Dilek Bilge ve GençoÄŸlu Sokak On Üç Numara...

            Efendim ülkemizde ÅŸairimiz, ÅŸiirimiz, öykücümüz, romancımız tabiri caizse doÄŸrusu kırıla gidiyor! Bu nasıl bir durum? Bence iyi bir durum, hiç deÄŸilse insanımız sanatın edebiyat koluna ilgi ve alaka gösteriyor. Kalite ÅŸimdilik düÅŸük ama kimse anasının karnından usta bir ÅŸair, öykücü, romancı doÄŸmuyor. Önemli olanı iÅŸe bir yerlerden baÅŸlanmasıdır. Bizde öyle yapıyoruz, bir yerlerden baÅŸlıyoruz. Bugün Anadolu da amiyane bir tabirle birkaç milyonun üzerinde insanımız ÅŸiir yazıyor, birde doÄŸrusu geçmiÅŸimizi birazda kurgulayarak anı anlatı türünde yazmaya bayılıyoruz. Bu pahalılıkta hala iki yüz bin civarında yıllık kitap üretimimiz var, doÄŸrusu bu bir rekor. Okumuyoruz ama iÅŸin garip yanı yazmayı çok seviyoruz. Sadece birkaç kitap okuyup sonrasında kendi yaÅŸam öykülerini yazan, yazmak isteyen, heveslenen çok ama çok sayıda insanımız var. Bunları toplayıp bir araya getirince nasıl bir sonuç çıkıyor, pek çok insan gibi bende merak ediyorum. Pek çok insanımız da küçük ÅŸeyler yazıp çiziyor ama roman yazmaya cesaret edemiyor. Nedendir bilinmez, aklındaki düÅŸünce kendincedir ama galiba bir roman hacimli olacağı için de bu yanı onu korkutuyor. Oysa romanın dokusu, konusu, zamanı, mekanı, karakterleri, dili bilme becerisi çok önemli, hacimli olup olmadığı bir ÅŸey ifade etmiyor.

            Edebiyatla ilgilenen insan, alt yapısını güçlendirmelidir. 

            Bunun için çok okumalı, okurken notlar almalı, zaman zarflarına, konuÅŸma diline, karakter yapısına, betimleme gücüne, gözlem, analiz ve nesnel boyutuna, kurgu düzenine, üst kurgu biçemine yakın olabilmelidir. Okumadan iyi ÅŸeyler yazamazsınız, yazmadan da iyi ÅŸeyler ortaya koyamazsınız! O zaman bu ikiliyi birlikte defalarca kez kullanacaksınız. Özellikle face üzerinden pek çok eÅŸimiz, dostumuz, arkadaşımız bir ÅŸeyler paylaşıyor, nitelikli olanı, olmayanı, deÄŸer ifade edeni etmeyeni bir yana, bir bakıyorsunuz öyle yorumlar geliyor ki, paylaşımcı kendisini usta bir kalem gibi görüyor. Bu doÄŸru deÄŸil, paylaşımcıya verebileceÄŸimiz en büyük zarar budur. En azından yorumlar paylaşımı analiz edecek bir boyutta olsa, paylaşımcı kendine çeki düzen verir bir takım dersler çıkarabilir. 

            Adalet AÄŸaoÄŸlu Bir DüÄŸün Gecesinde, romanda kullanılan anlatı tekniÄŸinden farklı olarak karakterin iç konuÅŸmasını diÄŸerine yansıtmadan aktarmış, bu deÄŸiÅŸim Türk romanında ilk kez kullanılan bağımsız iç konuÅŸma tekniÄŸi haline gelmiÅŸtir. Sonraki bütün yazarlar bu tekniÄŸi kullanmıştır. Ä°ÅŸin garip yanı biz Adalet AÄŸaoÄŸlunu beklerken batı bu tekniÄŸi birkaç yüz yıl önce kullanıyordu! Sonra ki soru ÅŸu; otuzun üzerinde ülke dünya klasiklerine kitap armaÄŸan ederken ülke olarak bizim tek kitabımız bile niçin dünya klasikleri arasında yok?

            Efendim bunlar derin konular, rahatsızlık verdiysem özür diliyorum. 

            Serhad Artvin Gazetemizin bu haftaki konuÄŸu ÅŸair,yazar Dilek Bilge. 1960 Trabzon DoÄŸumlu. Fatih EÄŸitim Enstitüsü Fen Bilgisi ÖÄŸretmenliÄŸi, Anadolu Üniversitesi Biyoloji ve Sosyoloji mezunu. Yurdun çeÅŸitli yerlerinde ve KKTC de öÄŸretmenlik yaptı. Åžiir, öykü ve yazıları Kasabadan esinti, Deliler Teknesi, Eliz, Edebiyat Nöbeti, Güney, Tmolos, Sadece Åžiir, Son Hasat, KE, Klaros, Roman Kahramanları, Åžehir, BKS, Kıyı dergilerinde yayımlandı. Yazı ile olduÄŸu kadar fotoÄŸrafla da ilgileniyor. Ondan fazla karma sergide fotoÄŸrafları sergilendi. Dört yıl edebiyat, sanat ve fotoÄŸraf ağırlıklı radyo programı yaptı. Ä°lk ÅŸiir kitabı DaÄŸları Yürüten Rüzgar Seyhan Erözçelik ÅŸiir ödülü yarışmasında Sabri ÖnenoÄŸlu destek ödülüne layık görüldü. Evli, Mehmet Alkım ve Umut Can adında iki oÄŸlu var.

            Efendim Dilek Bilge’nin Haziran 2023 yılında Heyamola Yayınlarından çıkan yüz seksen sayfa hacimli GençoÄŸlu Sokak On Üç Numara isimli anı anlatısını okudum ve sizler için yorumluyorum. Ön söz Dilek Bilge iyi bir ÅŸair ve iyi bir yazar. Daha önce DaÄŸları Yürüten Rüzgar isimli ÅŸiir kitabını incelemiÅŸ ve doÄŸrusu hayran kalmıştım. Yazar, GençoÄŸlu Sokak On Üç Numarada çocukluÄŸundan baÅŸlayarak kendinden, ailesinden, komÅŸularından söz ederken bir ÅŸehrin elli yıllık hatırasına damga vuruyor. Anlatı da ben dili vurgusu kullanılıyor. Dikkatimi çeken bir ÅŸey diÄŸer kiÅŸi aÄŸzından anlatılarda iyi bir teknik kullanılmış. Geriye dönüÅŸlerde fiiller, zaman zarfları, dili kullanma becerisi, anlatı sıcaklığı, yalınlık, içten bir anlatı zenginliÄŸi adeta göz dolduruyor. Özgüven yetisi yazara enerji dolu, pozitif bir katkı sunmanın yanında, gözlem, analiz ve nesnellik realitesini de yüklüyor.  Kusursuz betimleme, objektif bakış, olaylar ve insanlar, iç ses duygusu, yaklaşım, düÅŸünce sezgisi, yorumlama becerisiyle anı anlatı tekniÄŸine kusursuzca uyulmuÅŸ. Yan cümleler anlatı tekniÄŸini besleyen bilgi aparatlarıyla donatılmış. Ä°yi seçilmiÅŸ sözcükler, üzerinde çalışılmış cümle kurulumları, duygu yansısı olaÄŸanüstü güzellikte. Besleyici ve akıcı anlatı sizi kıpırtısız okumaya yöneltiyor. Her bir bölümü birer küçük öykücük tadında. BeÄŸenerek okuduÄŸum keyifli bir kitap, çok baÅŸarılı bir çalışma, kutluyoruz, alkışlar sizin için Dilek Bilge Hanımefendi.

            GördüÄŸüm bir farklılığı da anlatmadan geçmeyeceÄŸim. Bazı yazarlar çalışmalarında ünlü düÅŸünürlerden, yazarlardan önemli sözleri bir alıntı halinde sayfa başı, ortası gibi bölümlere yerleÅŸtirip, anlatıyı destekleyen bu sözlerle zenginlik katma düÅŸüncesi taşıyor ve büyük araÅŸtırma ve emek harcanıyor, tabii ki katkı sunabilir ama okurken akışın içinde olma, satırlar arasında gezinme ve bir bütün olarak anlatıya yönelme daha önemli. DiÄŸer durumda aklın bir kısmı alıntılara takılıp kalıyor ve galiba anlatının cazibesi bir parça daha azalıyor. Bence bu husus dikkate alınmalıdır.

            Serhad Artvin gazetesi olarak ÅŸair-yazar Dilek Bilge hanımefendiye sonsuz  baÅŸarı dileklerimizi iletirken ailesiyle birlikte saÄŸlıklı mutlu yaÅŸamlar diliyoruz.

                                                                                                                                           Sevgiyle kalın. 

Bu makale 654 kez okundu.