

Hakkı Özkaya…
Efendim bazı yaÅŸamların üzerine acı keder ve gözyaşı sinmiÅŸtir. ÇaresizliÄŸi, yaÅŸamın zorluklarını da bunun üzerine koyarsanız esen bir rüzgâr gibi savrulur durursunuz. İçinizde bir ÅŸeyler hep eksik kalır. Mutlu olduÄŸunuzu sandığınız anlarda bile bir ÅŸey içinizi sıkar, bir yumru gelir boÄŸazınıza takılır. Bir yanınız hep eksiktir artık. İnsanoÄŸlu boÅŸuna sabır taşı olmamıştır. Zorlu bir yaÅŸamın öyküsü var karşınızda. Tutunabilmek, ayakta durmak için arayışlar hep sürecektir. Bin dokuz yüz kırklı, ellili, altmışlı yıllarda yaÅŸam ne denli zor olsa da delikanlılık vardır. Dik duruÅŸ vardır. Alın teri vardır, emeÄŸe saygı vardır. Biz o zorlukları yaÅŸamış, her çileyi çekmiÅŸ ama alınları ak, duruÅŸları dik, haykırışları gür, zalime zulme haksızlığa patlayan, rüzgâr gibi esen o yaman insanların çocuklarıyız. Biz çektik çocuklarımız çekmesin diyen kocaman yürekli insanların çocuklarıyız. Hatilanın Karaahmet oÄŸulları yamanlıkları ile çevreye nam saldılar.
Efendim Serhad Artvin gazetemizin bu günkü konuÄŸu Hatilanın bir yaman delikanlısı, özü sözü bir, bir baba adam. Herkesin gönlünde taht kurmuÅŸ, azından çoÄŸundan herkese iyiliÄŸi dokunmuÅŸ bir güzel insan. Küçük ÅŸehrin deÄŸerli bir ismi; Hakkı Özkaya…
Hakkı Özkaya 1933 yılında hatıla da dünyaya geldi. Babasının adı Sait, annesi Rabia hanımdı. Kendinden büyük bir ablası Feyme Kılıç, iki de küçük kız kardeÅŸleri var. Vezine Karagöl ve Sevim Kılıç. Hakkı Özkaya evin tek oÄŸludur. Hatıla o denli zorlu bir coÄŸrafyaya sahiptir ki yol geçmez, kervan gütmez hali ile saklı bir kutu gibidir. YaÅŸamın ÅŸartları onu okula deÄŸil çalışmaya itiyordu. Tek geçim kaynağı toprağı iÅŸlemek ve hayvan besleyebilmektir. Yazın ürettiklerini kışın çarşıya getirir patates, mısır, fasulye satarlar. YaÅŸam öylesine zorluklarla doludur ki yol iz yoktur, her ÅŸey hayvan sırtına baÄŸlıdır. Sait Özkaya üç mahalledeki yüz dönümün üzerindeki yerleri satarak 1946 yılında Bursa ya yerleÅŸmeye karar verdi. Sattıkları onca araziye karşılık Bursa da üç dönüm arazi ancak alabildiler. Geçim Bursa da da hiç kolay deÄŸildir. Nitekim öyle oldu, bir yıl sonra geri döndüler. İtliyet mahallesindeki yerlerini ancak geri alabildiler. Özkaya ailesi için hayat daha da zorlu geçmeye baÅŸlamıştır. Yol yoktur ama orman istihsali baÅŸlamıştır. Nakerevda bir fırın, bir bakkal, 15 yataklı birde otel vardır. Bu iÅŸyerlerini Ali rıza Aydemir, Yüksel Sönmez, Arcıvanlı Abdi efendi çalıştırmaktadır. Åžehirden atlarla nakereva un taşınıyordu. Kütük nakliyatı suyolu ile yapılmaktaydı. O dönem altı yüz kiÅŸi sadece çalışmak için hoddan geldiler.
1950 yılında hatıla yolu baÅŸladı. Hakkı Özkaya geliÅŸmiÅŸ, serpilmiÅŸ bir yaman delikanlı olmuÅŸtur. 1951, 1952 yıllarında sıhılt kayası mevkiinde genç yaşına raÄŸmen yolun çavuÅŸluÄŸunu yapıyor. Para kazanmaya baÅŸlamıştır artık. 1953 yılında evleniyor. BeÅŸ çocuÄŸu dünyaya geliyor. Nurseren, Feyme, Hafız Nuri, Selçuk Mehmet, Cem yavuz Özkaya… 1953 yılında askerliÄŸini Diyarbakır hava üssünde yaptı. ÅžoförlüÄŸü öÄŸrendi ehliyetini orada aldı. DönüÅŸünde içinde dayanılmaz bir ÅŸoförlük tutkusu vardı. ÇeÅŸitli arabalarda çalıştı. Sonunda kamyon almaya karar verdi. Austin marka ilk aracını satın aldı. Nakliye iÅŸine baÅŸladı. Yeni, coÅŸkulu, dingin bir hevesle çalışmaktadır. YaÅŸamın acı yanı kendini bir kez daha gösterecektir. Büyük oÄŸlu hastalanır. Köyden gelirken kundakta iken kafkasörde ölür. Hastaneye yetiÅŸtiremezler. Hakkı Özkaya daha dramatik bir acı daha yaÅŸayacaktır. Küçük kızı Feyme köyde yanarak can verir. YaÅŸadığı bu acılar o koca yürekli adamı bir çocuk gibi sarsar. OÄŸlunu düÅŸünür, hele alevler içinde feryat eden kızını hayal ettikçe büsbütün yıkılır. Güçlü iradesi sayesinde acılarına göÄŸüs gerer. Kamyonlarını deÄŸiÅŸtirir satar yenilerini alır. İşini geliÅŸtirmiÅŸ kazancını artırmaya baÅŸlamıştır. Çarşı mahallesinde arsa alır, inÅŸaatı yaparak kendi evine taşınır. Sosyal dokusu güçlü birisi olduÄŸu içinde ÅŸehir eÅŸrafı ile kısa sürede kaynaÅŸtı. Bir ömür sürecek saÄŸlam dostluklar edindi. Gürcü Hüseyin, Yalman Yılmaz, Selahattin Akay, Ünsal Yener, Ünal yener ve pek çokları ile yakinen görüÅŸmekteydi.
1978 yılında Artvin’de dükkân açtı. Nakliye iÅŸini büyük oÄŸlu Selçuk Mehmet’e teslim etti. Esnaflık konusunda da oÄŸlunu yetiÅŸtirmiÅŸti. Kendini emekliye ayırdı. Cuma namazına giderken cami meydanındaki eniÅŸtesi Ali Kılıç’ın dükkânında ani bir kalp krizi geçirdi ve hakkın rahmetine yürüdü. 30.11.1990 yılında 57 yaşında aramızdan ayrılmıştı. Mezarı kolortadadır.
Hakkı Özkaya çevresi geniÅŸ olan birisiydi. Toplumun her kesimi ile görüÅŸüyordu. İyi akordeon çalıyordu. Kafkasör günlerinde çadır kurar, ÅŸehrin ileri gelenlerini, bürokrasinin önemli insanlarını çadırında ağırlardı. Köy aÄŸasına yakışan bir mertliÄŸi vardı. 1974 yılında taÅŸlıca kooperatifinin kurulmasında önemli rol oynadı. Yabancı kamyonları ormana sokmadı. Köyün birliÄŸini tesis etmeye baÅŸlamıştı. Büyük acılar yaÅŸayan, ömrünün bir yanı hep hüzünle geçen ÅŸehrin markası olmuÅŸ, iyi baba, iyi arkadaÅŸ iyi dost olmayı bilmiÅŸ bu kıymetli büyüÄŸümüze Yüce Allahtan rahmet diliyoruz. Nur içinde yatsın, makamı cennet olsun. Sokak Manzaraları isimli köÅŸemizden Özkaya ailesine ve oÄŸulları Selçuk Mehmet’e, Cem Yavuza kucak dolusu selamlar gönderiyoruz…
Sevgi ile kalın.
Bu makale 298 kez okundu.
| 13.12.2025 | Ziyaretçi |
| Online | 47 |
| Bugün | 8702 |
| Toplam | 25181968 |