Saadet Partisinden İktidara Ekonomi Uyarısı

2012-07-21 08:27:00

Saadet Partisi İl Başkanı Gültekin Soydan, 10 yıllık AKP İktidarının yaptığı ekonomik uygulamalarını eleştirdi.

Soydan; ekonominin hiçbir şekilde iyiye gitmediğini, Türkiye tarihinde ilk ve tek denk bütçenin merhum Necmettin Erbakan zamanında yapıldığına dikkat çekerek önemli rakamlar verdi. Başkan Soydan yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “2011 yılı bütçesinde ithalat 199.5 milyar dolar olarak öngörülmüş, 2011 yıl sonunda gerçekleşen ithalat 240.8 milyar dolar olmuştur. Yani bütçe yapılırken öngörülen ithalat hedefinden 41.3 milyar dolar daha yüksektir. Dış Ticaret Dengesi (açığı) ihracatın ithalatı karşılama oranı ve cari denge (açık) için de 2011 yılı bütçesi yapılırken ön görülen değerlerden büyük sapmalar olmuş, hedefler tutturulamamıştır.

Makro Ekonomik göstergelerdeki bu büyük sapmalar 10. bütçesini yapan iktidarın ülke gerçeklerinden uzak, temenni esasına dayanan bütçeler yaptığının en açık göstergesidir.

İlk Beş Ayında Faiz Ödemelerinin 24.4 Milyar Tl Olması, Hiçte Hayra Alamet Değildir

2012 yılı Mayıs ayına ait Merkezi Yönetim Bütçe gerçekleşmeleri de açıklandı. Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan rakamlar ortadadır.

2012 yılının beş ayına ait bütçe uygulaması olması hasebiyle bir değerlendirme yapmak erken olur kanaatindeyiz. Ancak senenin ilk beş ayında faiz ödemelerinin 24.4 milyar TL olması, hiçte hayra alamet değildir.

Bütçe uygulamalarından bahsederken bir hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bütçe uygulamalarında önemli olan öz kaynaklan harekete geçirerek gelirlerin artırılması, faiz giderlerinin ve israfın ortadan kaldırılmasıdır. Borç alarak günlük işlemlerin yapılmasını sağlamak veya günü kurtarıcı ekonomi politikaları izlemek ülkemizin geleceğini sıkıntıya sokar. Hatırlanacağı gibi, Milli Görüş´ün lideri rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan AKP iktidara geldiğinde (2002 yılı sonunda) Uğur Dündar´la yaptığı bir TV programında AKP iktidarının borç alarak ülke ekonomisini düzeltemeyeceğini, öz kaynakları harekete geçirerek her yıl 100 milyar dolar ek kaynak bulması gerektiğini; eğer, bu kaynağı oluşturamazsa Türkiye´nin borçlarının hızla artacağını ve bir süre sonra Allah korusun ödenemez duruma gelebileceğini ifade ediyordu. AKP iktidarının 10.senesinde ek kaynak oluşturamasa da devletin eski alacaklarını, " borçların yeniden yapılandırılması" yoluna giderek vatandaştan alacağının 13.3 milyar TL´lik kısmını tahsil ederek 2011 yılı bütçesinde bir rahatlık sağlamıştır. Bütçe uygulaması bakımından AKP hükümetinden 2012 yılında nasıl bir başarı beklediğimiz sorulursa deriz ki, bu iktidardan 2012 yılında cari açığın 77.1 milyar dolar, dış ticaret açığının 105.9 milyar dolar olduğu, döviz kurlarının yüzde 20-25 arttığı, Enflasyonun beklenenden yüzde 100´e yakın daha fazla olduğu, borçların 530 milyar doları geçtiği 2011 yılındaki başarısından daha fazla bir başarı beklenemez.

Bir hususun daha bilinmesinde yarar var. ÖTV zamlarının yapılmasının temel nedeni

bütçeye gelir temin etmek olduğu gibi, özelleştirmelerin yapılmasının da temel nedeni

bütçeye gelir temin etmektir. 2B yasasının çıkarılmasında da, bedelli askerlik yasasının

çıkarılmasında da asıl amaç bütçeye gelir temin etmektir. Kanunlar çıkarılırken ileri sürülen

gerekçeler çok farklı olabilir. Ama asıl amacın bütçe açıklarını azaltmak olduğunun kamuoyu tarafından bilinmesinde yarar vardır.” dedi.

İhracatı Söylüyorsun da İthalatı Neden Söylemiyorsun

Devlet İstatistik Kurumunun verilerini ortaya koyarak açıklamalarını sürdüren Soydan

şunları kaydetti : “Yıllar itibariyle ihracatımız artmaktadır. 2009 yılında 102.1 milyar dolar olan ihracatımız 2011 yılında 134.9 milyar dolara yükselmiştir. Bu ihracat miktarı Sayın Başbakan´ın ve Sayın Bakanların özellikte Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan´ın belirttikleri gibi, Türkiye için bir rekordur. Evet doğrudur. 135 milyar dolarlık ihracat Türkiye için bir rekordur. Bu ihracatı yapanlara teşekkür ediyoruz. Allah (c.c.) kendilerinden razı olsun diyoruz. Sayın Başbakan da ihracatı söyler, diğer hükümet üyeleri de ihracatı söyler, AKP´nin yöneticileri de ihracatı söyler ve adeta ihracatı kendileri yapmışlar gibi övünürlerdi. Ama ithalatı söylemezlerdi. Evet, ithalat da yıllar itibariyle artmıştır. 2009´da 140.9 milyar dolar olan ithalat, 2011 yılında 240.8 milyar dolara yükselmiştir. Değerli hükümet üyeleri ve AKP yetkilileri söylemiyorlar ama biz söyleyelim. 240.8 milyar dolarlık ithalat da Türkiye için bir rekordur. Daha önceleri ithalatı gündeme getirmeyen pek çok medya mensubu ve ekonomistler ithalattaki bu artışın çok tehlikeli boyutlara ulaştığını ifade etmeye ve tedbir alınması gerektiğini söylemeye, yazıp-çizmeye başladılar. Konunun önemini değerli hükümet üyeleri de anlamaya başlamış olacaklar ki 14 Şubat 2012´de Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan bir basın açıklaması yaparak Türkiye´nin ithalatının değerlendirmesini yaptı. Uzun bir basın açıklaması yapan Sayın Çağlayan´ın ve diğer hükümet üyelerinin benzer açıklamaları yıllar önce yapmalarını ve gerçekleri söyleyerek vatandaşlarımızı uyarmalarını dilerdik. Saadet Partisi olarak bizler, Sayın Bakana bu gerçeği dile getirdiği için teşekkürlerimizi sunuyoruz ve şunu diyoruz. "Sayın Bakan, iktidar şikâyet yeri değildir, icraat yeridir. Lütfen gerekli tedbirleri alarak ülkemizi ithalat cenneti olmaktan çıkarınız. Türkiye´de üretilebilecek malların üretimini teşvik ediniz. Böylece hem döviz kaybını önleyîniz hem de işsizlere iş bulunmasına yardımcı olunuz."

Soydan, “ Yıllar itibariyle ithalatla ihracat arasındaki farktan oluşan Dış Ticaret Açığı da artmaktadır. 2009 yılında - 38.8 milyar dolar olan Dış Ticaret Açığı 2011 yılında -105.9 milyar dolara yükselmiştir ki bu Dış Ticaret Açığı da Türkiye için bir rekordur.

Aynı Tablodan ihracatın ithalatı karşılama oranının da yıllar itibariyle azaldığı görülmektedir. 2009 yılında yurt dışından ithal ettiğimiz malların yüzde 72.5´ini ihracatımızla karşılarken 2011 yılında 100 liralık ithalatın ancak 56.0 lirasını ihracatımızla karşılayacak duruma düşmüşüz. Bu durum da ithalatımızdan artışın ihracatımızdaki artıştan çok yüksek olduğunun en açık ifadesidir.

Cari Açık da yıllar itibariyle artmıştır. 2009´da -13.5 milyar dolar olan Cari Açık, 2011 yılında - 77.1 milyar dolara yükselmiştir. Bu gidişin tehlikeli bir gidiş olduğunu daha önceki raporlarımızda belirtmiştik, iktidar da cari açıktaki artışın çok tehlikeli boyutlara vardığını anlamış olacak ki Cari Açığın düşürülmesine yönelik önlemler almaya başladı. 2012 yılına ait 4 aylık veriler de tabloda verilmiştir. Senenin 1/3´lük bölümüne ait olan veriler üzerinden değerlendirme yapmanın erken olacağı düşüncesiyle burada bir değerlendirme yapmıyoruz. Temennimiz Cari Açık değil Cari Fazlası olan bir ülke konumuna gelmektir.

Bütçe Uygulamaları

Hükümetin ekonomideki icraatlarının bir göstergesi niteliğinde olan 2011 yılına ait makro ekonomik göstergelerin 2011 yılı bütçesi yapılırken esas alınan değerleri ile 2011 yılının Orta Vadeli Program´da (OVP) Revize edilen değerleri ve gerçekleşme durumları da vahimdir. Tablo 3´te verilmiştir. Tablo 3. 2011 Yılı Bütçesine alt bazı ekonomik büyüklükler ve yılsonu gerçekleşme durumları Maliye Bakanlığı verilerine gerçekleşen TÜFE oranı yüzde 10.45´dir. Bu oran 2011 yılı başında olması düşünülen yüzde 5.3´lük enflasyon oranından yüzde 97 daha fazladır.

Türkiye´nin 2011 yılı ihracatı, 2011 yılı bütçesi yapılırken hedeflenen 127 milyar dolardan yüksektir.

AKP´nin 9 yıllık iktidarında Türkiye´nin Dış Borcu 129.5 milyar dolardan 306.6 milyar dolara yükselmiştir. Yani 177.1 milyar dolar ilave dış borç alınmıştır, iç borç miktarı da 102.6 milyar dolardan 229.6 milyar dolara yükselmiştir. 9 yılda yapılan ilave iç borç miktarı 127.0 milyar dolardır.

Burada bir hususu belirtmek istiyoruz. AKP yöneticileri ve bazı AKP yanlıları "Efendim şirketlerin veya belediyelerin aldıkları borçları kamu borcuymuş gibi niçin söylüyorsunuz?" diyorlar. İç borçların tamamı kamunun borcudur. Şirketlerin ya da Belediyelerin borcu değildir. Bakınız TL bazında 2002´de 155.2 milyar TL olan iç borç 2011´ yılı sonunda 387.4 milyar TL olmuştur. Yani AKP iktidarı 9 yılda 232.2 milyar TL ilave borç etmiştir. Biz Milli Görüşçüler olarak kendilerini uyarıyoruz. Borç Türkiye´nin borcudur. Bu böyle bilinmelidir. Atalarımız "Borç alan emir alır." demişler. SP olarak biz "borçta almayalım; emir de almak durumunda olmayalım" diyoruz.

Toplam borcumuz da 9 yıllık AKP iktidarı döneminde 232.1 milyar dolar´dan 536.2 milyar dolara yükselmiştir. Yani 304.1 milyar dolar artmıştır. Ülkeleri çökertmenin en önemli yollarından birinin borçlar olduğu unutulmamalıdır. Tarihte Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünde Borçlar (Düyun-u Umumi) önemli bir faktördür. Günümüzde Yunanistan’da yaşanan ekonomik krizin temelinde de, İspanya, Portekiz, İtalya, Fransa ve AB üyesi birçok ülke ekonomilerindeki sıkıntıların temelinde de borçlar vardır.

Saadet Partisi olarak iktidarı sürekli uyardık, halen de uyarmaya devam ediyoruz. IMF politikaları hiçbir ülkenin ekonomisini düzlüğe çıkarmamıştır, Türk ekonomisini de düzlüğe çıkarmaz, IMF politikalarını terk edin demiştik. Şimdi bir kez daha hükümete sesleniyoruz. IMF politikalarını lütfen terk ediniz, ülkemizi ekonomik sıkıntılara sokmayınız.

Dış Ticaret (İhracat-İthalat) Dış Ticaret Açığı Ve Cari Açık

Türkiye´nin dış ticareti sürekli açık vermektedir. Son yıllarda artan Dış Ticaret Açığı ve buna

bağlı olarak oluşan Cari Açık tehlike sinyalleri veriyor. Bu konuları daha önce yapılan il Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantılarında Ekonomik ve Sosyal İşler Başkanlığı olarak sizlere sunduğumuz raporlarda ele alıp incelemiştik.”

Saadet Partisi İl Başkanı Gültekin Soydan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Hükümetin ekonomi karnesi notunun kırık olduğunu bir kez daha söylemiş oldu.

 


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com