlar dediler ağaçlar yıkılmaz ama ya ağaçlar yıkılacaktı ya projeden vazgeçilecekti” dedi.

Proje kapsamında 24 derslikli bir okul olduğunu açıklayan Bilgin, “Ağaçları koruyabilmek için biz bu sayıyı 12’ye düşürecektik. Burada yine de 24 derslikli bir okul yapacaksak, bu sefer bu arazinin tümüne bizim fore kazık çakmamız gerekiyordu.Ankraj boylarını da uzatmamız gerekiyordu. Normalde ankraj boylarımız 20 metreydi 30 metreye çıktı. Bunun da sebebi arka tarafta bulunan bina sakinleri ile görüştük dediler ki biz mahkemeye veririz.Onlar da haklı.Onlar açmasa ben tespit davası açtıracaktım çünkü insanlar dişinden tırnağından arttırmış ev sahibi olmuş.Evleri 20 sene 30 senelik evler.Temeli nasıl, deprem yönetmeliğine göre mi yapılmış bilinmiyor.Onlar da haliyle diyor ki sen burada çalıştığın zaman benim binamda çatlama olursa ben ne yapacağım, benim evim olsa ben dava açardım. Su miktarı da tahmin edilenden çok daha fazla çıkınca fore kazık projesi değişti.Değiştiği için de bu ağaçları kesmek zorunda kaldık” dedi.