Artvin Halkevleri Başkanı Basın Açıklamasıyla Uğurlandı

2019-03-07 08:16:57

Artvin Halkevleri Başkanı Basın Açıklamasıyla Uğurlandı

10 Ekim anmasına katıldığı için hapis cezası Alan Artvin Halkevleri Başkanı Dursun Ali Koyuncu, çok katlı otopark önünden basın açıklamasının ardından uğurlandı.

Artvin’de 10 Ekim Ankara Gar Katliamını protesto etmek amacıyla 13 Ekim 2015 tarihinde özel idare katlı otoparkı karşısında yapılan basın açıklaması gerekçe gösterilerek 6 kişi hakkında dava açılmıştı.

Mahkeme “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet” Halkı Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşüne Kışkırtma” iddiası ile açılan davada tüm sanıklara hapis cezası vermişti. 5 kişi hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken Artvin Halkevi Başkanı Dursun Ali Koyuncu hakkında 1 yıl 3 ay mahkumiyet cezası verildi.

Karar sonrası  Koyuncu Artvin Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararına karşı istinaf mahkemesine temyiz başvurusunda bulunmuştu. Ancak Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi yerel mahkemenin 1 yıl 3 aylık mahkumiyet kararını onadı.

Cezası kesinleşen Artvin Halkevleri Başkanı Dursun Ali Koyuncu için Artvin Emek ve Demokrasi Platformu adı altında basın açıklaması düzenlendi.  Çok katlı otopark önünde gerçekleşen basın açıklamasına CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan, CHP Belediye Başkan Adayı Demirhan Elçin, CHP İl Başkanı Ahmet Biber, CHP Merkez İlçe Başkanı Cüneyt Öztürk, CHP Kadın Kolları Başkanı Gülşen Kurul, Artvin Baro Başkanı Ali Uğur Çağal, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Eğitim Sen Şube Başkanı Köksal Gümüş, ORKOP Başkanı Hasan Yaşar ve vatandaşlar katıldı.

Artvin Emek ve Demokrasi güçleri adı altında yapılan ortak basın açıklaması Kamil Güven okudu. Güven şunları söyledi;” 10 Ekim 2015 Emek, Demokrasi ve Barış mitingi için binlerce insan Ankara’ya gitmiş eylem öncesinde canlı bomba saldırısına maruz kalmıştı. O eyleme Artvin ve ilçelerinden de otobüslerle yola çıkmıştı. Talepler belliydi barış ve demokrasi isteniyordu. Bu taleplerin ortasına insan bedenine bağlı iki bomba bırakıldı. 100 insanımızı kaybettik. Yüzlercesi yaralı kurtuldu ve binlerce insan katliamın ruhsal çöküntüsü içerisinde hayatlarına devam etti.

O gün o bombaların orda olması tesadüf değildi. Toplumu korkutmak ve sindirmek için bombalar o gün oradaydı. Evet, belki Artvin’den yola çıkanlar o bombalı saldırıdan yara almadan kurtuldu ancak geride onlarca ölü, yüzlerce yaralı bırakmanın acısı ve saldırıdan dolayı öfke içindeydiler. O gün saldırı anında orda olmayan milyonlar aynı acı ve öfkeyi hissetmişlerdi.

Bu nedenle ülkenin dört bir yanında İnsanlar olayı kınamak ve bir nebze olsun öfkesini dindirmek için sokaklara çıkmıştı. Yüzlerce Artvinli Barış taleplerini dile getiren, saldırıyı kınayan, devletin ihmali varsa bununda araştırılmasını talep eden bir yürüyüş gerçekleştirdi. İnsan olan her kişinin duyduğu öfkeyi haykıran, her demokratik ülkede olması gereken bir duruşu yüzlerce Artvinli o gün göstermişti. Ancak aynı medeni ve vicdanlı duruşu bu ülkenin yargısı gösterememiş, her demokratik ülkelerde kitlelerin öfkesini özgürce, demokratik sınırlar içerisinde göstermesine ön ayak olunurken, savcılık insanların öfkesine ve acısına tuz basacak soruşturma başlatmıştı. Bizler acımızı ve öfkemizi haykırırken, katliamcılardan hesap sorulsun derken, bu ülkenin savcıları boş durmamış hemen hakkımızda dosyaları hazırlamış ve 6 arkadaşımızı hâkim karşısına çıkartmıştı. Mahkeme 6 arkadaşımıza 15 ay, yine arkadaşlarımızdan iki kişiye ek olarak “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan 18 ay ceza vermiş temyiz mahkemesi ise cezaları onamıştı. Üstelik hâkim karşısına çıkan 6 kişi bombalı saldırı esnasında Ankara Garı önünde bulunan arkadaşlarımızdır. Bu durum katliamı gerçekleştirenleri ödüllendirmek, benzer olası saldırılara da zemin hazırlamaktır. Çünkü saldırıya maruz kalanları, saldırıyı kınayanları cezalandırılmak saldırı hazırlığında olanları cesaretlendirmektedir. Adeta saldırı sonrası hayatta kalanlarla AKP yargı eli ile hesaplaşmaya çalışmıştır. Bu ve benzer mahkeme kararı kamu vicdanını rahatsız etmiştir. Çete liderlerinin görsel ve yazılı basın önünde tehditler savurup yargılanmadığı ülkede katliamı protesto etmek, sorumlulardan hesap sormak kamu adına verilen kararla suç olarak gösteriliyor. Bu kararla ülke adaleti katliama ortak olmuştur. Benzer mahkeme kararları ülkenin birçok yerinde alınmış adeta yargı eli ile saldırıdan kurtulanlar cezalandırılmaya çalışılmaktadır.

 

9 Ekim 2015 günü ve sonrasında 10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi mitingine katılmak için yola çıkanlar emeğin değerinin korunması, barış ve demokrasi ortamının sağlanması için yola çıkmıştı. Bugün emeğin yok sayıldığı, demokrasi ve barış ortamına saldırıların daha fazla arttığı bir dönemi yaşamaktayız. Suruç katliamıyla başlayıp Ankara katliamı ile devam eden onlarca saldırı bugünkü ortamı yaratmak ve daha kötü günleri ülke topraklarına egemen kılmak için gerçekleştirildi. Bütün bu saldırıları ve böyle mahkeme kararlarını kınıyor, ceza alan altı arkadaşlarımızın ve demokrasi mücadelesi verenlerin her zaman yanında olduğumuzu tekrar haykırıyoruz. . Bugünler emeği, barışı, demokrasi ve de adaleti daha çok savunmamız gereken günlerdir. Bu karanlık günler aydınlık günlerin habercisi olacaktır. Dayanışma ve mücadele ile bu kötü günlerin üstesinden geleceğimize inanıyoruz.

Cezası ertelenmeyen Dursun Ali Koyuncu’yu cezaevine uğurlarken aklımızda ardımızda kalan binlerce can, yüreğimizde memleket sevdası, baharı örgütleyecek umudumuz var. Adalet de özgürlük de er ya da geç bu memlekete egemen olacak. Barış kazanacak, adalet kazanacak. Kazanan ülkemiz olacak” dedi

Basın açıklamasın ardından Artvin Halkevleri Başkanı Dursun Ali Koyuncu duygularını şu şekilde ifade etti:

“Herkese geldiği için çok teşekkür ediyorum. Mutluyum gururluyum, bu cezalar her zaman bizim için bir madalyadır. Barış dolu demokrasi dolu güzel günler örmek için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Onların derdi bu cezalarla bizleri yıldırmaz. Yılmayacağız çünkü bizler yıldığımızda o bombaları patlatanlar sevinecek.  Demokrasi mücadelemizde kaybettiğimiz hesabını bir daha biz soramayacağız. Onun için başım dik, anlım ak, gidip tekrar geri geleceğiz. Baharı bu memlekete hep birlikte getireceğiz.”

Konuşmaların ardından alanda bulunanlar tek tek Artvin Halkevleri başkanı Dursun Ali Koyuncu ile vedalaşarak yolcu ettiler .


Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com