

Hikmet KavasoÄŸlu…
Efendim bazı insanlar vardır toplumun önünü açar, donatı ve becerileri ile bir umut olurlar. Yaktıkları meÅŸale yüreklere serpilen su gibidir. YaÅŸamı kolaylaÅŸtırmanın yanında adeta direnç gülü olurlar. İnsan yaÅŸamına güzellik katar, insan ruhunu dinlendirirler…
Serhat Artvin gazetemizin bugünkü konuÄŸu; Sıra dışı bir isim… Bir duygu adamı; ilkeli, duruÅŸunu bozmayan bir can... Bir söz ustası, mısraların efendisi… Ruhunun derinliklerinde bir çaÄŸlayan gibi sevgi pınarı barındıran ozan... Kibar, beyefendi, olaÄŸanüstü bir yetenek; YüreÄŸi güzel insan; Hikmet KavasoÄŸlumuz…
Hikmet KavasoÄŸlu 1970 Yılında Artvin’in Borçka ilçesi Akpınar (Arhva) köyünde dünyaya geldi.
Okul hayatı çalkantılı geçti; Orta bir terk, üç yıl kuran kursu, Borçka Ambarlı Yatılı Ortaokulundan sonra Kastamonu’da baÅŸladığı yatılı liseyi Murgul EML de tamamladı. Yüksek tahsil için Adana’ya gitti ancak üniversite öÄŸrenciliÄŸini de yarım bırakmak zorunda kaldı. İstanbul’da çeÅŸitli iÅŸlerde çalıştı. Borçka’da Yerel bir radyoda spikerlik yaparken 1995’te askere Amasya’ya gitti. Kırklareli de 1997’de terhis oldu. İstanbul’da bakkal, kargo, telsiz operatörlüÄŸü, reklamcılık gibi deÄŸiÅŸik iÅŸlerde çalıştı. 2000 yılında Şırnak’ta PTT’ye memurluk sınavıyla atandı. Bu arada açıktan iÅŸletme fakültesi okudu. 2001’de Borçka’da Serap Yıldırım ile evlendi. 15 yaşında Fevzi Boran ile 10 yaşında Poyraz Deniz adlarında iki oÄŸlu var. 2003’te memleketi Artvin’e gelerek 9 yıl hizmet etti. 2012 de terfi sınavıyla İstanbul Bakırköy Posta MüdürlüÄŸüne ÅŸef olarak tayin edildi. 2013’te de İstanbul-BaÅŸak ÅŸehir’de PTT Kargo Müdürü olarak görevlendirildi. Halen aynı görevinin başındadır. Åžiir üstüne çeÅŸitli dereceleri var ancak duygular derecelendirilemez bakışıyla bunları öne çıkarmayı pek yeÄŸlemiyor. İnsancıl, Berfin Bahar, Evrensel Kültür, Sanat ve Hayat gibi ulusal dergilerde ÅŸiirleri yer aldı. 2017’de “Kaç Öpümlüktür Ömrümüz” adlı ÅŸiir kitabı yayımlandı. Hasan Hüseyin Korkmazgil, Åžükrü ErbaÅŸ, Ataol BehramoÄŸlu, Sunay Akın, Cemal Süreya ve Ruhan OdabaÅŸ gibi ÅŸairleri okuyor.
Efendim Hikmet KavasoÄŸlu gerçekten farklı donanıma sahip bir insan. Bir duygu adamı... Adeta ÅŸiir nasıl yazılır konusunda dizeleri ile ders veren bir üstat. Serbest türün efendilerinden... Yıllar öncesinde gördüÄŸüm, bulduÄŸum, feste paylaÅŸtığı ÅŸiirlerini büyük bir beÄŸeni ile okuyordum. Åžimdi Cinius yayınlarından çıkan “ Kaç öpümlüktür ömrümüz” isimli ÅŸiir kitabı elimde. İnanınız bir solukta bütün ÅŸiirleri okumaya çalıştım. Bu nasıl bir yetenek? İnsanın aklı almıyor. Yahu Allah aÅŸkına onca ÅŸiir içinde bir ÅŸiir kötü olmaz mı? Yok, hayır, aksine hepsi birbirinden güzel… Sevgiyi, duyguyu, aÅŸkı, sevdayı, insanı, doÄŸayı, hüznü, gözyaşını, sevinci neÅŸeyi, direnci, umudu kimse bu kadar güzel anlatamadı. Hikmet KavasoÄŸlunun ÅŸiirlerinde bir farklılık var. Kendini aÅŸmış ulusal olmanın yanın da daha çekici, insanı satırlara çeken, yaÅŸamı anlatan dersler veren, bazen ince espri bazen spontane bir bakış, mizahi bir algı ve belki en önemlisi hemen her ÅŸiirinde insanı sarsan bir algı, lirizm, heyecan, sürükleyicilik, ustalık ve insanı ve yaÅŸamı harmanlayan bir tarz var. Hikmet KavasoÄŸlu kesinlikle bir söz ustası. Bu yanını ÅŸiirlerinde sonuna kadar kullanıyor; her sözcük, her satır, her mısra büyülü sözcüklerle donatılmış. Öyle ki bilinenin aksine pek çok ÅŸairin kullandığı, eski modası geçmiÅŸ, yıpranmış sözcükleri asla kullanmıyor. Her ÅŸiirinde insanı adeta sarhoÅŸ eden yeni sözcükler üretiyor. Sizin için bu sözcüklerden bir dizi hazırladım; Külle yıkamalı sözcüklerini insan… Fikrine kanat seslerini katmalı… Gökyüzüne batan dikenin kanı kaldı gözyaşımızda… Acıya ÅŸiiri sargı bezi yapmaktan… Kirpiklerinde taşırsın gökyüzünü… Çöpçüler rüzgâr süpürür… Ölçüsüz bir yürekle geliyorum... Kalbim diÅŸisini kaybetmiÅŸ at gibi terler… AÄŸzımda ikmale kalmış bir ıslık… DüÅŸ tohum kabartmıyor artık… Ve gülmek yüzümde gecekondu… Gökyüzü yaptık aÅŸkın buÄŸusunu… Ve umut ki uzatıyor alnında çizgileri… Barut ekili bahçelerde oynarken… YaÄŸmayla doldurup karınlarını… Kıyıdan köÅŸeden üflüyordu yoksulluk… Islanmışlar kirpiÄŸinin mavi çiselerinde… Aynı ÅŸemsiyeden damlayan iki damlayız… Ah ÅŸu küskün düÅŸünceler okyanusunda… Yaylalarda unutulmuÅŸ yaÄŸmur kokulu çocukları… Gel düÅŸlerimi düÅŸünce yap serinle… Gökyüzünün geniÅŸliÄŸini çığlığınla ölçtüm… Böyle bulut gibi çökme kaÅŸlarıma… Bir de eÅŸikte bekleyen kuÅŸkular vardı… Her dudağın ayrı bir nemi var pullarda…
Bunca kitap okudum, içinde ÅŸiir kitapları da dâhil hiçbir kitapta böylesine insanı etkileyen, sarsan, farklı bir algı öngörüsünde etkileÅŸim bırakan, marjinal olmak bir yana daha yalın sıcak, içten insanı koklayan o büyülü sözcüklere inanın hiç rastlamadım. Hikmet Kavas çok çok okuyan birisi… Okumayan birisi asla böyle güzel ÅŸiirler yazamaz. Bütün zamanların birkaç isminden biri olan dünya üstadı koca ÅŸairimiz Nazım Hikmet görseydi ÅŸiirlerini sanırım; “Bu ÅŸiirler okunabilir çok güzel ÅŸiirler, aferin sana Hikmet, aferin sana çocuk” gibi laflar ederdi. Kitabın ÅŸimdiden yoÄŸun ilgi gördüÄŸünü belirtmeliyim. Üstelik benim de çalıştığım Cinius yayınlarından çıkmış olması beni ayrıca mutlu etmiÅŸtir.
Efendim Hikmet Kavasımızı ayakta alkışlıyoruz. Sokak manzaraları isimli köÅŸemizden kendilerine eÅŸine, çocuklarına ve bütün sevenlerine buradan kucak dolusu selamlar gönderiyoruz.
Sevgi ile kalın.
Bu makale 1445 kez okundu.
| 13.12.2025 | Ziyaretçi |
| Online | 46 |
| Bugün | 8744 |
| Toplam | 25182010 |