CHP Artvin İl Başkanlığının tutuklu milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal´ın serbest bırakılması için imza kampanyası başlattı.

CHP Artvin İl Başkanlığı organizesinde gerçekleşen basın açıklaması ve imza kampanyası Artvin çok katlı otopark önünde gerçekleşti. İmza kampanyasına vatandaşların yanı sıra Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün, CHP İl Başkanı Selim Bilgin ADD Şube Başkanı Ahmet Biber, CHP Merkez İlçe Başkanı Cüneyt Öztürk ve partililer katıldı.  

Tutuklu Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal´ın serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasında imzaların atılmasının ardından basın açıklamasına geçildi. Basın açıklamasını CHP İl Başkanı Selim Bilgin gerçekleştirdi. Bilgin yaptığı açıklamada, “Tutuklu milletvekilleri 21. Yüzyıl Türkiye fotoğrafına yakışmıyor“ diye cümlelerine başladı. Bilgin konuşmalarının devamında şu ifadelere yer veridi, “Tutuklu milletvekillerinin seçmenin oyları ile seçilmelerinin ardından tam 373 gün geçmiş buna tutukluluk denebilir mi? Bu bir cezalandırmadır. Tutuklu millet vekillerimizden Mustafa Balbay Cumhuriyet değerlerinin yılmaz savunucusu Adaletin, hukukun üstünlüğünün demokrasinin laikliğin savunucusu bir insan ne için hapiste darbeci şüphesi ile, Dünyaca ünlü bir hekim, bilim adamı Rahmetli Ecevit zamanında Cumhurbaşkanı ol denilen ve Cumhurbaşkanı meclisin içinden seçilsin. Uygun olan bu, ben milletvekili değilim, diyen Mehmet Haberal ne için hapiste, darbecilik şüphesiyle. Sağlığa ve geçliğin eğitimine hayatını ve mal varlığını adamış bir insandan darbecimi olur. Bu değerli iki milletvekilimiz ve diğer milletvekilleri de aday olmak için istenen belgelerle Yüksek Seçim Kuruluna başvurmuş, Yüksek Seçim Kurulunun vermiş olduğu yetkiyle gitmişler aday olmuşlar, halkın karşısına çıkmışlar ve neticede halkın oylarıyla, sandıktan milletvekili yetkisini almışlar. Bu uygulama dünyanın hangi demokrasisinde vardır. Bu uygulamanın olduğu bir ülkede demokrasiden bahsetmek söz konusu bile olamaz. 12 Eylül´ün Olağan üstü baskı rejiminde bile, yapılmayan baskı yöntemlerini, hep birlikte görüyoruz. Hava- İş kolunda grev yasağı getirildi. Greve katıldıkları için çalışanlar işten atıldı. Deniz feneri ile ilgili basına yayın yasağı getirildi. Kendileri gibi düşünmeyenler ya işlerinden oldular yada hapishanenin yolunu tuttular. Yıllarca terörle mücadele edenleri terörist muamelesiyle tutuklandılar. Parasız eğitim isteyen öğrenciler, akademisyenler, yazarlar hapiste. Cezaevlerinin doluluk oranı turizmcileri bile kıskandırır oldu. Hapishanelerde, bakım evlerinde, yurtlardaki insanlık dışı olayları hep birlikte izliyoruz. Biz her yerde her ortamda demokrasiyi hukukun üstünlüğünü adaleti savunmaya devam edeceğiz.

Hiçbir baskıcı düzen hiçbir baskıcı yönetim ilelebet iktidarda kalmamıştır. Bu düzen mutlaka değişecektir. Seçimle gelen seçimle gidecektir. İktidardakiler hiç gitmeyeceklermiş gibi hareket etmelerine rağmen, gitme zamanlarının geldiğini en iyi kendileri bilmektedir. Tutuklu milletvekillerimize adalet istiyoruz. Tutukluluk hallerinin kaldırılmasını talep ediyoruz. Ve diyoruz ki; Türkiye özgürlüğün ve umudun ülkesi hepimizin Türkiye si olmalı. Yaşasın Laik Demokratik, Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti, Hepinize İl Örgütümüz adına Saygılarımızı Sunuyoruz” dedi.

Basın açıklamasını sonlandıran CHP’liler ardından sessiz bir şekilde dağıldı.