“Asla Eğilmedik Eğilmeyiz”

Artvin Milliyetçi Hareket Partisi İl Teşkilatı Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın 1999-2002 yılları arasındaki koalisyon ortağı dönemin araştırılarak hesabının sorulacağını söyleriyle ilgili olarak bir basın bildirisi yayınladı.

Milliyetçi hareket partisi Artvin teşkilatından yazılı olarak yapılan basın açıklamasında asla eğilmedik eğilmeyiz ifadelerine yer verilirken 16 Nisan 2013 tarihinde Ak Parti Genel Başkanı Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada MHP’ye yönelikte bulunarak tehdit ve şantaj yaptığı iddia edildi.

Yapılan basın açıklamasında; “ 16 Nisan 2013 tarihinde mecliste gurubu bulunan siyasi partilerin gurup toplantıları vardı ve bu toplantılarda parti liderleri guruplarına ve dolayısıyla milletimize hitap ettiler.

Bu gurup toplantılarında göze batan ve en dikkat çekeni sayın başbakanın genel başkanımız sayın Dr. Devlet Bahçeli’yi dolayısıyla partimizi hedef alan tehdit ve şantaj konuşmasıydı. Bu konuşmasında başbakan partimizin 1999-2002 yılları arasındaki koalisyon ortağı olduğu dönemin araştırılarak hesabının sorulacağını söylemiştir. Bundan yaklaşık 10 gün öncede sayın genel başkanımızın 2011 yılında yapmış olduğu bir konuşmadan dolayı, savcıların dokunulmazlığının kaldırılması için hazırlamış oldukları fezlekeyi adalet bakanı meclis başkanlığına göndermişti. Bu fezlekeyle beraber meclis başkanlığına ulaşan dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili fezleke sayısı 952’ye ulaşmıştır. Fezleke gündeme gelince sayın genel başkanımız mecliste bulunan kendisi hariç (çünkü hakkında fezleke olan milletvekili oy kullanamıyor) 51 MHP’li milletvekilinin kendi dokunulmazlığının kaldırılması için olumlu oy kullanmasını istemiş ve bunu kamuoyuna açıklamıştır.

Şimdi bunları ve ülkemizin içinde bulunduğu şartları göz önüne alarak konuyu incelediğimizde dokunulmazlıkların kaldırılmasından kimin zarar göreceğini irdelemek gerekiyor çünkü 952 fezlekenin sadece 21 tanesi sayın başbakana aittir. Fezlekelerin içerisindeki suçlamaları tek tek saymaya biz utanıyoruz. Çünkü bu suçlar Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yakışmıyor. Genel başkanımıza yapılan suçlama ise ağır hakarettir. Biz genel başkanımıza yapılan suçlamayı açık açık söyleyebiliyoruz, sayın Başbakan veya temsilcileri kendisi hakkındaki 21 fezlekenin içeriğini millete açıklamaya yüzleri tutuyor mu? Eğer tutuyorsa lütfen açıklasınlar… Milletimiz de öğrensin.

Başbakan partimizin koalisyon ortağı olduğu dönemle ilgili olarak üstü kapalı bir şekilde usulsüz ve haksız iş ve işlemlerin yapıldığını ima ediyor. Sayın başbakan iktidara geldiğinizde üçlü koalisyonun bayındırlık bakanı ve şuanda milletvekilimiz olan sayın Koray Aydın’ı partimizin de temsil edilmediği meclisteki çoğunluğunuzla üç suçlamayla yüce divana gönderdiniz o Bakanımız üç suçlamadan da hiçbir hakimin vicdanında en ufak bir tereddüde yer bırakmayacak şekilde 11-0,11-0,11-0 sonucuyla yüce divanda aklanmıştır. Eğer gerçekten kendinize güveniyorsanız kendiniz hakkındaki dokunulmazlığı kaldırın ve yüce divana giderek yargılanın sizde bu sonucu alın alnınız açık olarak milletin karşısına çıkarak aklandığınızı söyleyin. Bunu yapmadığınız sürece siz ne kadar kendinizi aklasanız da bizim gözümüzde aklanmış değilsiniz. Kendisi bu durumda olan bir başbakanın sayın genel başkanımız ve partimiz hakkında böyle konuşma ve suçlama hakkı yoktur. Böyle konuşabilmek ve suçlayabilmek için önce kendinizi, çevrenizi, parti teşkilatlarınızı ve belediyelerinizi kendi üstlerine bulaşmış olan kirden temizlemeniz gerekiyor.

Bu tehdit ve şantajın altında yatan gerçek ise Türk Milliyetçileri’nin, iktidara geldiğinizden beri başlatmış olduğunuz ve bugün zirve yapan açılım(çözüm)sürecine göstermiş olduğu dirençtir. Sayın Başbakan Milliyetçiliğin sözde olmayacağını yapılan icraatlarla olması gerektiğini söylüyorsunuz ve her seferinde kendinizin Milliyetçi olduğunu dile getiriyorsunuz.

Sayın başbakan siz hangi milletin milliyetçisisiniz? Çünkü biz sizin ağzınızdan herhangi bir şekilde ‘’ben Türk Milliyetçisiyim’’ sözünü hiç duymadık sizin milliyetçilik anlayışınızda terörist başı ile oturup pazarlık var mıdır? Devleti terörist bir örgütün seviyesine indirmek veya tam tersi terörist bir örgütü devletin seviyesine çıkarmak hangi milliyetçilik anlayışında var?

Siz üstü kapalı olarak üçlü koalisyon dönemindeki yolsuzluklara ve haksız kazançlara işaret edip şantaj yapıyorsunuz, Milliyetçi Hareket Partisi’nin veremeyeceği hiçbir hesabı yoktur.

Eğer siz yolsuzluk görmek istiyorsanız kayıp trilyon davasına, deniz feneri e.v davasına, Kayseri büyük şehir belediyesindeki yolsuzlukları açıklayan zamanın vali yardımcısının internete düşen açıklamalarına bakın, partinizin geçmişte ve bugün yönetim kurullarında görev almış ve servetini anormal bir şekilde arttırmış olan insanlara bir bakın, sizin ima ettiğiniz suçların fiili olarak nasıl işlendiğini çok rahat görebilirsiniz, tabiki görmek isterseniz…

Biz sizin şantajlarınıza ve tehditlerinize boyun eğmeyeceğiz. Başkalarıyla bizi karıştırmayın çünkü biz ‘’kırılırız ama eğilmeyiz’’ düsturuyla yetişmiş ve bundan sonrada evlatlarını bu düsturla yetiştiren Türk Milliyetçileriyiz.” ifadelerine yer verildi.