“Türkiye’de Adalet ve Demokrasi Gözaltına Alınmıştır”

Yönetim Kurulu Adına açıklama yapan Başkan Vekili Av. Çetin Tekdoğan’ın yaptığı basın açıklamasında Artvin Barosu’na mensup avukatlar da cübbeleri ile hazır bulundular. Artvin Barosu Başkan Vekili Av. Çetin Tekdoğan, avukatların Adalet Sarayı’nda yerlerde sürüklenerek yaka paça gözaltına alınmasını eleştirerek şunları söyledi; 

“16 gün önce Taksim Gezi Parkı’nda anayasal ve demokratik haklar çerçevesinde başlayan bir protesto gösterisine, emniyet güçlerinin 3. Dünya Savaşı’na girercesine orantısız güç kullanımı ile yapmış olduğu müdahale sonrasında Türkiye’nin içerisine sürüklendiği bu tabloyu ve Başbakan’ın sağduyudan uzak yaklaşımlarını kaygıyla seyretmekteyken; bizlerle aynı kaygıyı paylaşan meslektaşlarımızın dün Çağlayan Adliyesi’nde göstermiş oldukları demokratik tepkiler karşısındaki müdahale, ülkemizde demokrasiye ve hukuk devletine olan inancımızda derin bir yara açmıştır.

Bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde hukukun ve adaletin mabedi olarak bildiğimiz ve öyle görmek istediğimiz Adalet Sarayı’nda yargının kurucu unsuru olan savunmaya karşı yapılan hukuk dışı bu müdahaleyi kabul etmek mümkün değildir.

Basın açıklaması yapmak istemeleri neticesinde İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde, çevik kuvvet tarafından 44 Avukatın yaka paça gözaltına alınmış olması, her fırsatta yaptığı açıklamalar ile toplumu geren ve toplumsal uzlaşmanın çok uzağında bir tutum sergileyen siyasi iktidarın, “ileri demokrasi” adını verdiği, esasında ileri faşizm olan insan hakları ihlallerinin geldiği en son noktadır.

Paris Barosu Başkanı’nın, İstanbul Barosu’na gönderdiği destek mesajında da ifade edildiği üzere; “Demokrasinin olduğu bütün ülkelerde, halk hareketleri sırasında yetkililer, polisin sadece kesinlikle gerekli olduğu durumlarda, kişileri ve mülkleri korumak üzere, insan haklarına dair uluslararası kurallar uyarınca müdahale etmesini sağlamakla yükümlüdürler.”

Dün Avrupa’nın en büyük Adalet Sarayı’nda, yaşanan olaylar Türk Hukuk tarihinde kara bir gün olarak yerini alacaktır. Siyasi iktidar şunu çok iyi kavramalıdır ki,  ne kadar büyük ve ihtişamlı Adalet Sarayları yaparsanız yapın, şayet içerisinde hukuksuzluklar meydana geliyor ve bu hukuksuzluklara göz yumuluyor ise o binalar, beton yığınlarının ötesine geçmeyecektir. Adaletin tesisi için yargılamanın yapıldığı Adalet Sarayı’nda hukukun kurucu unsuru savunmanın temsilcileri avukatlar, demokratik haklarını kullanırken, yerlerde sürüklenmiş ve eşine ancak demokrasinin askıya alındığı darbe dönemlerinde veya üçüncü dünya ülkelerinde rastlanacak şekilde gözaltına alınmışlardır.

Avukatlar, savunmanlık görevleri gereğince toplumsal sözcüdürler. Toplumda her kesimi sindirerek susturmayı başarsalar dahi avukatları asla susturamayacaklardır. Avukatların adliyeden gözaltına alındığı bir ülkede kimin can ve mal güvenliğinden söz edilebilir? Kimin hak ve özgürlükleri garanti altındadır? Doğrudan avukatlara yapılan bu saldırılar aynı zamanda hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, hak ve özgürlüklere yapılan açık bir saldırıdır.

Meslektaşlarımıza ve meslek onurumuza yönelen saldırıyı şiddetle kınıyoruz ve hukuk dışı saldırı ve keyfiliklere karşı tüm idari ve hukuki yollara başvurulacağını ve gerekli cevabın verileceğini ilan ediyoruz.

Avukatların ve Baroların bu tür saldırılarla sindirilemeyeceği açık olup her türlü hukuksuzlukla mücadele kararlılıkla sürdürülecektir. Türkiye’nin gözleri önünde gerçekleşen polis şiddetinin sorumluları çok iyi bilmedirler ki hukuk önünde hesap vereceklerdir. Baromuz ülkenin neresinde, hangi köşesinde olursa olsun hakkı ihlal edilen tek bir avukatın ve vatandaşımızın haklarını korumak ve hesabını sormak için gereğini yapacaktır.”

Açıklamanın ardından, Artvin Barosu Başkan Vekili Av. Çetin Tekdoğan, Artvin Valiliği önünde oturma eylemine devam eden Yeşil Artvin Derneği’nin madene karşı vermiş olduğu mücadeleyi desteklediklerini ifade etti.