“Türk Milliyetçiliğini Kimse Ayaklar Altına Alamaz”

2013-02-22 08:37:05

“Türk Milliyetçiliğini Kimse Ayaklar Altına Alamaz Herkes Haddini Bilecek”

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığından yapılan açıklamada Türk Milleti ve Türk Milliyetçileri üzerindeki oyunların ve baskıların arttığı ifade edildi. Milliyetçi Hareket partisi Artvin İl Başkanlığından yapılan açıklamada jeopolitik bir öneme sahip olan ülkemiz üzerinde tarih boyunca oyunların oynandığı vurgulandı.
 
Açıklamada bu oyunların ve baskıların dozunun Ak Parti iktidarında daha da arttığı iddia edilirken şu ifadelere yer verildi; “Son bir haftadaki gelişmelere bakarsak özellikle Türk Milleti ve Türk Milliyetçileri üzerindeki oyunlar çoğalmış baskılar artmaya başlamıştır. Bu milleti ve devleti bölmek isteyen projelere karşı çıkanlar kafatasçı, yanında yer alanlar ise demokrat, vatansever ve daha başka iltifatlara mazhar olmaya başlamışlardır. Bu kampanyanın başını ise sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çekmektedir.
Başbakanın son bir haftadaki konuşmalarına bakarsak Türk Milliyetçileri kafatasçı, yalancı, karıştırıcı ve iftiracıdır. Sn. Başbakan bu iftiraları atarken hiç vicdanı sızlamadan milletin gözünün içine baka baka yalan söylemekte.
Başbakan bir konuşmasında Türk Milliyetçiliği’ni ve Kürt Milliyetçiliğini çiğneyerek yol kat ettiklerini söylemektedir. Sayın Başbakan Türk Milliyetçiliğini çiğnemeye sizin gücünüz yetmez, siz halen o konuda muktedir değilsiniz. Siz ve sizin gibilerde hiçbir zaman buna muktedir olamayacaklardır. Kürt milliyetçilerini ise kendinize yol arkadaşı olarak seçtiğinizi bu ülkenin her ferdi biliyor madem Türk Milliyetçilerini bu kadar sevmiyorsunuz, bu davayı bu ilkede siyasi parti haline getiren ve tüm ülkücüler ve Milliyetçi Hareket Partililer tarafından son Başbuğ olarak anılan Rahmetli Alparslan Türkeş’in oğlu Ahmet Kutalmış Türkeş’i partinize alıp neden milletvekili seçtirdiniz. Yoksa oğlu babasının izinden yürümüyor muydu? Biz Ahmet Kutalmış Türkeş’in babasının izinde yürüdüğüne inanıyoruz.
Bir başka konu ise rahmetli Mustafa Pehlivanoğlu’nun 12 Eylül’de idama giderken ailesine yazmış olduğu mektubu 12 Eylül 2010 referandumundan önce gözyaşları içerisinde kürsüden okumuştunuz. Sayın Başbakan kafatası milliyetçisi olduğunu iddia ettiğiniz bu davanın, hayatlarını bu yolda feda etmiş iki mensubuyla ilgili iki örnek verdik. Bu örnekleri vermemizdeki amaç sizin gerçek yüzünüzü ortaya koymak içindir. Şöyle ki siz bir tane daha fazla oy alabilmek için akla gelebilecek her türlü işi yapabilirsiniz. Yani Kürt milliyetçileri ile yoldaş olarak, terörist başı ile görüşerek bu ülkeyi bölünmeye doğru hızla götürürken buna karşı dik duran Türk Milliyetçileri nede iftira atmaktan geri kalmıyorsunuz.12 Eylül 2010 referandumu öncesinde de PKK’nın Avrupa kanadıyla görüşmelerin yapıldığını söylediğimizde de bizi iftira atmakla (müfterilikle) suçlamıştınız. Fakat bu sözümüz doğru çıktı. Bugünde yine bizi müfterilikle suçluyorsunuz. Müfteri görmek mi istiyorsunuz sayın başbakan aynaya bakın orda bir müfteri göreceksiniz.
Bir zamanlar dağdaki silahlı teröristlerin meclisteki siyasi uzantılarıdır diye görüşmek dahi istemediğiniz BDP’lilerin Karadeniz gezisinin başlangıcı olan Sinop İlindeki olayları anlatırken bu olayların CHP ve MHP’lilerce organize edildiğini söyleyerek hiçbir zaman bir araya gelemeyecek olan CHP’liler ile bizi yan yana getirdiğinizi zannediyorsunuz. Bu cümle ile bu millette CHP ye karşı var olan alerjiyi Türk Milliyetçileri nede duymasını sağlamaya çalışıyorsunuz. Sinop’ta ki olayları izah ederken Sinop a giden milletvekillerinin halk tarafından seçildiklerini ve demokrasilerde bu gibi şeylere tahammül edilmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Sayın başbakan bir zamanlar siz muhalefete Güney Doğuyu kastederek ‘’Gavur Dağından Öteye Gidemiyorsunuz’’ derken bu ülkenin başbakanı değil miydiniz? O zaman bu ülkede demokrasi yok muydu? Yoksa Demokrasi sadece size yaraması gereken, sizin çıkarlarınızı koruyan, size muhalefet eden herkesi ve her düşünceyi yok etmek için kullandığınız bir araçmı? Bizim bildiğimiz demokrasi herkese eşit davranma şeklidir. Ayrıca ortaya çıktı ki Sinop’taki olaylarda sadece CHP ve MHP liler yer almamış partinizin eski gençlik kolları il başkanı ve mevcut Boyabat gençlik kolları ilçe başkanınızda olaylar sırasında ön saflarda yer almışlardır. Bu şunu gösteriyor orda hiçbir organize yoktur BDP ve PKK ya tepki duyan her vatandaş gitmiş tepkisini koymuştur. BDP’lilere gösterdiğiniz hoşgörüyü bu insanlardan da esirgemeyeceğinizi düşünüyoruz. Tepki şiddete başvurulmadığı sürece hoş karşılanmalıdır. Sinop da tepki koyan tüm vatandaşlarımızı tebrik ediyoruz. Ama unuttuğunuz veya milletin gözünden kaçırmaya çalıştığınız bir şey var bu millet en fazla alerjiyi PKK ya ve onun siyasi uzantısı BDP’ ye duymaktadır.
Yaklaşık bir hafta önce siz bu partiyi Anayasa değişikliğinde yol arkadaşı ilan etmemiş miydiniz? Sakın danışmanlarınız millette buna duyulan tepkiyi size izah edip, gündem saptırarak bu işbirliğinizi gizlemek ve örtbas edebilmek için bu cümleleri kurdurmuş olmasınlar. Sayın başbakan biz devletin bekası söz konusu olduğunda sadece milletle iş birliği yaparız dışarıdan yardım beklemeyiz çünkü biz “Önce Devlet Ve Milletim Sonra Partim Ve Ben ’’ diyen ve bunu kendine hayat felsefesi edinen bir davanın mensuplarıyız. Bu konuda ne CHP den ne sizden, ne BDP den nede dış güçlerden yardım ve talimat almayız.
Bu ülkede bu yardım ve talimatları alanlar bellidir; Milletimiz ve Biz de bunu biliyoruz.
19.02.2013 Tarihli konuşmanızda terörist başının bizim iktidarımıza teslim edildiğini ve neden asmadığımızı soruyorsunuz, yazık Türkiye Cumhuriyeti başbakanı terörist başının hangi tarihte yakalandığını ve MHP’nin hangi tarihteki seçimle iktidar ortağı olduğunu bilmiyor veya bildiği halde birkaç oy fazla alabilmek için birilerine iftira ediyor. Bizde hatırlatalım terörist başı 15 Şubat 1999 Tarihinde Kenya’da yakalanarak TÜRKİYE ye getirildi. Ozaman DSP azınlık hükümeti iş başındaydı. Partimiz ise 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan seçimlerden sonra koalisyon ortağı oldu. Ama 2004 yılında çıkarılan yasayla terör ve savaş suçu işleyenlerin idam cezaları kaldırıldı. O tarihte partimiz mecliste bile değildi.
Şimdi biz soruyoruz… BDP lilerle muhabbetiniz neye göre ilerliyor temelinde ne var? Türk Milliyetçilerine bu düşmanlığınızın sebebi nedir? Terörist başının idam cezasını kim kaldırdı? Bu sorularımızın ilgililer tarafından cevaplandırılmasını bekliyoruz. Takdir milletindir”.

Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com