“Artvin Coğrafyasında Bu Bir Kıyımdır”

2014-06-06 05:36:07

 “Artvin Coğrafyasında Bu Bir Kıyımdır”

“İyi Niyetli, Bir Yarar Bekleyen Kötü Niyetli Ve İşbirlikçi Kişiler Bu Yalana İnandılar”

Artvin halkı Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde, maden şirketi açık galeri ve altın işletmeciliği için başvuru yapmasının ardından sokağa döküldü.

Artvinli çevreciler Artvin’de çıkartılması planlanan madencilik faaliyetlerine karşı yeniden sokağa döküldü. Yirmi yılı aşkındır devam eden maden mücadelesi tüm hızıyla sürerken, maden şirketi altın işletmeciliği için başvuruda bulundu. Yeşil Artvin Derneği ve Artvin’in Demokratik Kitle Örgütleri, siyasi partiler ve çok sayıda Artvinli maden şirketinin yaptığı başvuruyu protesto etmek için bir araya geldi. Çok katlı otopark önünde toplanan vatandaşlar Artvin valiliği önünde yürüdüler.  “Katil şirket Artvin’i terk et”, “Susma Haykır Yaşamak Haktır”  gibi slogan atan vatandaşlar alkış ve ıslıklarla yürüyüşlerini gerçekleştirdiler.

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan konuşmasının başında;  5 Haziran Dünya Çevre gününde Soma maden ocağında hayatını kaybeden maden işçilerini andı. Karahan konuşmasının devamında ise şu ifadelere yer verdi, “ Bugün, "5 Haziran Dünya Çevre Günü" olmasının yanı sıra 20 yıldır sürdürmekte olduğumuz madene karşı mücadelede yeni karşılaştığımız bir durumu sizlerle paylaşmak için toplanmış bulunuyoruz. Ancak, son 20 yılının gündemini madencilik faaliyetinin belirlemiş olduğu bir ilin yurttaşları olarak, bir başka madencilik faaliyetinin yol açtığı faciadan bahsetmeden geçemeyeceğiz. Ülke olarak 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa Soma´da meydana gelen maden kazasında 301 yurttaşımızı kaybetmiş olmanın yasını tutuyoruz. Ortalama 10 yaşında 432 çocuk o gün babasız kaldı. 100´lerce metre toprağın altında 301 kişi doymak bilmez bir kar hırsının, en az masrafla en çok kar elde etmeyi hedeflemiş bir anlayışın, bir kölelik ve ağalık düzeninin kurbanı olarak ölmüştür. Yaşanan kaza asla madenciliğin doğasında ya da fıtratında olan bir kaza değildir. 1.200.-TL ücret karşılığında yerin yüzlerce metre altında 8 saat aralıksız, yemek ve ihtiyaç molası bile olmaksızın, yaşamsal güvenceleri alınmadan, bir taşeron sisteminin ilkelliği ve sendika ağalığının payandalığında çalıştırılan bu insanlar vahşi bir kölelik düzeninin kurbanları olmuşlardır. Bu gün bu kurbanların ölüleri üzerinden sorumluluklarını örtmek için ağıtlar yakanlar sorunun çözümünde halen ağır davranmaktadırlar.

301 yurttaşımızın ölümü halen sorunun çözümünü sağlamamıştır. Ölümlerin olduğu işletmeden çok daha kötü ve vahşi işletmelerin olduğu açıkça bilinmekte ve her an yeni cinayetler beklenmekte iken bir kölelik sistemi olan taşeronluk sistemi halen devam etmekte, revize edilmek adı altında sürdürülmektedir. Bir an önce bu sisteme son verilmelidir. İşverene ortak sendika ağalığı sistemi yıkılmalıdır. Çağdaş madencilik galerilerde ne tür önlemler alıyor ise bu önlemler bu ülkenin yurttaşlarına çok görülmemelidir. Özelleştirilmiş maden yataklarında ölçüsüz kar yerine kamuya ait güvenli madencilik için yeni bir başlangıç yapılmalıdır. En önemli kömür havzalarının bulunduğu Almanya´da son 30 yılda kaza olmamış ise bunun sebepleri araştırılmalı, meydana gelen cinayet uhrevi sebeplere bağlanarak kamuoyu aldatılmamalıdır. Sosyal devlet önce çalışanı öldüren sonra geriye kalanlara yardım eden devlet değil, hiçbir ölümün olmayacağı, çağdaş çalışma düzenini ve barışını kuran devlettir. Bu duygularla 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Soma şehitlerini bir kez daha anıyoruz. Madencilik faaliyetlerinin bir başka mağduru olmaya zorlanan yerlerden birisi de Artvin. Bizler bu vahşi saldırıyı 20 yıldır engelledik. Ancak doymak bilmez kar hırsıyla saldıranlar şimdi yeni bir saldırı hazırlığı içerisindeler. Bunu sizinle paylaşmak istiyoruz.

Bildiğiniz gibi Genya ve Cerattepe maden ruhsat alanlarında Cerattepe bölgesinde 31.8 hektarlık alanda kapalı galeri usulü ile yapılmak istenen BAKIR madenciliği ile ilgili olarak rödovans hakkı olan Cengiz gurubu ÇED raporu hazırlamış, ÇED olumlu kararı almış, bu karara karşı Derneğimiz öncülüğünde Rize İdare Mahkemesinde 283 gerçek ve tüzel kişinin taraf olduğu ÇED iptal davası açılmıştı. Bu dava halen devam etmektedir. Mahkemenin son ara kararına göre 21 Temmuz 2014 tarihinde keşif yapılacak olup bu keşiften sonra yürütmeyi durdurma konusunda ve daha sonra da davanın esasına ilişkin karar verilecektir.

Bu süreçte davanın sonu beklenmeksizin ilgili şirket tarafından yol yapımı ve pasa alanları için Cerattepe´de çok sayıda ağacın kesilmesi konusunda girişimlerde bulunulmuş, ancak yapılan bazı müdahaleler ile bu girişimler durdurulmuştur. Bununla ilgili olarak kesim yapmayı kabul etmeyen Taşlıca Kooperatifi yönetimine ayrıca teşekkür ediyoruz. Aynı girişimlerin devam edeceğini biliyoruz. Bu nedenle henüz yargı kararı olmadan kesim yapılmasının geri dönülmez zararlar vereceği düşünülerek bu aşamada bu tür girişimlerin önlenmesini ilin yöneticilerinden bekliyoruz. Çünkü hepimiz ruhsat hakları iptal edilen önceki maden şirketinin 2008 yılında Cerattepe´de binlerce ladin ve sarıçam ağacını yargılama sürerken gereksiz yere katlettiğini üzülerek hatırlamaktayız

Bildiğiniz üzere maden şirketi büyük bir kamuoyu çalışmasını da sürdürmektedir. Bu kapsamda bazı zafiyetlerden yararlanarak bazılarına ekonomik çıkarlar sağlayarak, bazı kişileri ise iş vaadi ile yanına alarak Artvin halkının birlik ve dayanışma ruhunu bölmeye çalışmaktadır. Her zaman söylediğimiz gibi bu çabalar boşunadır. Artvin Halkı tehlikenin farkındadır ve şimdiye kadar olan birlikteliğini bozmayacaktır. Nitekim daha geçen hafta Oruçlu Köyüne yol yapma vaadlerine ilişkin olarak köy halkı referandum yapmış, gizli kullanılan oylar sonucu köy halkı oybirliği ile maden şirketinin yapacağı bir yolu istemediklerini oylarıyla bildirmişlerdir. Buradan Oruçlu Köyü halkına da sonsuz teşekkür ediyoruz. Maden şirketi bu güne kadar Artvin Halkını ikna etmek için ÇED olumlu kararı almış oldukları projenin kapalı işletme galeri sistemi olduğunu, altın değil BAKIR madeni projesi olduğunu, madeni Artvin´de değil taşıma yoluyla Murgul´a götürüp burada işleyeceklerini, Artvin´e zarar verilmeyeceğini anlatmaktaydı.

Bizler ve birçok bilim insanı ise projenin kapalı işletme galeri sistemi ile yapılmasının mümkün olmadığını, sadece bakır madeni değil altın madenini de içerdiğini, taşıma işinin göstermelik olduğunu, eninde sonunda faaliyetin açık işletmeye dönüşeceğini anlattık. Konuyu bilenler ve yıllardır takip edenler Yeşil Artvin Derneği kaynaklı hiçbir bilginin bilim adamlarının denetiminden geçmeden söylenmeyeceğini bildiklerinden bizlere zaten inandılar. Ancak konuyu yeni öğrenen iyi niyetli, bir yarar bekleyen kötü niyetli ve işbirlikçi kişiler bu yalana inandılar, halkı da inandırmaya çalıştılar.Ancak yalancının mumu elbet sönecekti. Nitekim Artvin Valiliğinin 03.06.2014 tarihli duyuru´su ile bu maden şirketinin CERATTEPE MADEN SAHASI AÇIK İŞLETME projesi ile ilgili olarak proje tanıtım dosyası sunduğu ve valiliğin ÇED gereklidir kararı verdiği öğrenilmiştir. Derneğimizce ilgili kurumlarla yapılan yazışmalar sonucu daha önce Cerattepe Bölgesinde 31.8 hektarlık alanda kapalı galeri bakır madeni işletme izni alanı dışında Kafkasör mevkiinin hemen üzerinde Turizm Alanı içerisinde 19.8 hektarlık ALTIN MADENİ işletmek amacıyla AÇIK İŞLETME sistemiyle madencilik yapmak üzere proje tanıtım dosyası hazırlanıp ilgili kurumlara verildiği bildirilmiştir.

Proje tanıtım dosyası kısa sürede incelenmiş, Projenin AÇIK İŞLETME olduğu, madenin ise ALTIN olduğu anlaşılmıştır. Koordinatlara bakıldığında ise izin istenen alanın Kafkasör mevkiinde su deposunun hemen üzerine gelen alanda olduğu görülmüştür. Maden şirketinin bu güne kadarki bütün beyanlarının halkı yanıltmak amacı taşıdığı ve yalan olduğu anlaşılmıştır. Sözü geçen proje önceki ÇED Olumlu kararı ile birlikte bir yıkım projesidir. Ruhsat alanı zaten çok geniş olduğundan bütün bu alanın izinleri küçük parçalar halinde alınacak ve böylece toplam etki azaltılmaya çalışılacaktır. Açık altın madeni işletmesi işletme alanı dışında devasa pasa yığma alanları, atık barajları, siyanür havuzları anlamına gelmektedir. Artvin coğrafyasında bu yıkımdır, cinayettir, yaşam hakkına karşı en büyük saldırıdır. Bu maden şirketinin küfürbaz ve ahlaksız sahibi söylediklerini yapmayı kafasına koymuştur. Ancak bu çılgınlığa ve vahşete Artvin Halkı birlikte mücadelesi ile dur demeyi elbette bilecektir. Artvin halkı onurlu duruşu, yaşam hakkına ve doğa haklarına saygısı ile bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olduğunu gösterecek bu yıkım projesine dur diyecektir. Artvin bir şirketin doymakbilmez kar hırsına kurban edilemeyecek kadar değerli ve bu şehirde yaşayan 25.000 insan vatandaşlık bilinciyle haklarını bilen insanlardır. Bu zulme Artvin Halkı boyun eğemeyecektir.

Yeşil Artvin Derneği çevresinde hiçbir ayrım olmaksızın birleşen Artvin halkı bir kez daha kazanacak, ülkenin onurlu yurttaşları olmanın gururunu çocuklarına bu yemyeşil doğa ile birlikte bırakacaklardır. Gelişmeleri bundan sonra da Artvin Halkı ile Türkiye kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz. Bizleri yalnız bırakmayan Artvin Halkına ve tüm doğa severlere şükran duygularımızla saygılar sunuyor, 5 Haziran Dünya Çevre Gününü bu duygularla kutluyoruz” ifadelerine yer verdi. Basın açıklamasını son bölümünde ise Yeşil Artvin Derneği yönetim kurulu maden şirketinin kapısını çaldı. Maden şirketi kapılarını açmayınca dernek üyeleri kapıya siyah çelenk bıraktı. 


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com