Artvinli iş adamı Nihat Gökyiğit’in sponsorluğunda tamamlanan Artvin Çoruh Üniversitesi şehir Yerleşkesinde bulunan Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezinin açılışı tamamlandı. Açılışa Artvin Valisi Necmettin Kalkan, Belediye Başkanı Emin Özgün Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duman, Cumhuriyet Başsavcısı Cafer Güven Kara, Artvin Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Suat Sonay, kurum amirleri, öğretim elemanları ve çok sayıda Artvin halkı katıldı.

Artvinli İş Adamı Nihat Gökyiğit’in, 3 Milyon TL bağışıyla inşaatına başlanan Kongre ve Kültür Merkezinin açılış kurdelesini Artvin Valisi  Necmettin Kalkan, Belediye Başkanı Emin Özgün Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duman, Cumhuriyet Başsavcısı Cafer Güven Kara, Artvin  Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Suat Sonay, Türkiye Cumhuriyeti Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı Kibar Altunal, Prof. Dr. Yılmaz Özbek keserek Artvin halkının hizmetine sundular. Saygı duruşu ve istiklal marşı ile başlayan program Artvin Çoruh Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömür Bütev Dolğun’un piyanoda seslendirdiği Klasik Batı ve Türk eserlerinden oluşan repertuarı ile salonda bulunanlara muhteşem bir müzik ziyafeti verdi.

Müzik ziyafetinin ardından program protokol konuşmalarıyla devam etti. Programın ilk konuşmacısı Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Mehmet Duman oldu. Duman konuşmasında Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezi tamamlanmasında emeği geçen herkesin isimlerini tek tek sayarak teşekkürlerini sundu. Duman konuşmasının devamın da ise şu ifadeler yer verdi, “Üniversitemizin Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezinin Açılışı, Akademik Giysi ve Ödül Töreni ile Eğitim Odağında Artvin Sempozyumu’na katılarak bizleri onurlandırdığınız için sizlere şahsım ve üniversitem adına teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum. Bugün Artvin için önemli bir gün, değerli bilim insanları aramızda. İki gün boyunca önemli bildiriler sunulacak, başta eğitim olmak üzere değişik konular tartışılacak ve uygulayıcılar için önemli sonuçlar ortaya çıkacak. Konuşmamın bidayetinde bugün aramızda bulunamayan iki kişiyi anmak ve onlara teşekkür etmek istiyorum. İlk olarak, Vali Mustafa Yemlihalıoğlu’na, işadamlarını üniversitemize yatırıma teşvik ettiği, bu eserin gerçekleşmesini sağladığı ve Üniversitemizin Şehir Yerleşkesini kurtardığı için, İkinci olarak, hayırsever işadamı Sayın Nihat Gökyiğit beyefendiye Üniversitemize bu büyük eseri kazandırdığı için ve 15 öğrencimize burs verdiği için teşekkür ediyorum. Ve Değerli Valimiz Necmettin Kalkan’a, Artvin’de göreve başladığı andan itibaren bütün sorunlarımızı yakından izleyerek çözülmelerine yardımcı olduğu, Üniversitemizin gelişmesi için her türlü desteği sağladığı için teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca Belediye Başkanımıza, değerli Kamu Yöneticilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve Artvin Halkına da teşekkürlerimi sunuyorum. Göreve başlamamdan itibaren birlikte çalıştığımız, Üniversitemizin Genel Sekreteri, yakın mesai arkadaşım Doç. Dr. Sami İmamoğlu’na katkılarından dolayı teşekkür ediyor, bundan sonraki görevlerinde aynı başarıyı sürdürmesini diliyorum. Ve Sempozyumumuzun başarıyla yürütülmesini sağlayan Yard. Doç. Dr. Hüseyin Efe’ye ve diğer katkı yapan arkadaşlarıma takdirlerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Dünyada ve Türkiye’de Yükseköğretim kitleselleşmektedir. Geçmişte yükseköğretim bir elit eğitimi niteliğinde idi ve toplumun çok küçük bir kısmını ilgilendirirdi. Bugün gelinen aşamada üniversite eğitimi kitleselleşmiş ve toplumun çok büyük bir kısmının hatta tamamının ilgi alanına girmiştir. Bu değişime paralel olarak toplumun üniversitelerden beklentileri de değişmiş, çeşitlenmiş ve artmıştır. Artık üniversiteler klasik anlama eğitim ve araştırma işlevlerinin yanı sıra toplumun sosyo-kültürel gelişmesine hatta ekonomik kalkınmasına katkı yapmak durumundadırlar. Dahası 3. Nesil üniversiteler bizzat girişimci rolü de üstlenmeye başlamışlardır. Dünyada son 50-60 yıldır hızlanan bilgiye dayalı küresel ekonomik yarış ile birlikte bilişim ve iletişim teknolojilerinde yaşanan önemli gelişmeler, ülkelerin her alanda olduğu gibi yükseköğretim alanında da sistemlerini yeniden değerlendirmelerini ve gelişmeler ışığında yeniden yapılandırmalarını zorunlu kılmıştır. Bu değişim özellikle, Avrupa düzeyinde Lizbon (1997) ve Bologna (1999) Süreçleri ile önemli bir hız kazanmıştır. Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin de dahil olduğu bu iki önemli sürecin sunmuş olduğu ortak anlayış, ilke ve yaklaşımlar çerçevesinde yükseköğretim sistemlerini yeniden yapılandırmaktadır.

Bologna Süreci ortak ekonomik ve sosyal hedefler doğrultusunda günümüzde 46 ülkenin dahil olduğu daha geniş Avrupa coğrafyasında eğitim-öğretim sistemlerini birbiri ile uyumlu, kolay anlaşılır, ulusal ve uluslararası bir çerçevede tanınır duruma getirilmesini ve Avrupa Yükseköğretim Alanı’nın oluşturulmasını hedeflemektedir. Her iki süreç de yükseköğretimin ulusal ve uluslararası boyutta karşılaştırılabilirlik ve şeffaflığın sağlanmasında, öğrencilerin ve mezunların hareketliliğinin kolaylaştırılmasında, yükseköğretimin yeniden yapılandırılması ve kalite düzeylerinin geliştirilmesinde önemli ve değerli araçlar sunmaktadır. Türkiye 2001 yılından itibaren Bologna sürecine dahil olmuş ve Lizbon Tanıma Sözleşmesini imzalayıp yürürlüğe koyarak, bu gelişmeler çerçevesinde Yükseköğretimini yeniden yapılandırmaya koyulmuştur. Böylece zaten bir reform ihtiyacı içinde olan Yükseköğretimimizi, iç ve dış paydaşlarının ihtiyaçları da göz önünde tutarak, öğrenci merkezli bir reforma tabi tutmaktadır. Eğitim her düzeyde ve sürekli reform gerektiren bir konudur. Eğitim sistemimiz her düzeyde bilime dayandırılmalı, bilimsel yöntemin sonuçlarından fazlasıyla faydalanmalıdır. Çünkü bilim her zaman aklın tasarladığı araçları evrensel fonksiyonunu gerçekleştirmek için kullanacak, tüm zamanlarda ve mekanlarda yeniden yapılanmanın sürecini yaşatacaktır. Bertrand Russel’ın çok manidar bulduğum şu veciz sözünü burada iletmek istiyorum. ‘Liberal bir eğitimin görevi çocuklara egemenlikten daha başka şeylere değer verebilme yeteneği kazandırmak, özgür bir topluluk içinde yaşayacak akıllı vatandaşlar yetiştirilmesine yardım etmek ve bireysel yaratıcılık içinde vatandaşlık hak ve görevleriyle özgürlüğü birleştirmek suretiyle insanlara, insan yaşamına bir parlaklık verebilme yeteneği kazandırmak olmalıdır’. Az sonra yeni doçent unvanını almış arkadaşlarımıza akademik cüppelerini törenle giydireceğiz. Tarih boyunca 3 meslek erbabının cüppe giyme hakkına sahip olduğu bilinmektedir. Din Adamları, Hukuk İnsanları ve Bilim İnsanları. Bu üç grup insanın sosyal sorumluluğu, diğer insanlara nazaran oldukça fazladır. Toplum bu insanların şerefli, gururlu, adil ve bilgili olmalarını haklı olarak beklemektedir. Değerli arkadaşlarımın da toplumun bu beklentisini fazlasıyla karşılayacağını, dürüst, adil, eşitlikçi, cinsiyet, din, dil ayırımı yapmaksızın herkese adil ve eşit davranan bireyler olacaklarına inancım tamdır. Konuşmama son verirken sempozyumumuzun ortaya koyacağı bilimsel sonuçların uygulayıcılar için yol gösterici olmasını diliyor, saygılar sunuyorum “ dedi.

Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün ise, “ Bizi herkes siyasetçi olarak biliyor ama ben hiç siyasetçi olmadım ben bir yerel yöneticiyim. Hayatımın 58’lik kısmının 46 senesini Artvin’de yaşıyorum biz Artvinliler şöyle bir iddiamız var Artvin’in turizm ve eğitim kenti olacak bizde yöneticiler olarak elimizden geleni yapacağız. Benim Rektörümle anlaşamadığım iki konu olmuştu, ama birbirimizi çok severiz. Neydi o anlaşamadığımız konular, her yerde üniversitelerinin açılması o ilin gelişmesine ne kadar katkı yapacak tabi bardağın dolu tarafından bakmak lazım bide boş tarafından bakmak lazım. Ben aslında bu üniversite açılırken Artvin’e ne kadar katkı yapacağı noktasında endişelerim vardı. Endişelerim şu noktada idi, Artvin zor bir kent hava alanı yok ulaşım koşulları çok zor acaba buraya öğretim görevlisini nasıl getiririz. Hayat pahalı konut pahalı yani bu şartlarda insanları buraya nasıl getiririz endişelerimiz vardı. Ama bu endişelerimde yanıldığımı ifade etmeliyim. Ben yerel yönetici olarak bizim yaptığımız işler belli Artvin hakikaten zor bir kent ama hocalarımızın önerdiği işleri yerine getirmeye çalıştık. Ufak tefek sorunlarımız var coğrafyanın getirdiği sorunlardan dolayı onları da yavaş yavaş çözmeye çalışıyoruz. Ama ben şunu gördüm Artvin bir üniversite kendi olabilir ne kadar coğrafyası zor olursa olsun niçin söylüyorum bunu çünkü Artvin farklı bir kent bir Valimizin söylediği bir söz vardı, Türkiye de her yer bir birine benzer ama Artvin kendine benzer bir yer yok. İnsanıyla kültürüyle doğasıya farklı özelliklerimiz var görüyorum ki öğretim görevlisi arkadaşlarımız büyüklerimiz Artvin’e gelmişler kendilerine  Artvin halkı adına teşekkür ediyorum” dedi.

Artvin Valisi Necmettin Kalkan, “Valiliğimiz ve Artvin Çoruh Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen Eğitim Odağında Artvin konulu sempozyumda (Bilgi Şöleni) sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Ülkemizdeki eğitim modellerinin ve anlayışının Mustafa Kemal Atatürk´ün de üzerinde önemle durduğu muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine çıkarılması için her türlü fedakârlığı yapan, eğitimin gelecek demek olduğunun farkında olan siz değerli misafirleri, tüm katılımcıları en kalbî duygularımla saygı ve sevgiyle selâmlıyorum. Başta eğitim olmak üzere İlimiz ile ilgili her türlü kültürel, toplumsal, ekonomik ve çevresel konuların bilimin egemen olduğu bir ortamda tüm yönleri ile tartışılarak bilimsel çözüm yollarının aranacağı Eğitim Odağında Artvin konulu bilgi şöleninin ülkemiz, milletimiz ve İlimiz için hayırlı olmasını diliyor, katılımları ile bizleri onurlandıran akademisyen, eğitimci ve araştırmacılara teşekkür ediyorum. İnsan yaşamının en başında doğumla başlayıp ölümüne kadar devam eden, bireyi dolayısıyla toplumu ilgilendiren her alanda insanlığın geleceğine dolaylı ya da doğrudan tesir eden eğitim, tarihin her döneminde toplumlar için önemli bir yere sahip olmuştur. Eğitim hayatımızda her an var olan ve var olması gereken yaşamsal bir süreçtir. Bir milleti millet yapan en önemli değerleri tarihi, dili ve dinidir. Millet olma vasfını sürdüren ve bu vasıfları bir sonraki kuşaklara aktaran ise eğitim sistemleridir. Aktarıcı, yetiştirici ve uyarlayıcı bir sistem olarak eğitimin sağlam temeller üzerine kurulu olması, millet olma vasfının sürdürülebilirliği açısından son derece büyük bir önem arz etmektedir.

Baş döndüren bir hızla değişen, yenilenen günümüz dünyasında ülkelerin gelişmişliği ve zenginliği, sahip olduğu eğitimli insan gücü ile ölçülüyor. Bu nedenle gelişmiş ülkeler, "Eğitime yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır. Anlayışıyla, eğitimi öncelikli olarak ele almaktadırlar, çünkü ülkelerin geleceği, her şeyden daha çok, yetiştirecekleri yetenekli ve sorumluluk sahibi genç nesillerin varlığına bağlı olacaktır. Ahlaki olgunluğa, duygusal inceliğe ve entelektüel birikime sahip, Kişilik sahibi, toplumu ve toplumsal değerleriyle barışık, Ülkesini seven, yerel değerlere bağlı bunun yanı sıra evrensel değerlere açık, Hayata farklı açılardan bakabilen ve daima kendinden bir şeyler katan, Fikri, vicdanı ve irfanı hür nesillerin yetiştirilmesi noktasında eğitimin her alanında emek harcayan herkese şükranlarımı sunmuyorum. Yapılacak olan bu sempozyum ile Artvin ve yöresinde eğitim odaklı her türlü sorunun tespit edileceğine ve üretilecek bilimsel politikalarla sorunların çözülmesinde önemli bir adım atılacağına olan inancım tamdır. İlimiz, içinde bulunduğu coğrafyanın şartları, sosyoekonomik yapının zorlayıcı etkisi ve büyük şehirlerdeki eğitim ve sağlık imkânlarının daha iyi olması gibi nedenlerle, yıllardır göç veren bir il durumunda olmuştur. Bunlara rağmen ilimiz eğitim anlamında uzun yıllar başarı göstererek ülkemizde tüm iller bazında üst sıralarda yer almış ancak son yıllarda ilimizde eğitim anlamındaki başarıda gözle görülür bir düşüş yaşanmaktadır. Bu düşüşün nedenlerinin iyi bir şekilde analiz edilerek alternatif yol haritaları ile sistematik bir planlama yapılarak ilimizi olması gereken seviyeye yükseltmek için olandan daha fazla gayret saf etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Bu bilinçle, eğitimdeki başarısıyla geçmişte adından sıkça bahsedile ilimizin son yıllarda adeta dibe vurmuş olan başarısızlığını ortadan kaldırıp tekrar en başarılı iller arasında yer almasını sağlamak için Valilik ve kurumlarımız olarak var gücümüzle çalışmaktayız çalışacağız. Bu noktada Artvin´in eğitim konusunda hak ettiği yere gelebilmesi için eğitim odaklı projelere daha fazla yer vermemiz büyük önem arz etmektedir.

Bu yıl açılışını yaptığımız; Çoruh İş Okulu, Artvin Eğitim Uygulama ulu ve İş Eğitim Merkezi ilköğretim ve lise düzeyindeki zihinsel engelli yavrularımızın topluma kazandırılması noktasında ilimizde atılmış en önemli adımlardan biridir. Yine bu yıl Milli Eğitim Müdürlüğümüzce başlatılan "Artvin Başarıyı Artırma Projesi (ARTBAP)" ve "Ayın Yüksek Performanslı Okulu Projesi (AYPOP) ile okullarımızın eğitim-öğretim başarılarının artırılması ve eğitim-öğretim ortamlarının iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Proje kapsamında her ay düzenli olarak il ve İlçe okullarımız, alt ve üst değerlendirme kurulları tarafından ziyaret edilerek belirlenmiş ölçütler doğrultusunda değerlendirilecek. Değerlendirme sonucunda en yüksek puanı alan okulumuz,   il merkezinde Valiliğimiz,   ilçelerde ise kaymakamlarımız tarafından "Ayın Okulu" seçilerek ödüllendirilecektir, Yapılan çalışmalar ve bu değerli projelerle Artvin´in o eski günlerine tekrar döneceğine inanıyorum. Sonuç olarak; ilimiz eğitiminin gelişmesini engelleyici olumsuz durumların ortadan kaldırılması için kalıcı ve etkili çözümler üretmek, Bütün eğitim çalışanlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve ilgili tüm kamu kurumlarını harekete geçirmek, okulların, öğrenciler açısından tüm eğitim ihtiyaçlarının karşılanabileceği mekânlara dönüştürülmesine yönelik çalışmalar yapmak zaruri birer ihtiyaç olmuştur. Bu vesileyle; ilimizde özellikle sosyokültürel hayatın gelişmesine ve ilimiz eğitim sorunlarının çözümü konusunda duyarlılık oluşmasına olumlu katkılar sunacak, ülkemizin dört bir yanından sempozyumumuza (Bilgi şöleni) katkı vermek üzere ilimize gelen değerli akademisyen, araştırmacı ve yazarlara, bu projenin kamuoyuna duyurulmasında imkânlarını bizden sergilemeyen basınımızın değerli temsilcilerine, sempozyumumuza katılan z değerli katılımcılara teşekkür eder, sempozyumun ilimiz ve ülkemiz için bayırlara vesile olmasını diler, hepinize saygılar sunarım” dedi.

Programın devamında ise yakın zamana kadar Artvin Çoruh Üniversitesi Genel Sekreterlik görevini sürdüren Doç. Dr. Sami İmamoğlu’na AÇÜ üniversitesinin kuruluşuna ve gelişimine yaptığı katkılardan dolayı Rektör Prof. Dr. Mehmet Duman plaket takdim etti.

Öte yandan 2011 yılı içersinde yüksek öğretim kurumu Üniversitelerarası kurul tarafından Doçentlik unvanı almaya hak kazanan Orman Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Turan Sönmez, Orman Fakültesi Öğretim üyesi Doç Dr. Hüseyin Pekal’a Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duman cüppesini giydirerek plaketini takdim etti. Devamında ise 2011 yılı içerisinde uluslar arası hakemli dergilerde en çok yayın yapan Artvin Çoruh üniversitesi öğretim elemanı eğitim fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Metin’e 4 bin 500 TL teşvik ödülünü ve başarı belgesi ile plaketini Artvin Valisi Necmettin kalkan takim etti. Bir başka teşvik ödülü olan 3 bin 650 TL’ye hak kazanan Yrd. Doç. Dr. Temel Göktürk’e plaketini ve ödülünü Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün takdim etti. Artvin meslek yüksek okulu öğretim elemanı Yasin Ucarlı’ya 3 bin TL teşvik ödülünü Cumhuriyet Başsavcısı Cafer Güven Kara takdim etti. 2011 yılı içerisinde ulusalar arası hakemli dergilerde yayın yapan diğer öğretim elemanlarına teşvik ödülleri ve başarı belgelerini ise Artvin Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Suat Sonay takdim etti.

Programın devamında ise Matematik eğitiminde yeni yaklaşımlar ve Artvin Özelinde Eğitim Sunumu hakkında konuşmalarını Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Altun salonda bulunanlara aktardı.

Artvinli İş Adamı Nihat GÖKYİĞİT’in, 3 Milyon TL bağışıyla inşaatına başlanan Kongre ve Kültür Merkezi Artvin için bir ilk olma özelliğine sahip olup, gerek Üniversitenin ve gerekse Artvin’in kongre, konferans, seminer ve benzeri organizasyonlar için ihtiyaç duyacağı hizmetleri sunmada önemli bir eksikliği giderecektir. Bina ile yurt içi ve yurtdışı konferansların düzenleneceği, eğitim seminerlerinin ve benzeri bilimsel faaliyetlerin yapılacağı bir alan hedeflenmektedir.

Bu binada; 3 adet derslik (80 Kişilik), 3 adet Amfi (120 kişilik), 450 kişilik konferans salonu, fuaye, projeksiyon odası, çeviri odaları ve ofisler yer alacaktır. 5 milyon 539 bin 628 TL’lik sözleşme bedeli üzerinden sözleşmeye alınan binanın kapalı alanı yaklaşık 2 bin 200 metrekaredir.