MHP İl Başkanlığından Tarihi Çağrı

2012-08-24 08:33:55

 

Milliyetçi Hareket Partisi Artvin İl başkanlığı son günlerde yaşanan terör olaylarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak tarihi çağrıda bulundu.
Milliyetçi hareket partisi Artvin il başkanlığı, 20 Ağustos 2012 tarihinde Gaziantep İlinde düzenlenen bombalı saldırı sonrasında yazılı bir açıklama yayınladı. Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi.
“Milli ve manevi duygularımızın en yoğun olması gereken ramazan bayramını idrak etmekteyiz, ama bu duygularımızı en aza indirmek ve aziz Türk milletine acı çektirmek için dış güçler tarafından kurdurulan, beslenen, finanse edilen ve 2002 yılında bitme noktasına getirilen PKK cinayet örgütünün 20 Ağustos 2012 tarihinde Gaziantep İlinde düzenlemiş olduğu bombalı saldırıda şu ana kadar 9 vatandaşımız şehit olmuştur. Şehit olan bu vatandaşlarımıza Allah´dan rahmet ailelerine sabır dilerken bitme noktasına gelen bir cinayet şebekesinin nasıl olup da 10 yıl içerisinde bu cinayetleri işleyebilecek, yol kesebilecek, alan hâkimiyeti sağlayabilecek bir duruma geldiğinin veya getirildiğinin milletimiz tarafından bilinmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu cinayet şebekesinin güçlenmesinde ve bu duruma gelmesinde dış güçler kadar 2002 yılından itibaren mevcut siyasal iktidarın uygulamış olduğu terörle mücadele değil terörle müzakere politikasının da etkisi vardır. Biraz hafızamızı yoklayacak olursak Güneydoğu İllerinde yol kontrollerinin kaldırılması Özel Harekat Timlerinin geriye çekilmesi İnsan Hakları adı altında teröre ve terörizme pirim verilmesi bu cinayet şebekesinin ve arkasındaki güçlerin iştahını kabartmış, terör yolu ile Türkiye Cumhuriyeti Devletinden istediklerini alabilecekleri mantığını onların kafalarına yerleştirmiştir.
Ülkemizde üç dönemdir büyük çoğunlukla ve tek başına iktidarda bulunan bir siyasi parti mevcuttur. Geriye dönüp baktığımızda terörle mücadele eden ne kadar askeri görevli varsa hepsine bir şekilde suçlar isnat edilmiş ve bu insanların tutuklanması sağlanarak, mahkeme kararı olmadan ceza infaza dönüşmüş, mevcut muazzaf subay, astsubay, erbaş ve erlerinde terörle mücadelede azmi kırılmıştır.
85 Maddesi daha önceki meclisler dönemlerinde değiştirilen 1982 anayasasının 26 Maddesi bu siyasi iktidarın hakim olduğu mecliste değiştirilerek halk oyuna götürülmüştür. Daha önceki 4 veya 5 partili meclislerde 85 madde uzlaşma ile değiştirilirken bu durum örnek alınmayıp "ben yaptım oldu" zihniyeti ile mecliste uzlaşma aranmamış ve halkın oyuna sunulmuştur. O zaman "evet" diyenler ve "yetmez ama evet" diyenler acaba bu gün ne düşünüyorlar veya bugün ki siyasi iktidar meydana getirdiği bu ortamdan memnun mu? Bu soruların cevabını siyasi iktidardan beklerken "evet" oyu veren vatandaşlarımızın da kendi vicdanları ile bir hesaplaşması gerektiğine inanıyoruz. Referandum sürecinde PKK ile görüşüldüğünü Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli açıkladığında Sayın Başbakan bizleri, "ispat etmeyen şerefsizdir" şeklinde suçlamış fakat bunun doğru olduğunu daha sonra kendisi itiraf etmiştir. Şimdi bizde soruyoruz bu suçlama kime yakışıyor?
Sayın Başbakanın kendi tarifi ile bu dönemini ustalık dönemi ilan etmesinin ne anlama geldiğini çok merak ediyoruz, çünkü çıraklık ve kalfalık dönemlerinde, iktidarı devraldıkları 2002 yılında toplam şehit sayısı (asker,polis,korucu) 10 iken, bu gün günde 10 şehit verir duruma getirmek için ne kadar gayret sarf ettiğini, başbakandan açıklamasını istiyoruz.
Ama, Gaziantep’deki saldırının hemen peşinden yandaş medya ve kalemşörler tarafından suçlu bulunmuştur. Oda Suriye’dir. Şimdi bu yandaşlara şunu sormak gerekmez mi? Daha 2 yıl öncesine kadar sayın Başbakan Esad´a kardeşim demiyor muydu? Ortak bakanlar kurulu toplanmıyor muydu? Sayın Dış İşleri Bakanı komşularımızla sıfır sorun demiyor muydu? O günden sonra ne değişti de Esad düşman »komşularımızla sıfır olduk. Birilerinin bu sorulara cevap vermesi gerekiyor ve tüm vatandaşlarımızın özellikle AKP´ ye oy veren insanlarımızın vicdanları ile tekrar muhasebe edip verdiklerin oyun hesabını bu partiden sormaları gerekiyor.
Gaziantep´deki olaydan sonra sanki PKK bu olayları ilk kez yapıyormuş gibi Başbakan, Meclis Başkanı ve İç İşleri Bakanı terörün gerçek yüzünün görüldüğünü söylüyorlar. Günaydın Sayın yetkililer. Siz yaklaşık 30 yıldır, son 10 yılıda iktidarda olmak üzere terörün gerçek yüzünü yeni mi görüyorsunuz? veya siz nerde yaşıyordunuz bu güne kadar? En önemlisi de Sayın Dış İşleri Bakanının açıklaması, Gaziantep´deki olay ile dış güçlerin(Suriye´yi kastederek)illiyet bağı kurulursa Misli ile karşılık verileceğini söylüyor.
Bizde Milliyetçi Hareket Partisi olarak PKK ile İlliyet bağı olan ülkeleri şimdi açıklıyoruz. Gerçi bunları Dış İşleri bakanı biliyor ama biz gene de söyleyelim: ABD, İsrail, AB´nin tüm üye ülkeleri, Irak, Kuzey Irak´ daki Peşmergeler ve İran.
Bakalım Sayın Dış İşleri bakanı bu ülkelere karşı Türkiye´nin nasıl bir yaptırım uygulamasını isteyecek dört gözle bekliyoruz.
Aziz Türk Milleti;2002 yılında iktidarı devraldığında yıllık 10 şehit sayısını günlük 10 şehide çıkaran, teröristlerin ayağına (Habur) devleti, devletin hakimini, müsteşarını, genel müdürünü, valisini ve emniyet müdürünü gönderen, onların Silopi´den İzmir´e otobüsler üzerinde gösteri yapmasına engel olamayan, şehide kelle terörist başına sayın diyen, muhalefet partilerine "gavur dağının ötesine geçemiyorsunuz" diyen,"bu ülkede 36 etnik köken var" diyen bir başbakan, dağdakiler bizim kardeşlerimizdir diyen AKP´li bir milletvekili, 5 tane Mehmet´in ölmesi ile meclis toplanmaz diyen bir genel başkan yardımcısı bulunan bir siyasi iktidar tarafından yönetilmekteyiz ve hızla bölünmeye parçalanmaya doğru gidiyoruz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak milletimize olan borcumuzu ve tarihe not düşmek için tüm vatandaşlarımızı birlik ve beraberlik ruhu içerisinde hareket etmeye çağırırken, özellikle iktidar partisine oy veren vatandaşlarımızın da bu partinin yetkililerine bu ülkede neler olup bittiğini sormaları gerektiğine inanıyoruz.
Bizde diyoruz ki; Sayın Başbakan, Sayın Genel Başkan Yardımcısı ve Sayın Millet Vekili bizde vatan uğruna canını veren herkese Şehit, terör örgütünün başına katil, Mehmet değil Mehmetçik, dağa çıkıp devlete kurşun sıkanlara Terörist denir. Bu ülkede yaşayan etnik kökeni ne olursa olsun herkes Türk’tür ve Türk olarak kabul edilir. Unutmayın ki Milliyetçi Hareket Partisinin mensuplarının ayak basmadığı hiçbir yer diğer insanlar içinde güvenli değildir. Daha dün Diyarbakır İl Başkanınız "seyahat özgürlüğümüz ve can güvenliğimiz yok dışarı çıkamıyoruz" diye beyanat verdi. Buda sizin iktidarınız döneminde Ülkemizi hangi noktaya taşıdığınızın açık bir göstergesi olup, siz o bölgeye gittiğinizde bu Ülkenin Başbakanı olarak hangi güvenlik önlemleri ile gittiğinizi açıklarsanız biz ve milletimiz de bu konuyu öğrenmiş olur. Türkiye Cumhuriyeti Tarihini incelediğinizde bu Ülkede Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık yapmış sizden önceki devlet adamlarının hiçbir zaman insanları etnik köken bazında sınıflandırmaya tabi tutmadığını görmüş olacaksınız.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet yaşaması için,
1-Hükümetin terörle müzakere değil mücadele etmesini, 2-Vatandaşlarımızı etnik köken bazında sınıflandırmaktan vazgeçmesini, 3-Yeni Anayasa yapımından derhal vazgeçilmesini, vazgeçilmeyecek ise ilk 4 madde ve eğitim dilinin Türkçe olduğunun deklare edilmesini, 4-Terör örgütünün sadece yurt içinde değil yurt dışındaki destekçileri ile de mücadele edilmesini, bu mihraklara Türk milletinin sabrının dolduğunu anlatmasını, 5-Milletvekili dokunulmazlığının sadece yasama ile ilgili konularda muhafazasını, diğer konularda kaldırılmasını, 6-Komşularla sıfır sorun deyip, bol sıfırlı sorun yaşatan Dış İşleri Bakanının derhal görevden alınmasını, 7-Terörle mücadele ettiği için uyduruk delillerle içeri alman ve halen tutuklu olan General ve Subayların derhal serbest bırakılmasını, Başbakanı bu konuda yönlendiren danışmanların derhal görevden uzaklaştırılmalarını, 8-Milliyetçi Hareket Partisi olarak hiçbir zaman, hiçbir şartta teröre boyun eğmeyeceğimizi, teröre boyun eğen veya terörle mücadelede zafiyet gösteren hiçbir kurum, kuruluş ve şahıslara saygı göstermeyeceğimizi,
Kamuoyu ile paylaşmayı kendimize görev addediyoruz.”

Serhad Artvin Gazetesi © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.
İnönü Caddesi. Karahan İşhanı No:16/A - ARTVİN -- Tel :0(466) 212 11 29 - Faks: 0(466) 212 38 84 - E-Posta: osengun{at}hotmail.com