100 Temel Eser…
Yüz temel eser çok eski yıllardan beri milli eğitim bakanlığının müfredatında olan temel eserlerdir. Edebiyat dünyasının Nobel’i olarak da adlandırılan bu kitaplar dünyanın tanınmış yazarlarının eserleridir. Bir bakıma dünyanın en büyük yazarlarının seçkin eserlerinden oluşmuştur. Edebiyata merakı olsun olmasın her öğrencinin ve hatta her insanın okuması gereken kitaplardır. İçin de insan yaşamında arayacağı her durum mevcuttur. İnsan sıkıntıları, psikolojik ruh hali, heyecanı, coşkusu, savaşın yıkımı, barışın güzelliği, kardeşçe yaşam, toplum ahengi, paylaşımcılık, insanı doğruya güzele götüren altın kurallar, düşünceye imgesel zenginlik katan mizahi alt yapı, araştırma ve sorgulama becerisi, kişilik kazanma yetisi, benlik biçimlenmesi, sosyal olgu, girişimcilik ruhu, evrensel dünya görüşü insan ve tabiat sevgisi, farklı düşünme seçeneği, araştırıcı kimliğe bürünme vasfı, düşünsel donatı zenginliği, platonik zenginlik, ütopik felsefe duyumu, toplum bilimi, sosyoloji, konuşma dili akışkanlığı, ifade zenginliği, öz güven, platonik yapılanma, ironi becerisi, tasvir ruhu, lirizm zenginliği, edebi betimleme, dokusal kavram zenginliği, işlevsel eylem ataklığı, duyarlılık hissi, sorumlu olma duygusu, toplum bilinci, yaşamın evreleri gibi akla gelebilecek pek çok konuda insanı eğitir, öğütler verir, yol yöntem gösterir. Mücadele gücünü ve azmini artırır, insan yaşamına keyif katar. Yaşamsal ezgisin de önemli roller oynar.
Dünyanın sayılı eserleri uzun uğraşlar sonucu ortaya çıkmış modası asla geçmeyecek, klasikler arasına girmiş her yüz yılın aranılacak ve okunacak eserleri haline gelmiştir. Her biri özenle yazılmış ve insan kaleminin ne denli gücü olduğunu gösteren açık kanıtlar haline gelmiştir. Eserlerin pek çoğu yazıldığı dönemde toplumsal olayları anlatır, insanların mücadelesini, duruşunu sergiler. Her biri okuyucuya önemli mesajlar verir. Ve her biri üst düzey ifade zenginliği ile kaleme alınmış eserlerdir. Öyle ki içlerin de beğenilmeyen sözcükler, satırlar paragraflar hemen hiç bulunmaz. Yazarı ele aldığı konuyu anlatılabilecek en iyi kıvamda anlatmayı becermiştir.
Bu eserlerin yazımından basımına kadar geçirdiği evreler hep sancılı olmuştur. Beğenilmemiştir, yayım evlerince kabul görmemiştir. Eleştirmenlerce ağır biçimde eleştirilere uğramıştır. Her hali ile de yazıldığı yıllarda kitabın değeri anlaşılmamıştır. Bu kitaplar öylesine ince tasarımlı, görsel donatılı yazılmıştır ki yazarı toplumun çok ilerisinde olduğu için de değerleri yıllar sonra ancak kavranabilmiştir. Büyük eserlerin oluşum hikâyeleri hemen hepsi birbirine benzemektedir. Bu ayrıcalıkları yazarlarının son derece güçlü birer kalem olmalarından kaynaklana bir durumdur. Artık günümüzde bırakın dünya klasikleri ile yarışacak bir eser üretmek, klasiklerin yanından geçmeye aday bile olamıyorlar. Yeni kitaplar edebi değerden çok ticari amaçlı olduğu için de parasal durum ilk sırada yer almaktadır. Günümüzde en iyi yazar olmanın göstergesi çok satması ile ilintilidir. Sosyal medya bağlantısı olan bir yazar da çok satan yazar olabiliyor. Kitabının edebi değeri sorgulanmıyor bile; çok satıyorsa yazarı da kitabı da iyi olarak adlandırılıyor.
Oysa dünya klasikleri yazılırken yazarı geçim sıkıntısı içindedir, yatacak yeri karnını doyuracak parası yoktur. Çalışmasını postaya verirken bile borç para ile verir. O zaman amaç edebi değeri öne çıkarabilmekti. İşin parasal yanı düşünülmezdi. Ve nitekim pek çok yazar öldükten sonra okuru ile buluşmuş ve dünya çapında bir şöhrete ulaşmıştır. Ve kitapları hala milyonlar satmaktadır. Yaşarken bunları görebilmiş olsalardı muhakkak bir yazar olarak pek mutlu olurlardı. Ancak önemli bir çoğunluğu sefalet için de yaşamını yitirdi. Halk bu kitapların değerini geç de olsa sonradan anladı. İşte yazar olmanın büyüklüğü; öngörüsü, tılsımı buradaydı. Onlar çağın çok önünde imgesel zenginlikleri yaşamış efsane yazarlardı. Ve kendilerinden sonra gelecek bütün yazarlara ders olacak nitelikli eserler bıraktılar. Hala Suç ve Ceza güzelliğinde bir eser yazılamadı. Ve belki bundan sonra da hiç yazılamayacak. Böyle olduğu için de yüz temel eser yıllar geçtikçe daha büyük değer kazanacak ve onlarca yıl sonrası bile keyifle okunacaktır. Yüz temel eser aynı zaman da bütün dünyada okumayı sevdiren, okura okuma alışkanlığı katan kitaplardır. Bir bakıma cehaletle mücadele için yazılmışlardır.
Sevgi ile kalın.
Bu makale 293 kez okundu.
01.04.2025 | Ziyaretçi |
Online | 9 |
Bugün | 1601 |
Toplam | 22461426 |