Zeki Tansi…

             Yolumuz gurbete düÅŸtü. Hazin hazin aÄŸlar gönül. Araya hasretlik girdi. Dertli dertli aÄŸlar gönül.
Garip garip aÄŸlar gönül. Hazin hazin aÄŸlar gönül. Bu mudur senin eserin? Sinemi yaktı kederin. Ölsem de olmaz haberin. Dertli dertli aÄŸlar gönül. Garip garip aÄŸlar gönül. Hazin hazin aÄŸlar gönül 
Beyhaniyem budur halim. Senden ayrı düÅŸtü yolum. Bu hasretlik bize zulüm... Dertli dertli aÄŸlar gönül 
Garip garip aÄŸlar gönül. Hazin hazin aÄŸlar gönül…

                Ah! Sevgili okurlar hayat galiba giderek daha garipleÅŸiyor. Yeni kavramlar, yeni alışkanlıklar, yeni düsturlar çıkıyor ortaya. Oysa hayatta en büyük gaye insanoÄŸlunun sadece mutlu, huzurlu olması, yardımlaÅŸması, insanın kendini bilmesi, deÄŸerler üreterek etrafına yardımcı olması ve bir sürü toplumsal yarar üretebilmesi olmalıydı? Ä°nsanı biçimlendiren yaÅŸam, yaÅŸamı biçimlendiren de yine insandır. Kısacası yerkürede insan her ÅŸey demektir. Bütün emekler insanoÄŸlu için harmanlandığına göre ortaya tek bir ÅŸey çıkmıyor mu? Daha saÄŸlıklı, standartları yüksek, daha kaliteli bir yaÅŸam mönüsü oluÅŸturabilmek…  Ve tabii ki yaradılış gerçeÄŸine uygun davranışlar içinde bulunabilmek. Nasıl kıyaslama yapılırsa yapılsın eski dönem insanımız daha mutlu daha keyifli daha neÅŸeliydi. Belki beden gücünü daha çok kullanıyor, daha çok yoruluyor, kendini daha çok parçalıyordu ama kafası dingindi, istekleri hayalleri ölçülüydü. Küçük ÅŸeylerden mutlu olmasını biliyordu. YüreÄŸinde kin, nefret yoktu. DüÅŸmanlık yoktu, hainlik yoktu. BaÅŸkasının malında gözü yoktu. Sevgi vardı aÄŸacı toprağı sevdi, insanı sevdi. Börtü böceÄŸi sevdi. YeÅŸili, çiçeÄŸi, bitkiyi sevdi. Her ÅŸeyi sevdi… Yüreklerinde mertlik, duruÅŸlarında asalet, kıcınalarında daÄŸların sesi vardı…

                Efendim Serhad Artvin gazetemizin bugünkü konuÄŸu; Küçük ÅŸehrin gözbebeklerinden birisi, heyecanlı coÅŸkulu bir insan. Herkesin aÄŸabeyi, kardeÅŸi, amcası, dayısı, babası… YüreÄŸi sevgi dolu bir toplum adamı... Marka olmuÅŸ bir isim; canımız Zeki Tansimiz…

                Zeki Tansi 1930 yılında sarı budak köyünde dünyaya geldi. Kırkının çıkmasını beklediler. Henüz bir iki aylık bebek iken Artvin’e taşındılar. Zeki Tansi çok becerikliydi. Çocukken bile hayallerinde ÅŸoför olmak vardı. Muavin olarak ustaların yanında çalıştı ÅŸoför oldu. Yusufeli – Erzurum hattında ÅŸoförlük yaptı. Askere gitti. AskerliÄŸin Trabzon Boztepe de yaptı. Yusuf Çiftçinin kızı Nebahat Hanımla evlendi. Ä°ki oÄŸlu dünyaya geldi. Mehmet Tansi, Ahmet Tansi… Ä°ki oÄŸlu da küçük ÅŸehrin tanınan ve sevilen simalarıdır. Askerden geldikten sonra Yusufeli- Erzurum hattında bu kez kendi arabası ile çalışmaya baÅŸladı. O yıllar Erzurum’a gidiÅŸler tivatget yolundan yapılıyordu.  

1955 yılında Teknik Ziraat MüdürlüÄŸünde iÅŸe baÅŸladı. Ä°ÅŸinde çok baÅŸarılı, bilgili ve disiplinliydi. Henüz mesai baÅŸlamadan iÅŸinin başında olur, günlük iÅŸleri gözden geçirir, yapılacakları sıraya koyardı. Takım elbiseli kravatlı ve hep bakımlı birisiydi. Çalışma masasına oturduÄŸunda ilk iÅŸi beyaz gömleÄŸinin üzerine siyah kollukları geçirmek olurdu. Zeki Tansi Teknik Ziraattaki iÅŸinden 1979 yılında emekli oldu. 1980 yılında kamyonetçiliÄŸe baÅŸladı. Bu iÅŸini beÅŸ yıl sürdürdü. 1985 yılında merkez taksinin ilk kurucularından birisi oldu. 08 T 024 plakası ile taksicilik yaptı. Yakın görüÅŸtüÄŸü arkadaÅŸları arasında Hasan TürkoÄŸlu, Asım Tunç, Ä°smet AltuntaÅŸ, Sabri Köksal, Rasim Köksal, Fehmi Gültekin, YaÅŸar Ayık, Ahmet Meriç, Süleyman Çiftçi, Yılmaz Bahçeci, ErdoÄŸan Çiftçi gibi isimler vardı. Zeki Tansi boÄŸa güreÅŸlerine meraklı bir insandı. Köy düÄŸünlerini de çok seviyordu. Ä°yi kaval çalıyordu. Bazı düÄŸünlerde sadece kavalıyla düÄŸünleri idare ediyordu.

                Zeki Tansi arkadaÅŸ düÅŸkünü bir insandı. NeÅŸeliydi; günlük meseleleri kendine sorun etmez, zihnini bunlarla yormazdı. Ä°smi küçük ÅŸehrin sokaklarında güven veriyordu. YaÅŸamasını bilen bir insandı. Hazır cevaplıydı; esprili sohbetleri insanlara keyif katardı. Onun insanlara karşı özel bir düÅŸkünlüÄŸü vardı. Ailesine çocuklarına, arkadaÅŸlarına karşı farklı bir yaklaşım sergilerdi. Yol yordam bilen bir insandı. Zeki Tansi sosyal yönündeki zenginliÄŸi ile toplumun aranılan isimlerden birisi olmuÅŸtu. Onsuz oturmaların, gezmelerin, pikniklerin tadı olmazdı. Gönlü toktu. Kimseye kötü niyet beslemedi. Kimsenin hakkını yemedi. Düstur sahibi ve iyi niyetliydi. YapabileceÄŸi ÅŸeyin en iyisini yapmaya özen gösterir, insanlara yardım etmekten de büyük keyif alırdı. Küçük ÅŸehir Zeki Tansiyi çok özlüyor. Biliyorum ki onu yâd etmek hepimizi mutlu edecektir.

                Efendim Zeki Tansiye Yüce Allahtan rahmet diliyoruz. Nur içinde uyusun makamı cennet olsun. Sokak Manzaraları isimli köÅŸemizden ailesine, çocuklarına ve bütün Tansilere buradan kucak dolusu selamlar gönderiyoruz…

                                                                                                                     Sevgi ile kalın. 

Bu makale 369 kez okundu.