MHP’den Diyanet Sen’e Cevap

MHP İl Başkanlığı 6 Nisan 2013 Cumartesi günü yapılan “Madene Hayır” mitingi sonrasında Diyanet Sen şube başkanının yaptığı namaz saatinde slogan ve müzik çalındığı iddiasıyla yaptığı açıklamaya yazılı açıklamayla cevap verdi.

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığından yapılan açıklamada; “Bilindiği gibi 06 Nisan 2013 tarihinde ilimizde Madene Hayır mitingi düzenlenmiştir. Bu mitinge partimizde dahil bir çok siyasi parti ve sivil toplum örgütleri ile il dışında bulunan Artvin dernekleri de Artvinli olmanın vermiş olduğu sorumlulukla hiçbir siyasi farklılık gözetmeksizin hareket ederek destek vermiştir. Ama iktidar partisi yöneticileri ya kendilerini Artvinli hissetmediklerinden yada akil adamların peşine takıldıklarından Artvin’in en büyük sorunu olan bu konuda Artvinliye desteklerini esirgemişlerdir.

Bu mitinge partimizin Ankara Milletvekili ve Artvin kökenli olan Sayın Prof. Dr. Özcan Yeniçeri ‘de katılarak bir konuşma yapmış saat 15:00 sularında milletvekilimiz ve partililerimiz miting alanından ayrılarak Şelale Düğün Salonunda kapalı salon toplantısı düzenlenmiştir.

Miting alanına yürüyüş saat 12:00 de Atapark tan başlamış kortejin başlangıç noktası Karaduman Pasajı önüne geldiğinde öğlen ezanı okunmaya başlanmıştır. Bu sırada kortejde bulunan herkes yerinde olduğu gibi kalmış slogan atılması kesilmiş ve sessiz bir şekilde ezanın bitmesi beklenmiştir.

Buna rağmen kendisini memur sendikasının şube başkanı olarak tanıtan bir kişi bu mitinge karşı olduğunu açık seçik söyleyemeyerek üstü kapalı olarak partimizden de birkaç milletvekilinin CHP’li Milletvekilleriyle birlikte bu mitinge katıldığını öğlen ve ikindi ezan ve namazları sırasında slogan atmanın ve müziğin hiçbir şekilde kesilmediğini, Halitpaşa Camisinde namaz kılan cemaatin (ki birisinin de kendisinin olduğunu), rahatsız olduğunu beyanla açık seçik söyleyemediği bazı şeyleri ima ederek çamur at izi kalsın mantığı ile hareket ederek söylemektedir. Madenin çıkmasına taraftar partimize karşı olduğunu açık açık söylemekten kaçınan bu kişinin din görevlisi etiketini de üstünde taşıdığını biz biliyoruz ve bu yaptığı işin bir din adamına yakışmadığını da kendisine hatırlatmak istiyoruz. Bu kişi açıklamasında Kuran-ı Kerim’den ‘’ben insanoğlunu mahlukatın en şereflisi olarak yarattım’’ayetini örnek vererek bazı eleştiriler getiriyor. Biz  Türk ve Müslüman bir camia olarak bu ayete inandık ve iman getirdik. Peki bu açıklamayı yapan ve üzerinde din adamı etiketi taşıyan bir kişinin bu ayete uygun olarak hareket etmesi gerekmiyor mu? Başkalarına iftira etmek ve çamur at izi kalsın mantığıyla hareket etmek bu şereften bir şeyler götürmüyor mu? Allahın insana vermiş olduğu bu şeref Vatan, Millet ve Bayrak sevgilerini içermiyor mu?

Teröristlerle bu Vatanı ve Milleti bölmenin Bayrağı indirmenin ve Türk Milletinin adının anayasadan çıkarılmasının pazarlıkları yapılırken bu sendika başkanından bunlara karşı olduğunu belirten hiçbir açıklama duymadık. Yoksa yandaşlık, bu duygulardan daha mı ağır basıyor? Hiçbir araştırma yapmadan bir milletvekilimizin katıldığı bir miting için birden çok milletvekilinin katıldığını söylemek artı bizim miting de olduğumuz (öğlen ezanı) saatte yürüyüşün durmasını görmemek ve sloganların atılmadığını duymamak ne ile izah ediliyor. Bizim olmadığımız bir saatte de yapılan iş ve işlemden partimizin üstü kapalı olarak sorumlu tutulmak istenmesi hangi akla ve mantığa dayanmakta…

Dahası Kuran-ı Kerim deki hangi ayete ve Peygamber efendimizin hangi hadisine dayanmaktadır. Türk İslam Ülküsünü kendisine rehber edinmiş bir camiaya böyle iftiralar ve çamur atmak din adamlığının neresinde var? Bu kişi bu konularda da bir yazı kaleme alıp kamuoyunu aydınlatırsa biz bundan memnuniyet duyarız. Ama İslamiyet’in de temel bir kuralını kendisine hatırlatmak isteriz. “Ya Göründüğün Gibi Ol, Ya da Olduğun Gibi Görün…” ifadelerine yer verildi.